6. ROBİN HOOD

23.6K 1.4K 1.1K
                                    

Kitap hakkında yaptığınız editleri çok beğeniyorum ama hepsini görmem maalesef mümkün değil, bu yüzdennnnn beni etiketlemeniz için sosyal medya hesaplarımı aşağıya bırakıyorum.

instagram/ @karaduttofficial
tiktok/  @cuprasur

Uzun süredir sizi beklettiğim için bana kızgınsınız biliyorum ama kafamı toplamadan bu bölümü yazmam imkansızdı. Sabırla beni bekleyen herkese hem teşekkür ederim hem de özür dilerim. Seviliyorsunuzzz. 🤍

Satır satır yorum yapmanız ve düşüncelerinizi benimle paylaşmanız beni mutlu eder, şimdiden iyi okumalar.

**

Robin Hood'un hikayesini bilir misiniz?

Kime sorsanız zenginden çalıp fakire dağıtan usta bir hırsızdı o.

Kimine göre de koca yürekli bir kahramandı.

Ama bizim Robin'in hikayesi onunkinden oldukça farklı ve ızdırap doluydu.

30.09.2008

Sonbaharın ilk ayının son gününde küçük bir tepe, eşsiz bir kalabalığa ev sahipliği yapıyordu. Tüm insanlar o gün aynı amaç için orada bulunuyordu.

Devasa büyüklükteki festivalde bir araya gelen o topluluktan çevreye yayılan nidalar arasında iki kişi sessizlik içinde yürüyordu. Çıkardıkları tek ses ayaklarının altında ezilen taş parçalarıyken birden onlar da sustu.

Küçük çocuk omzundaki eli hissettiğinde kafasını çevirip ardına baktı. Dudakları her zamanki gibi yana kıvrılmış, şefkatli gözlerle ona bakan ablasına düşük gözlerle karşılık verdi.

"Acaba o suratını daha ne kadar asacak benim küçük Robin'im?"

Çocuk omuzlarını umursamamazlıktan değil de gerçekten cevabı bilmediği için silktiğinde ablasının tebessümü genişledi.

"Hadi ama ufaklık, benim için birazcık gülümseyemez misin?"

Yumaşacık elleri kardeşinin saçlarını karıştırmayı bitirdiğinde çocuk yine sözlü bir tepki vermemiş, onun yerine kafasını iki yana sallamıştı.

Konuşmak da gülmek de istemiyordu, mutsuzdu.

Biraz önce, aylardır çalıştığı hatta sırf bu yüzden ellerinin küçük yaşta nasır tuttuğu okçuluk yarışmasında ikinci olmuştu. Keyfinin olmayışı bu yüzdendi.

Genç kız tekrar yürümeye başlamadan önce kardeşine tutması için elini uzattı. Dokuz yaşına daha yeni girmesine rağmen her zaman yaşından büyük davranıyordu. Yine öyle yaptı ve narin ellerin sahibini reddetti. Hiçbir şey olmamış gibi yanından yürüp geçeceği sırada kız kardeşi elini yakaladı ve zorla avuçlayıp kıkırdadı.

Çocuk derin bir nefes alıp geri bıraktığında kafasını kaldırıp yanında yürüyen bedenin sahibini inceleme fırsatı buldu.

Omzuna dökülen sarı saçları arasından parlayan renkli irislerine takıldı gözleri. Dudaklarında yine o tebessümü vardı. Sanki yüzünden asla silinip gitmeyen bir gülüşe sahipti. Ne zaman ona baksa oradaydı, hiç kaybolmuyor sadece arada büyüyor ya da küçülüyordu.

"Bak, orada elinden gelenin en iyisini yaptın tamam mı? Sonucun ne olduğu umurumda bile değil, çünkü bu gerçeği değiştirmiyor."

Parmakları arasındaki eli daha sıkı kavrarken devam etti.

"Hem bunu kazandık baksana şuna..."

Diğer elindeki sarı ve kahverengi karışımı ayıcığı ona doğru salladı.

KARADUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin