Bölüm 38 - Düzenlemeler

1.6K 266 200
                                    

(Bunun son zamanlarda sorun olduğunu öğrendim ve bölüm başlarına uyarı koymaya karar verdim, lütfen bir önceki bölümü okuduğunuza emin olun! İyi okumalar!~~)

Kelime sayımız: 1168

------

Jisung son zamanlarda tempolu koşuya başlamıştı. Chan'a 4 gün önce uykusunu alamayışının başına bela olmaya başladığını ve işe eskisi gibi 4te geleceğini haber verip evden kulübe yürüme zamanlarına geri dönmüştü. Bugün de koşarak gitmeye karar verdiğinde iş kıyafetlerini çantasına atıp dışarı çıktı. 

Koşarken bunu yapmanın oldukça kolay olduğunu fark etti, dans ettiği onca zamanda formu epey yerine gelmişti tabii. Kulübe vardığında arka kapıdan içeri girdi ve lavaboda üstünü değiştirdikten sonra barın arkasındaki yerini aldı. 

Bugün için sahnede Seungmin yerine Hyunjin vardı, daha genç olan dansçı gittiği bir partide feci şekilde sarhoş olup talihsizce çatıdan düşmüştü ve bacağı kırılmıştı. Bu da birkaç aylığına buralarda olmayacağı anlamına geliyordu, geri gelebilirse tabii.

Jisung bara geçer geçmez içki karıştırmaya ve dört bir yana servisler yapmaya başladı, ama bu sırada bakışlarını kocaman aynadan uzak tutmaya özen gösterdi. Minho'nun ona söylediklerini hatırlıyordu, görünüşe göre Jisung ara sıra aynaya baktığında doğrudan patronuyla göz göze geliyorlardı ve genç barmen şu anda bunu kesinlikle istemiyordu. 

Artık aynanın arka tarafında birinin olduğunu net şekilde biliyordu ve o kişiye yalan yanlış umutlar vermeye niyetli değildi. Olanlar onu ciddi şekilde yaralamıştı, gerçi sonradan suçun kendinde olduğuna karar vermişti. Şimdiye kadar Chan'dan, Jade'den, hatta Minho'nun ta kendisinden gelen uyarıların hiçbirini dikkate almamıştı. Onları görmezden geldiği için kendini salak gibi hissediyordu. Yine de hepsinin kendi suçu olduğunu kabullenmiş olmasına rağmen işine yüzünde bir gülümsemeyle devam etti.

Yanağında hala ufak bir kızarıklık vardı ve hala biraz acıyordu. Aradan birkaç gün geçmesine rağmen hala bu halde olması Minho'nun ona ne kadar sert bir tokat indirdiğinin kanıtı olmuştu. Jisung olayın ertesi günü Mang'e sarılıp aynaya bakana kadar durumun böyle olduğunu bilmiyordu, ki bunun sebebi de olanları bir türlü kabul etmek istememiş olmasıydı.

''Selam evlat''

Jisung başını kaldırıp baktığında Chan'ın tezgaha eğildiğini gördü. Koruma ona bir şeyler söyleyecek oldu ama aniden durup gencin çenesini tuttu ve başını çevirdi.

''Jisung bu ne böyle??'' diye sorduktan sonra Jisung'un yüzündeki ifadeyi görüp çenesini kastı ''O yaptı dimi?'' diye sordu sinirli bir şekilde aynaya doğru bakarak. 

Jisung'un gözleri büyüdü ''H-hayır, h-hayır o y-yapmadı. B-ben b-banyoda k-kaydım ve y-yüzümü d-duvara ç-çarptım'' dedi garipçe gülmeye çalışarak ''S-sadece bir k-kaza. B-birkaç gün ö-önce o-oldu''

''Ne tesadüf'' diye gürledi Chan ''Patron son günlerde baya üzgün ve sen bikaç gündür onunla konuşmuyosun'' 

Jisung bir iç çekip her zamanki gibi gömleğinin düğmeleriyle oynamaya başlarken barın diğer tarafına oturan bir kadın onu çağırdı.

''H-hemen d-dönerim'' Kadının içkisini hazırlarken Chan'ın kulağındaki aygıta seslendiğini ve arka odaya doğru gittiğini gördü. Bir iç daha çektikten sonra parmaklarını saçlarının arasından geçirdi ve işine devam etti.

---

''Bana çoktan bildiğim bişeyi söyleyip farklı bi tepki vermemi bekleyemezsin!'' diye bağırdı Minho, Chan tam toplantısı bittiğinde gelmiş, ve odaya girer girmez bunca zamandır haklı olduğunu söylemeye başlamıştı.

Daddy'nin Küçük Canavarı -MinSung-Where stories live. Discover now