𝕮𝖆𝖕𝖙𝖊𝖗 𝕰𝖎𝖌𝖍𝖙

2.2K 265 54
                                    


***

Genç kız masaya diktiği bakışlarıyla yaklaşık yarım saattir oturuyordu. Draken
ve Mikey'in ona bakan dik bakışlarından kurtulamıyordu. Cevap bekliyorlardı. Ne cevap verebilirdi ki?

Ailesinin onu terk ettiğini, dayısı ve yengesinin ona eziyet ettiğini söyleyemezdi, yoksa yine herkes gibi onu ezerlerdi. Bu
genç kızın isteyeceği son şeydi.

Arkasına yaslanıp baktı önündekilere. Mikey sakin dursa da gözleri birisini öldürebilirdi. Draken'in anlındaki damarlar sinirden belirginleşmişti. Adeta öldürmek için birisini bekliyorlardı.

Genç kız daha fazla kaçamayacağını anlayınca ofladı. "Annemle babam ben küçükken beni bırakıp kaçmışlar. Dayımlarla kalıyorum ve aile arası bir kavga çıkınca kabak benim başıma patladı. Oldu mu?" Sesi bezgindi. Dizini sallamaya başladı. Fark etmeden ne zaman yalan söylese bunu yapardı.

"Ailen terk mi etti?" Mikey'in sesi şaşkındı. Böyle bir şey beklemiyordu. Kızın şımarık büyüdüğü için böyle olduğunu sanıyordu.

"Evet şimdi konuyu kapatabilir miyiz? Aile hakkında konuşmaktan nefret ederim ve trene yetişmem gerekiyor." Ayağa kalkıp telefonundan saate baktı. Dokuza yaklaşıyordu.

Mikey Draken'e baktı. "Ken-chin(Umarım doğru yazmışımdır.) seni yetiştirir. Değil mi Ken-chin?" Gülümseyerek kurduğu cümleyle Draken ayağa kalktı.

"Gerek yok. Kendim gitsem iyi olur. Yanlız kalmaya ihtiyacım var." Diyerek hızla çıktı. İçeride nerdeyse boğuluyordu. Klostrofobisi küçüklüğüne dayanıyordu. Terk edilmesine...

***

Küçük Shun odasında uyuyordu herşeyden habersiz. Her zamanki gibi sarıldığı beyaz ayısına sıkıca sarılmıştı. Üstünü yarı örten pembe battaniyesi açılmıştı. Küçük bedeni kıpırdanıp düşürdü battaniyeyi.

𝙉𝙚𝙧𝙙 || 𝙆. 𝘽𝙖𝙟𝙞 || 𝕿𝖆𝖒𝖆𝖒𝖑𝖆𝖓𝖉𝛊Donde viven las historias. Descúbrelo ahora