1. DAVET

52.2K 2.5K 1.9K
                                    

30.01.1999

Gökyüzünün siyah, dünyanın beyaz olduğu o kış günü pek de sıcak olmayan bir gece kondu içinde sevinçli nidalar yükseliyordu.

"Ayy pek de güzel bir şey bu."

Heyecanla konuşan kadın bir yandan kucağındaki bebeği sallıyor bir yandan da bedenine yorgunluk çökmüş adama bakıyordu. Hayatın getirdiği zorluklar karşısında derin bir nefes çekti, adam bunu duymasa da fark etti.

Otuzlu yaşlarına yeni girmiş adam elindeki defterin boş bir sayfasını açıp 'Ne oldu?' yazdı.

Ona biraz uzakta kalan kâğıdı görebilmek için gözlerini kısan kadın kısa süre içinde kafasını 'hiç' der gibi salladı.

Kolları arasında mışıl mışıl uyuyan bebeği yatağın üzerine koyup düşmemesi için yanına yastıklardan bir duvar inşa etti. İçi rahat edinceye kadar onu izledi ve en sonunda oturduğu yerden doğrulup adama döndü. Hâlâ elinde tuttuğu defteri fark edip eline aldı ve bu sefer o yazmaya başladı.

'Bir isim düşündün mü bu küçüğe?'

Defteri görmesi için adama doğru bir kaç saniye tuttu. Adam okudukları karşısında gülümsedi ve kafasını salladı. Eğilip kadının kucağında duran deftere kısacık bir şey yazdı.

'Neva.'

Kadın yazıyı okur okumaz hiç duymadığı bu isim karşısında kaşlarını çatsa da değişik bir şeklilde hoşuna da gitmişti.

Bu sefer öne eğilip yarısı şimdiden dolmuş kağıda 'Kulağa hoş geliyor aslında, anlamı ne?' yazdı.

Adam defteri alıp kalemin mürekkebini sayfalara damlatırken kadın sabırla onu bekledi. Yazmasını bitirince kağıdı son kez kadına uzattı.

'Ses. Bu kız benim olmayan sesim olacak, benim sesim.'

'Benim Neva'm.'

Günümüz

Dışarıdaki dondurucu soğuk yetmezmiş gibi inatçı rüzgar bilmem kaçıncı kez camımıza kendini vurdu. Çıkan ses beni huzursuz ederken hırkama iyice sindim.

Kış bu yıl fazla sinirliydi.

"Makbulenin kızı Sevda'dan duydum, sen de onunla gidiver işte."

Elimi kaldırıp buğulanmış cama işaret parmağımla bir şeyler çizmeye başladığım da bunu gören Elif anneannesinin kucağından kalkıp yanıma gelmiş ve çizimlerime katkıda bulunmuştu.

"Bakarız ya."

Cama gülen surat çizen küçük parmaklar camdan çekilince suratın gözünden aşağıya doğru bir damla aktı ve bu onu ağlıyormuş gibi gösterdi. Elif buna dudaklarını büzerken gülüp bakışlarımı bana bıkmışkınlıkla bakan Hafize ablaya doğru çevirdim.

"Bakarız değil, bakacağım. Ne güzel iş buldun sonunda, kaçırmak mı istiyorsun?"

Alt tarafı bir gece davetinde servis işiydi. Üstelik geceydi, ben dışarıdayken babam evde yalnız olacaktı.

Yine de sessiz kaldım, her ne kadar canımı sıksa da haklıydı. Kendi işimi yapamamaksa canımı daha çok sıkıyordu.

Dört yıl bilgisayar mühendisliği okumuş ve bu yıl mezun olmuştum. Elimde iyi bir cv olsaydı belki daha fazla şansım olabilirdi ama nereye gitsem ya kadın olduğum için işe alınmıyordum ya da arka planda neler döndüğünü bilmediğim tekinsiz bir yer olduğu için ben kabul etmiyordum. Sonuç olarak 6 aydır işsizdim.

KARADUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin