Slytherin'in Kanı (Ravenclaw'un Laneti - 2)

6. Seçimler

Geçen bölüm yazmam işe yaramış gözüküyor ve gördüğünüz gibi vize haftamda olsam bile ben de sözümü tutuyor ve bir haftada iki bölüm paylaşıyorum. Siz ne kadar çok yorum atarsanız ben de o kadar hızlı bölüm yazarım:)

Medya: Getaway Car - Taylor Swift (çeviri)

Diana gözlerini dikmiş Rodolphus'u izliyordu. Araba sallanırken Rodolphus ona bakmıyordu bile. "Gözlerini kaçırınca noluyor Rhody, vicdanın mı soğuyor?" Rodolphus derin bir iç çekerken bu sözle Sirius bakışlarını Bella'dan Diana'ya çevirdi. Kaşları çatıldı. "Bunun bana bağlı olmadığını biliyorsun D." Diana küçük bir gülme sesi çıkarttı. "Ama kızağının iplerini sahibin tutuyor deyince sinirlenip beni gammazlıyorsun!" Rodolphus dişlerini sıktı.

"İtiraf etmeliyim kuzenim," dedi Bella, dalga geçer bir tonla. "Bu durum beni oldukça eğlendiriyor." Ama Sirius ona bakmadı bile. Gözleri hala birbirine bakışmayı kesmeyen Diana ve Rodolphus'ta takılı kalmıştı.

"Bana kızmaya hakkın yok," dedi Rodolphus savunmaya geçercesine. "Duygularımla oynamıştın D, kalbim kırılmıştı!" Diana sinirle ona baktı. "Sen ve senin hassas kalbin beni zerre ilgilendirmiyor! Anlamıyor musun mankafa? Beni öldüremez ama ölmemi istiyor. Ve sen ona şu hayatta en değer verdiğim kişileri götürüyorsun!" Rodolphus başını yeniden eğdi. "Farkındayım." Diana çıldırmak üzereydi. "O zaman bir şeyler yapsana!"

"Meraktan soruyorum," diye araya girdi Bella. "Tam olarak ne yapmasını bekliyorsun acaba? Senin gibi bir sürtük için Karanlık Lord'a karşı gelmesini mi?" Diana kafasını ona çevirdi. Yüzüne alaycı bir sırıtış yerleşti. "Meraktan soruyorum," dedi, ses tonunu taklit ederek. "Beni hangisinden daha çok kıskanıyorsun: kocandan mı, yoksa 'lordun'dan mı?"

Bella sinirden köpürürken Diana yeniden Rodolphus'a döndü. "Lütfen Rhody," dedi çıkartabildiği en ince sesle. Lily ve Sirius'u işaret etti. "En azından onları bırak." Sirius bir anda kendine geldi ve korkutucu bir tonla "Hayır," dedi. "Sizi burada bırakıp hiçbir yere gitmiyorum." Diana onu duymazdan geldi. "Onlara hiçbir şekilde merhamet göstermez. Lütfen!" Ondan hayır gelmeyeceğini anlayınca bu sefer bağırarak Bella'ya döndü. "Merlin aşkına, O SENİN KUZENİN!"

Hiç kimseden cevap alamayan Diana yenilgiyle başını önüne eğdi. Rodolphus'sa ona bakıp gülümsedi. Ardından gözleri ona sinirle bakan Sirius'u buldu. "Demek meşhur Black sensin, ha?" Kendi kendine güldü. "'Black', bu bana evrenin kötü bir şakası olmalı." Ve Sirius yine bir bok anlamıyordu. Bu durumdan bıkmıştı artık. Rodolphus devam etti. "Bu kızı daha önce hiçbir şey için, buna kendi canı da dahil, yalvarırlen görmemiştim. Şimdi şu haline bak." Tekrardan güldü. "Kıymetini bil evlat, Diana Black'in kalbini fetheden ilk kişisin!"

Diana gözleri büyüyerek kafasını kaldırırken Remus da gözlerini yumdu. Peter hala şoktaydı ama geri kalan üçlü - Lily, James ve tabii ki Sirius - şaşkınlıkla kaşlarını çattılar.

"Ne?" dedi Lily, duyduğunu kavramaya çalışırcasına. James de ona katıldı. "Diana Black mi?" Sirius Diana'ya dönerken Diana gözlerini devirdi. "Hayır Black, sana söylemiştim, akraba değiliz!" "Peki o zaman bu olanlar ne Reynolds?" Diana iç çekerken Bella gülmeye başladı. "Onlara hala söylememene inanamıyorum!" Sirius yeniden Diana'ya döndü. "Reynolds?" "Şu an olmaz Black," dedi Diana, bunlardan kurtulmak istercesine. "Lütfen bir kez olsun bana güven." Ardından bakışlarını Rodolphus'a çevirdi. "Sen de seni kullanmışım gibi konuşmaktan vazgeç artık! Ben hiçbir zaman seni kandırmadım. İşin fiziksel olduğunun ikimiz de farkındaydık. Sen kendini kaptırdın diye sorumlusu ben değilim!" "Neden?" diye patladı Rodolphus. "Neden bendim peki D? Eğer istediğin buyduysa pekala herhangi bir erkeği seçebilirdin." "Çünkü anlamasını istedim!"