***
Genç kız kucağındaki hırkasına sarılı kediyi biraz daha sevdi. Kafeden izin alıp pet shop aramaya başlamıştı. Yavru kedinin acıktığını fark ettiğinde kediye mama almak için çıkmıştı.
Yaklaşık yarım saat yürüdükten sonra bir şey bulamamanın verdiği sıkıntıyla ofladı. Kedi acıkmıştı lan! Tüylerini okşayıp ara sokağa girdi. Girmemesi gerekiyordu, burası tehlikeli bir yerdi fakat girmişti.
Başını hafifçe eğip etrafa baktı. Kolunu tutan elle arkasını döndü. Pekala Baji'yi burda beklemiyordu. "Ne işin var burda?"
"Asıl senin burda ne işin var? Burasının ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyor musun?" Azarlamasıyla kız kendini kötü hissetti.
"Kedi için pet shop arıyordum. Tabiki biliyorum." Çıkıştı çocuğa.
"Salaksın o zaman. Buraya gelmemeliydin yürü." Kızın kolunu çekerek geldiği yere ilerletti.
"Yavaş! Ayrıca pet shop bulamadım dönemem." Kolunu çekmeye çalışsa da ayı gücü olan Baji'ye karşı koymak imkansızdı.
Baji kızı önüne itip ilerledi. "Sus ve yürü."
Cevap vermeden ilerledi. Öküz herif diye geçirdi içinden. Sokaktan çıktıklarında Baji kızı bir tarafa yönlendirip ilerlemesini izledi. "Bak iyi bir tanışma yapmadık biliyorum. Tekrar tanışmaya ne dersin?"
Genç kız arkasına dönüp gülümsedi. Haklıydı. Kediyi tek eliyle tutup gülümsedi. "Pekala olur. Shun Asuka." Elini uzatıp bekledi.
Baji sırıtıp elini sıktı. "Keisuke Baji. İsmin erkek ismi?" Sorusunda haklıydı. İsmini duyan herkes bunu soruyordu.
Başını salladı genç kız. "Ailem erkek bekliyordu." Konunun ailesine gelmesinden rahatsız olmuştu. Adımları biraz da olsa hızlandı. "Peki senin burda ne işin var?" Dedi ardından merakla.
Baji etrafa bakıp ellerini cebine attı. "İşte bunu söyleyemem." Nasıl söyleyebilirdi ki Mikey'in kızın yalan söylediğini düşündüğü için peşine taktığını.
