Bölüm 5 - Gerginlik

4.1K 496 313
                                    

Kelime sayımız: 1533

-------

Jisung barın arkasında çalışırken git gide daha çok geriliyordu ve gülümsemesini yüzünde tutması sahneye çıkış vakti yaklaştıkça zorlaşıyordu. Ara sıra içkileri karıştırırken açıkça titreyen elini durdurmak için kendini sakinleştirmesi bile gerekmişti. 

''İyi misin Jisung?'' diye sordu Chan bara yaklaşarak ''Bazı sorunlar yaşıyo gibisin. İyi miyiz yoksa bi problem mi var?'' 

Jisung başını olumsuz anlamda salladı ''H-hayır, be-ben s-s-sadece..'' dedi utangaçça bir kolunu tutarak.

''Korkma evlat. Sahnede ilk gecen olduğunu hepimiz biliyoruz ve bikaç hata çıkmasını sorun etmicez tamam? Her şey yolunda. İyi bi sahneye ve dünyanın bütün zamanına sahipsin. Cumartesi günü olduğun gibi olursan kimse bi sorun beklemez bile. Ayrıca seni sahne almadan önce tanıtçaz, yani sana sorun yok dediğimde bana inanabilirsin'' 

Jisung bu bilgilere minnettar şekilde başını sallayıp gülümsedi. 

''Sadece sakin ol olur mu? Hepimiz seni görüyoruz ve barın arkasındaki hallerin için endişeliyiz'' dedi Chan.

''S-sadece ne-ne y-yapmam ge-gerektiğini un-unutmaktan kor-korkuyorum'' 

''İlk gecen için bedava hata yapma hakkına sahipsin'' dedi Chan gülümseyerek, sonra da kapının önündeki yerine döndü.

Jisung içki karıştırma işine döndüğünde bu yabancıların karşısında dans etmek için 3 saati kaldığını gördü.

Bu sırada sıklıkla sahnedeki dansçıları izlemişti, direği nasıl kullanması gerektiğine dair kendince bilgi topluyordu. Sürekli olarak direğin çevresinde değillerdi ama onu kullanınca daha çok alkış alıyorlardı. Aşağıdan para uzatıldığında gülümseyerek sahnenin ucuna gidip konuşmak için durmadan kalkıyorlardı, paraları da üstlerindeki ufak kıyafetlerin kenarlarına sıkıştırıyorlardı. Bu sırada izleyicilere çok da yaklaşmamak için sahne ucundan 30 santim kadar uzakta duruyorlardı. Gülümsemeleri hiç düşmüyordu ve sürekli olarak hareket halindelerdi. 

Jisung korkusuna ve endişelerine rağmen yüzündeki gülümsemeyi bozmadan devamlı olarak hareket edebileceğinden emindi. Yirminci doğum günü civarında içindeki endişeleri azaltmanın bir yolunu bulmuştu, tek yapması gereken kulaklarını dış dünyaya kapatıp kendi nefesine ve kalp atışlarına odaklanmaktı. Bu gece de bunu yapabilirse iş çantada keklikti.

Çalışmasının son saatinde Felix geldi.

''Selam!'' dedi bardaki her zamanki yerine oturarak ''Her zamankinden dostum''

Jisung kıkırdarken hemen bir dry martini karıştırmaya başladı ''N-neden b-bu ka-kadar he-heyecanlısın?'' diye sordu doldurduğu bardağı ona uzatarak.

''Bu gece dans edeceksin evlat'' dedi Felix içkisinden büyükçe bir yudum alırken.

Jisung utangaçça gülümserken tezgahını silmeye başladı.

''Harika olacaksın. Sana hep oraya çıkıp dans etmeni söyledim ve bu gece bunu yapacaksın. Endişelenmen gereken hiçbir konu yok'' dedi Felix boşalan bardağını kaldırarak.

''İ-işimi ka-kaybedebilirim'' dedi Jisung gergince elini saçının içinden geçirirken ''İ-iyi bi-bir i-iş çı-çıkarmazsam he-her şeyimi ka-kaybedebilirim!'' 

Felix ona cevap vermeden önce hafifçe gülümsedi ''Hey! Bunu yapabilirsin. Anında işe alındın evlat, hiçbir şey sormadılar. Ve tek yaptığın sana gösterilen birkaç hareketi taklit etmekti. Açıkça bir yeteneğin var''

Daddy'nin Küçük Canavarı -MinSung-Where stories live. Discover now