SIRA DIŞI HAYATLAR

15.BÖLÜM GECE

1. Yıl önce

" Neredeyim ben çabuk söyleyin! Bakın ben Zengin falan değilim beni kaçırıp fidye falan alamazsınız, alkol ve sigara da kullanıyorum böbreklerim ve de akciğerlerim pert! Beni kaçırıp ne yapacaksınız ki? Beyin desen daha nakli yok onu da yapamazsınız kalbimde çok kötü iki damarımda tıkalı! "

Korktuğum için korkumu konuşarak ve bir şeyler zırvalamaya  çalışarak dindirmeye Çalışıyordum.

Şuan saat kaç bilmiyordum aynı nerede olduğumu ve niye burada olduğumu bilmediğim gibi. Tek ve en son hatırladığım şey kafama darbe aldığım.

Ondan öncesi bulanık ve sisli ha sanmayın ki kim olduğumu  hatırlamıyorum tabii ki de hatırlıyorum ama ne olur ne olmaz kendime de bir hatırlatayım.

Ben Gece Yılmaz ortalama tüm Türkiye'nin sahip olduğu bir soyada sahip yetim ve öksüz bir kimsecikim.

İlk okuldan tut Liseye kadar İzmir' de  Kıratlı özel okulunda burslu okudum.

Üniversiteyi Galatasaray Üniversitesi Hukuk fakültesinde okuyorum.

21 yaşında üniversite üçüncü Sınıf öğrencisiyim.

Kainat ablamın kafesinde kafenin üst katında kalıyorum.

En sevdiğim renk siyah, en sevdiğim yemek sarma.

Güzel hala herşeyi hatırlıyorum ya sarmayı unutsaydım tövbe Allah korusun.

Hala korktuğum için konuşmaya başladım çünkü ben korkumu espiri ve çokça konuşarak  bastıra bilen bir  insanım.

" Bakın doğruyu söyleyinn ben gerçekte zenginmişim sizde avukatsınız zengin olduğumu söyleceksiniz değil mi?
Bu kaçırma olayı da şaka yani Zengin olduğum için bu olaylara alışmam gerekiyor diye tatbikat yaptınız anlıyorum. Nasıl da çözdüm şakanızı ha ha ha! Eh hadi beni bırakın! "

Bir anda karizmatik bir ses ki bunlara çok önem verrim karizmatik bir ses oflayarak konuşmaya başladı.

" Bir su be kızım! Sabahtan beri car car car! "

Valla haklıydı uyandığımdan beri gram susmamıştım. Ama umarım farkındadır şuan kaçırılan kişi benim konuşmam ve anlamam gerekiyor değil mi ?

" Çıkarın şunun kafasındaki torbayı! "

Demesiyle karanlığa alımış gözüm bir anda daha da karanlıkta kaldı. Ne oluyoruz ya bir anda bir ışık yandı bu gelen ışığın kaynağı masanın üzerindeki lambadan geliyordu.

Gözlerim ışığa alışınca her kaçırılan kişinin başına geldiği gibi etrafıma baktığımda boş bir fabrikada olduğumuzu anladım.

Üff biraz yaratıcı olun ya ne biliyim böyle benimde aklıma gelmiyor ama fabrikalar sizce de çok baymadı mı ya işlediğim her dizi filmde bu hep böyle. Valla bıhtığk ya!

Etrafa bakma işim bittikten sonra karşımda ki adama gözüm takıldı. Loş ışıkta analaya bildiğim kadarıyla esmer birisiydi. Siyah saçlı yeşil gözlü Kaşında çizik bulunan kekomsu tiplerdendi.

Ama yalan yok yakışıklıydı. Evet beni kaçıran adama yakışıklı dediğime de göre benden tam bir watt kızı oldu.

Yaşasın. Bir de stockholm sendromu yaşarsam tam kıvamında olurum. Kendi kendime espiri de yaptığıma göre artık olayın aslını anlamam gerekiyordu.

Tamam iyi hoş güldük eğlendik de tamam biraz ciddi olalım değil mi sonuçta benim avukat olmama ne kadar kaldı şimdi şuan bu malları nakavt etmem gerekiyor ki buradan kurtulabileyim.