18. Galip

441 37 38
                                    

Yorum yazmazsanız oturup ağlıyormuşum:)
Hayır ama cidden, yeni bölüm yazmamın sebebi birinin son bölüme yorum yapmasıydı yeni, yani beni cidden motive ediyor. Hadi beni motive edin de hemen yeni bölüm patlatıyım:)))

Bölüm Şarkısı: Miss Americana & The Heartbreak Prince (Taylor Swift)

"İyi olduğuna emin misin, güzelim?" Diana gözlerini devirdi. "Milyonuncu kez söylüyorum Sirius, İYİYİM!" Sirius sırıttı. "Peki, sen öyle diyorsan..."

Sirius, Diana'nın McGonagall'ın şöminesinden çıkmasına yardım ederken McGonagall içeri girdi. "Diana, seni bugün beklemiyorduk?" Diana üstünü silkeledi. "Biliyorsun Minerva, yatmayı sevmem." McGonagall kitaplarını masaya bırakıp tek elini de kenarına yasladı. "Birincisi, yatmaya bayılırsın. İkincisi, sırrını açıklaman öğrencim olduğun gerçeğini değiştirmiyor." Diana göz kırptı. "Anladım, Profesör." Sirius sırıttı ve birlikte odadan çıktılar.

Sirius elini Diana'nın omzuna attı. "Şimdi tüm okul birlikteliğimizi öğrenecek, heyecanlı mısın?" Diana tek kaşını kaldırdı. "Neden ki? Sen heyecanlı mısın yoksa?" Sirius sırıttı. "Elbette, özellikle Raymond Cox'un suratını görmek için sabırsızlanıyorum." Diana gülüp önüne döndü. "Bak işte bu, eğlenceli olabilir." Ardından dudağını ısırdı. Şimdi fark ediyordu.

Derin bir nefes aldı. "Sirius, özellikle Marlene'le çıktığınız dönem çok fazla ve çok çılgın birliktelikler yaşadım." Sirius'un çenesi kasıldı ama devam etmesi için onu onayladı. "Bu tip şeyler... yayılır. Benim kulağıma da geliyordu zaten ama açıkçası umrumda değildi. Cinsel hayatım kimseyi ilgilendirmez. Ama seni rahatsız ederse işte o zaman rahatsız olurum çünkü sen, benim için önemlisin."

Sirius'un yüzüne yarım bir tebessüm yerleşti. Diana'nın elini tuttu ve havaya kaldırıp elinin tersine bir öpücük kondurdu. "Ben senin yanında değildim ve ben yokken yaşadığın hiçbir şey konusunda rahatsız olmaya hakkım yok. Ayrıca sen yanlış bir şey de yapmadın. Benim durumum da çok farklı değilken bir tek senin böyle bir şey yaşaman çok iğrenç yalnızca. Rahatsız olmam ama biri haddini bilmezse öğretirim." Diana'nın dudakları kıvrılırken Sirius eğildi ve dudağının kenarından öptü.

Artık koridorlardaki tek tük insanlar onları görmüştü ve şaşkınlıkla birbirilerinin kulaklarına bir şeyler fısıldıyorlardı. Diana buna gülüp Sirius'a baktı. "Sanırım tüm okula toplu kalp krizi geçirticez." Sirius burnuna bir öpücük kondurdu. "Kesinlikle değer."

Büyük Salon'un önüne geldiklerinde duraksadılar. Şu an kahvaltı vaktiydi ve herkes bu kapıların ardındaydı. Buradan içeri sarmaş dolaş girmek bir nevi açık ilandı.

Sirius Diana'ya baktı ve yüzünde endişe görmeyi bekledi ama o adeta neşeyle dolup taşmıştı. "Hazır mısın bebeğim?" Diana çenesine bir öpücük kondurdu. "Kesinlikle hazırım."

Kapılar açıldı ve Sirius Diana'yı iyice çekerken Diana, parmaklarını omzundan sarkan eline doladı. Herkes ilk bakıştan sonra bir anlığına önlerine döndüler ama sonra bakışları hızla yeniden onlara döndü. Sirius kulağına eğildi. "Herkes bize bakıyor, Reynolds. Onlara bir şov sunalım mı?" Diana herkes onlara bakarken aralarından gördüğü tanıdık bir simayla sırıttı. "Benim sana yaptığım şova benzer mi? Burada bir kin seziyorum, Black." Sirius'un gülümsemesi tehlikeli bir tona büründü. "Eh, ben kindar bir adamım."

Sirius Diana'yı kendine döndürüp dudaklarını üzerine kapadı. Öpüşü yavaş ve nazik değildi. Daha çok sahiplenici bir yanı vardı. Bir şey kanıtlamak istercesine her şeyini bu öpücüğe veriyordu ve bu Diana'yı aşırı eğlendiriyordu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 02, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Slytherin'in Kanı (Ravenclaw'un Laneti - 2)Where stories live. Discover now