Bölüm 35 - İtaatsiz (+18)

4.1K 339 218
                                    

Kelime sayımız: 1333

--------

İkili kulübe gireli daha 1 saat olmasına rağmen Minho gencin tavırlarından bıkmıştı. Jisung oldukça itaatsiz ve şımarık davranıyordu. Patronunun toplantıda ona katılma isteğini reddetmişti ve tezgahta oturup telefonuyla oynarken onu tamamen görmezden gelmişti.

Minho artık bıkmıştı.

Jisung telefonuyla oynarken Minho'yu görmezden geldiği için kendi kendine pis pis sırıtıyordu. Burada boş boş oturmak, oyun köşesinde oyunlar oynamak ve abur cubur yemek dışında hiçbir şey yapası yoktu, bugün kendini epey uyuşuk hissediyordu.

''Evlat'' diye denedi Minho arkasına dönüp ona bakarak.

Jisung bir anlığına ona baktıktan sonra hafifçe gülümsedi ve yeniden telefonuna döndü. Minho ise bardağını masasına bırakıp içten içe gürlerken çenesini gerdi. Çocuğun onu sabahtan beri görmezden gelmesi yetmiyormuş gibi bir de onunla oynaşıyordu. Bu da büyük patronun kırılma noktasıydı.

''Jisung!'' diye bağırdı yine ona bakarak.

Jisung aniden patronuna döndüğünde ona neredeyse inanamaz halde bakıyordu. Yerinden kalkıp büyüğünün koltuğuna doğru giderken gözleri de büyümüştü. 

Bu çok garipti. Minho gencin adını hiç bu kadar sert söylememişti. Jisung koltuğun az ötesine gidip ellerini arkasına almıştı, yüzündeki ifade de oldukça masumdu.

''Orda değil, burda dur'' diye emretti patronu koltuğun önünü göstererek.

Jisung başını sallayıp yavaşça gösterilen yere gitti ve orada durdu. Minho'nun ona ciddi ciddi sinirli olup olmadığını düşünürken kalbi göğüs kafesinden çıkıp gidecekmiş gibi atıyordu.

Bu noktada Minho gerçekten de sinirliydi. Gencin bazı zamanlarda itaatsizlik edişini ve asi tavırlar göstermesini hoş buluyordu, ama şimdilerde çok uzun bir zamandır fazla itaatsiz ve vurdumduymaz davranıyordu.

Ona ağır gözlerle baktı ''Ne sikim bi sorunun var bilmiyorum'' dedi sinirli bir sesle ''Ama bu tam olarak şu anda duracak. Otur.'' derken yeri gösterdi ve gencin oturuşunu izledi.

Jisung kaşlarını hafifçe çatıp merakla patronuna bakarken bir emir daha aldı.

''Burda kal.'' 

Minho ayağa kalkıp koridora çıktı ve gizli odasına gitti. Odadan çıktığında elinde gencin ne olduğunu bilmediği 2 obje vardı.

Büyük patron elindekileri ufak masaya bıraktıktan sonra gencin arkasına gitti, onu ellerinin ve dizlerinin üstünde duracak şekilde pozisyonladığında Jisung'un merakı iyice artmıştı. Minho parmaklarını şıklatıp ileri tarafı gösterince Jisung başını önüne çevirmek zorunda kaldı, şu anda korku içinde itaat ediyordu.

Minho objelerden birini eline aldı, yumurtaya benziyordu ama ortaya doğru genişliyordu. Diğer eliyle de gencin şortunu tuttu ve ondan herhangi bir karşılık gelemeden indirdi. 

''İtaat etmediğinde'' diye gürledi ''böyle olur.''

Jisung hafifçe titremeye başlarken korkması gerekip gerekmediğini düşünüyordu, bu sırada Minho'nun cebinden bir şeyler çıkarıp bir çeşit kapak açtığını duydu. Patronu açtığı şişenin içindeki sıvıdan diğer elindeki objenin üstüne döktü. 

Minho gencin içine o tamamen kuruyken bir şeyler itip canını acıtmak ve onu ölesiye korkutmak istemiyordu, ama onu tamamen genişletip iyice alıştırmak da istemiyordu. Daha sonraki zamanlarda yine kontrolden çıkacak olursa çok daha ağır cezalar alacaktı, ama Minho hepsini ağırdan alacaktı, şimdilik.

Daddy'nin Küçük Canavarı -MinSung-Where stories live. Discover now