Multimedya: Shun Asuka
***
Derler ki insanlar çift yaratılmıştır. Herkesin bir eşi vardır. Bazen havalı çocuklar, bazen sporcu çocuklar, bazen ise popüler çocuklar. Ne yazık ki kimse bir inekle eş olmak istemez.
Shun Asuka okulun ineği. Her daim Tokyo birincisi olan, kafasını dersten kaldırmayan, soğuk kişiliğe sahip, kimsenin hakkında bir şey bilmediği bir inek.
Herkes onun en iyi olmasından nefret eder. Arkadaşları, akrabaları ve çevresindeki herkes. Bu kadar nefrete karşı asla dudağının kenarı bile oynamaz.
Kimse onun gerçekten kim olduğunu bilmese de hakkındaki dedikodular uçmuştu. Kimisi annesinin fahişe, babasının piç olduğunu, kimisi çok zengin bir ailenin şımarık bir çocuğu olduğunu söylüyordu.
Tanrı şahittir ki bunlardan hiçbiri değildi, çünkü bir ailesi yoktu. Annesiyle babası o beş yaşındayken dayısına bırakıp kaçmışlardı. Yengesi ve dayısı onu sevmezlerdi. Onlara göre o sadece bir yüktü.
Asuka hiç bir zaman söylenenlere kulak asmazdı. Biliyordu ki karma vardı. Er ya da geç yapılanlar ödenirdi. Sakin kalmasının en büyük sebebi buydu.
"Ay, duydun mu? Asuka'nın ailesi hakkında yeni şeyler çıkmış." Diyen kızlarla göz devirdi. Onun duyması için bilerek yaptıklarına adı kadar emindi. Tepki vermemeyi seçmesi onun için en iyisiydi.
Şayet tepki verseydi dedikodular daha da artacaktı. Başını arkaya atıp gözlerini kapattı. İnsanlar her zaman konuşurdu ve o buna alışıktı. Adamına göre muammele yapmaya başlamıştı. Veya adam olsaydı muammele yapardı.
Düşünceli şekilde dalmışken birisinin kafasını öne itmesiyle kaşlarını çattı. Arkaya dönerek kızdı. "Kafamı niye ittiriyorsun?!"
Uzun saçlı çocuk umursamazca bakıp kaşlarını çattı. Alt tarafı kafasını itmişti, dövmemişti ya. Bezgince iç çekti. "Saçların defterimi kapatıyordu."
