DÜN YAZDIĞIM SON TASLAKTI BU.
***
"Kei aslanım ben sana ne dedim?" Diye sordum sinirli bir gülümsemeyle. Askerlik arkadaşı ve sevgili karışıktı ilişkimizde. Tabi şu an konumuz bu değildi. Konumuz Kei'nin salonu süpürmemesiydi.
Kei oynadığı konsolu bırakıp bezgince nefes verdi. "Tamam dedim ya kadın. Sen onu bunu bırak da gel buraya." Dedi sırıtarak.
Pis sırıtışına gülümseyerek kucağına yerleştim. Aşk adamım bu benim. "Hm? Geldim ne var?" Dedim umursamaz sesimle. Oysa ki heyecandan kalbim deli gibi atıyordu.
"Çok özledim seni." Başını boynuma gömdüğünde hoş bir sıcaklık vücuduma yayıldı. Her zaman böyle oluyordu. Kei beni sürekli heyecanlandırıyordu.
Boynuna doladığım kollarımı sıkılaştırıp koltuğa düşürdüm. "Hey sana ne diyeceğim Kei." dedim heyecanla.
Kei sırıtıp ellerini belime yerleştirdi. Kemikli parmakları bel kıvrımımda dolaşırken keyifliydi. "De kadınım."
Gülümseyip elini tuttum. "Bir bebek ister miydin?" Dedim heyecanla. Hamileydim ve önce Kei'nin isteyip istemediğini merak ediyordum.
"Hayır." Dedi ciddileşerek. Sesi bu konudan rahatsız olmuş gibiydi. Anlı kırışırken doğruldu. "Çocuk istemiyorum. Bence öyle hayallerin varsa vazgeç." dedikten sonra kalktı ve evden çıktı.
Olduğum yerde kala kalmıştım. Ne diyordu Kei? Onun gibi elidor reklamından fırlamış bebek istemiyor muydu? İç çekip kalktım. Ya bebekli ya, bebekli. Her şekilde kabul ettiririm sana Kei.
Yine de önce aç karnımı doyurmam lazım. Yemek herşeyden önce gelir. Mutfağa girip yemek hazırlamaya koyuldum.
***
Elimdeki çikolatanın son ısırığını alıp çöpe attım. Kei gittiğinden beri iki saat geçmişti ve ben alışverişe çıkmıştım. Cafede ve Barınakta şu an Mikey ve Mitsuya vardı. Ortak işletiyorduk oraları. Bu günde bizim izin günümüzdü.
