Merhaba. Biz döndük...
Biliyorum, epey oldu ve bunun için özür dilerim. Hiç bu kadar uzun sürmemişti daha önce.
Şimdi tek söyleyeceğim, lütfen bölüm sonunda yazar notunu okuyun. Orada bazı açıklamalarda bulundum. Şimdiyse lafı hiç uzatmıyorum, bölüme geçelim.Son bir not; Bu bölüm için mi bu kadar bekledik diyebilirsiniz ve muhtemelen de haklısınız ama bölümden nefret etmeyeceğinize eminim. Karakterler açısından -özellikle Hayal için- önemli bir bölüm. Bir buçuk ayda karakterlerin nasıl değiştiğini göreceğiz. Neden bunca zaman beklediğinizin açıklamasını da aşağıda vereceğim. Umarım okursunuz. Şimdi biraz özlem giderip eskiyi hatırlayalım.
Fikirleriniz önemli. Bir sürü yorum bekliyorum sizden!
İsterseniz medyadaki şarkıyı açabilirsiniz. 🎶 (Bölümün ortaları için önerilir.)
İyi Okumalar! (:
Bölüm 47: Bilerek hata yapılır mı?
Hayal Çelebi...Senin duvarların var, ben o duvarları yıkamam, aşamam;
ben o duvarları daha fazla çiçeklerle süsleyemem;
kabullendim, bana hiç çözülmeyeceksin.Hata yapmak insan doğası için en olağan şeydi. Riskler alır, hatalar yapar, onları düzeltmeye çalışır veya tekrarlarlar. Yanlışlar doğruları bulmaya yardımcı olduğu gibi daha fazla yanlış yapılmasına da neden olabilir.
Normalde insanların, yanlışlarından bir şey öğrenmesi ve düzeltmeleri gerekirdi, tekrarlamaları değil. Ama Hayal tekrar tekrar aynı hatayı yaptığını fark ediyordu. Hata da Atlas'tan başkası değildi. Kendisine uzaklaşmaya söz verse de her seferinde yine yanında buluyordu kendisini. Hatta bir öncekinden daha yakın bir şekilde.
Atlas da Hayal'e hiç yardımcı olmuyordu. Ve hatta Hayal'in kafasını karıştırmaya yemin etmiş gibi çok içten ve samimi davranıyordu. O büyük olaydan sonra ekibin bir kısmıyla iletişimi kesseler de Hayal Orhan'a oynadıkları sevgililik oyunu yüzünden Atlaslarla takılmaya devam etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asla Benim Türüme Güvenme!
Mystery / Thrillerİyilik gibi kötülük de bulaşıcıdır. Bazen hayatta kalmak için iyiler de ellerini kirletmek zorunda kalır. Ve bu kişilerin hikâyeleri genelde anlatılmaz. Başlarına durmadan kötü şeyler gelmiş iyi insanlar hayatın kurbanlarıyken biz onlara kötüler...