Bölüm 8 - Araba

4.5K 477 433
                                    

Kelime sayımız: 1949

---------

Jisung cumartesi sabahı 7de uyanmıştı ve gözüne yeniden uyku girmedi. Kulübe gidip barmenlik yapmasına ve dans etmesine daha 9 saat vardı. Yatağında homurdandıktan sonra telefonunu aldı ve YouTube videoları izlemeye başladı. Bir düzine içerikten sonra ekran başında düşündüğünden fazla kaldığını fark etti, saat 11 olmuştu ve şarjı bitmek üzereydi. 

Bir kez daha homurdanarak yatağından çıktı ve tuvalete girdikten sonra yüzünü yıkadı. Aynaya baktığında kolundaki izin neredeyse tamamen gittiğini gördüğüne sevindi, adam o kadar da sıkı tutmamıştı iyi ki. 

22 yıllık hayatında kafayı kırmış bir adamın sahneye atlayıp da bir dansçıyı taciz edeceğini hiç düşünmemişti. Gerçi şimdiye kadar bunu düşünmesi için bir sebep de olmamıştı.

Banyodan çıkıp evinde biraz turladığında ortalığı oldukça dağınık bıraktığını fark etti, son zamanlarda yeteri kadar temizlik yapmıyordu. 

''H-harika'' diye mırıldandıktan sonra etrafa saçtığı kıyafetlerini toparlayıp kirli sepetine attı ve yenice yıkananları da dolabına kaldırdı. Gardırobunun içinde en arkada duran özel bir kutusu vardı, dans etmek için kullanacağı kıyafetleri içeriyordu. Aslında gelecek misafiri falan da olmuyordu ama bir gün olacak olursa bunları bulamayacakları kesindi. Hala kimseye kulüpte dans ettiğini söylememe konusunda kararlıydı, en azından durduk yere bunu yapmazdı. Adının yayıldığını biliyordu ama bunu yine de ofiste çalışanlardan mümkün olduğunca gizli tutmak istiyordu.

Bir iç çekerek etraftaki çöplerini de topladı ve bulaşıklarını yıkadı, son olarak da bütün faturalarda gününden önce olup olmadığını kontrol etti. Evine son bir bakış attığında yaşadığı çevrenin sonunda daha temiz olduğunu görünce kendiyle gurur duydu. 

Karnının guruldamasıyla gerçekliğe döndü ve mutfağa gidip kendine bir kase noodle hazırlamaya koyuldu, beklerken de her zamanki gibi dans ediyordu. Genelde yediği tek şey de buydu, yemek yapma konusunda hiç iyi olamamıştı zaten. Ailesi ona bu tür şeyleri hiç öğretmeyince hep dışarıdan yemekler alıp arkalarını okuyarak kendi kendine yapmaya çalışmıştı.

Buna rağmen bazen disleksisi olduğu için zorlandığı oluyordu. Bu olay bir zamanlar Jisung'un okulda çokça zorlanmasına ve derslerinden kalmasına yol açmıştı ve dosyasına 'öğrenme bozukluğu' olarak kaydedilmişti. Ama bunlar şimdilik geride kalmıştı, Jisung da artık hazır olan yemeğini aldı ve masaya geçti.

Oturup televizyonunu açtığında ister istemez patronuyla başka bir çeşit etkileşimi olup olmayacağını veya diğerlerinin bu konuda bir şey sorup sormayacağını merak etmeye başladı. Bildiği kadarıyla bütün çalışanlar adamı daha önce hiç görmedikleri için ondan ölesiye korkuyordu, hakkında duydukları hikayeler yapabildiklerinin sadece bir kısmıydı ne de olsa. Jisung ise bu konularda ne düşüneceğini bilmediği için hepsinin dışında kalmayı tercih etmişti. Ona ilginç gelen ise korumaların patronu görüp bilmesine rağmen hepsinin yine de bütün hikayelerin dışında kalmasıydı.

'Belki Chan'a sorabilirim...' diye düşündü tabağındakini bitirirken. Tam o sırada dışarıdan gelen bir gök gürleme sesinden irkildi ve camdan dışarı baktığında bardaktan boşalırcasına yağan yağmuru gördü. Hava oldukça karanlık görünüyordu ve uzaklarda çakan şimşekler oldukça korkunçtu. 

Jisung bu yağmurda işe vaktinde varmak istiyorsa şimdilerde evden çıkması gerektiğini biliyordu. Homurdanarak gitmeye hazırlanırken çantasına giyeceği kıyafetle birlikte iş pantolonunu ve ayakkabısını da ekledi. Yolda giderken iş kıyafetlerinin ıslanmasını istemeyeceği için eski bir çift pantolon ve yıpranmış ayakkabılarla gidecekti. Gömleği ve papyonu giydiği ceketin altında güvende olacağı için onlar sorun değildi. Diğer önemli eşyalarını da aldıktan sonra şemsiyesiyle evden çıktı ve kulübe doğru yola koyuldu.

Daddy'nin Küçük Canavarı -MinSung-Where stories live. Discover now