Bölüm 21: Pişmanlık duygusundan nasıl kurtuluruz?

196 20 130
                                    

Merhaba! Çok duygusal bir bölümle geldim. Bu bölümde Atlas'ın ve Helen'in hikâyelerini biraz daha derinden öğreneceğiz. Geçmişe de göz atacağız. Umarım beğenirsiniz.

Dikkatlice okumanızı öneririm, küçük ve çok önemli detaylar var. Bu ipuçlarını yakalamaya çalışın.

Bölüm içinde bol bol yorum bekliyorum sizden! Fikirleriniz benim için çok önemli.

İsterseniz medyadaki şarkıyı açabilirsiniz. ^_^

İyi Okumalar! Düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim. <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 21: Pişmanlık duygusundan nasıl kurtuluruz?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 21: Pişmanlık duygusundan nasıl kurtuluruz?

İnsanlar, hayatları boyunca unutmak istedikleri anılar biriktirirler. Kaçtıkça kovalayan geçmişleri, onları huzursuz etmek için varlıklarını göstermekten çekinmezlerdi. Üzerinden günler, aylar ve yıllar geçer, ama o duygu hâlâ orada bir yerlerde insanlara eziyet etmeye devam ederdi.

Helen'in de ona eziyet eden böyle bir anısı vardı. Kendinden geçip o adama bilinçsizce saldırmasını unutmak için her şeyi yapmıştı neredeyse, ancak hiçbir şey değişmemişti. Biraz daha yer edinmişti zihninde. O utanç ve pişmanlık duygusu da asla geçmeyecekti. Çünkü bazı şeyler zamanla geçmezdi, hatta bazen, zamanla katlanır daha büyük acılara neden olurdu.

Aslında Helen'in, kendisine kızma nedeni o adama saldırmış olması değildi. Kendini kaybetmesine öfkeliydi. Helen'in kızıp gözünün dönmesine neden olmuştu ve Helen de o adama istediğini vermişti. Genç kız, yine bu anıdan kaçabileceğini sanmıştı, ancak Kerem'in karşısında belirmesiyle yanıldığını anladı.

Bir eli odanın kapısını sıkı sıkı kavramış diğeri de beline yerleşmişti. Helen sıkıntılı bir biçimde nefesini dışarı verdi. Kerem'in yüz ifadesinden anladığı kadarıyla, bu sorgulamadan kaçması neredeyse imkânsızdı.

"Gelmeyeceğini ummuştum."

"Belki öyle ummuştun..." Kerem'in dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme belirdi. "Ama geleceğimi biliyordun."

Asla Benim Türüme Güvenme!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin