46. Alev gözlü savaşçı

109 41 168
                                    

Okumaya başlamadan önce lütfen oy verin ve bölüm bolca yorum yapın çünkü buna ihtiyacım var :-)

Keyifli okumalar~

Elimde ki anahtarı sallayarak, killere iniyordum çünkü mutfakta un bitmiş! Gerçekten çok önemli un olmazsa nasıl tatlı yapabilirim? Aslına bakarsanız elimde iki anahtar vardı ve biri diğerine göre daha eskiydi acaba bu hangi kapıyı açıyor.

Killerin kapısını açarak etrafa göz atmıştım -iyi bari buradaki yiyecekler küflenmemiş. - Buraya nedense kolay alışmıştım sanki ait olduğum yer burasıydı. Yıllardır burda yaşamışım gibi sakindim. Kocaman bir evde tek başıma olmak garip gelmiyordu sadece yalnız olduğum için canım sıkılıyordu onuda yemek yaparak çözümünü bulmuştuk.

Un çuvalını köşede görmem ile çok büyük bir şey başarmışım gibi gülümseyip ilerde ki un çuvalına ilerledim şimdi nasıl taşıyacaksın?

Buraya gelirken her şeyi düşündüm ama bunu düşünmedim. Ne vardı bunu da sen düşüneydin iç ses?

Salak!

Hani bana hakaret edeceksen hiç gelme ihtiyacım yok!
Ve ses gelmedi kazanan kim tabi ki ben!

Koca un çuvalını taşıyamazdım ki geri dönüp mutfaktan bir kap alsam iyi olacaktı. Geri dönerken bakliyatların arkasında ki boşluk dikkatimi çekmişti. Burası neydi ki?
Yavaş adımlarla yaklaşırken aslında o boşluğun arkasında bir kapı olduğunu görünce şoka uğramıştım.

Tahtadan yapılan oymalı kapı yüzyıllardır burdaymış gibi eskiydi yer yer tahtalar kabarmış bir kısmı dökülmüştü. Buna rağmen kapının üstünde ki desenler gözüküyordu dikkatle incelerken, bu desenler bir yerden tanıdık gelmişti.

Sekiz tane yüzük üzeriden dolunay vardı ve bu ay'a bir yılan sarılmıştı.
Biraz ürkütücüydü peki bu desen neden bana tanıdık geliyordu?
Bir dakika! bu dedemin bana bıraktığı kitabın kapağında ki desenlerdi sadece benim kitabımın üzerinde dolunaya sarılmış bir yılan yoktu.

Bu kapının kitapla bir bağlantısı olabilir mi?

Bilmiyorum ama olabilir bunu öğrenmek için o kapıyı açmamız gerekiyor. Bu sefer yavaş olmak yerine hızlıca dev kapının karşına dikilmiştim kolu aşağıya doğru çeksemde açılmamıştı neden açılmıyor?

Elinde ki diğer anahtar buraya ait olabilir mi? Oda eskiydi.

Sen zeki filan oldun bu aralar hayırdır?

Ben hep zekiydim! Aptal olan sensin...

Ne demezsin! Elimde ki  anahtarı kapının deliğine yerleştirip çevirdim ama kapı eski olduğu için açılmamıştı biraz daha zorlamam sonucu kapı cızırtılı bir ses çıkartarak geriye gitmişti.

Burası dar bir koridordu gri duvarlarda yılan ve çiçek desenleri vardı, meşaleler ile koridor aydınlatılmıştı. Kapıyı yeniden kapatarak hızla mutfağa ilerledim büyük bir kap alarak salonda ki koltuğun üzerine koydum koşarak merdivenleri çıkıp bir çırpıda üzerimi değiştirip dolapta ki kılıcımıda aldım. Oraya gidecektim ama korumasız bir şekilde gidemezdim başıma ne geleceğini bilmiyordum.

Salona bıraktığım kabı alarak yeniden kilere indim un çuvalından biraz un alarak yeniden kapının karşısına geçmiştim. Aslına bakarsanız burası istemsizce ürkütüyordu içinden ne çıkacağını bilmiyordum, bu yüzden korkuyordum ama korkularımın üzerine gitmezsem hep içimde bir yerlerde keşke yapsaydım demekte istemiyordum.

Yeniden kapıyı açarak koridorda yavaşça ilerlemip bir yandanda etrafi inceliyordum duvarlarda ki desenler hep aynıydı burası labiret gibiydi kaybolan biri asla yolunu bulamazdı, bu yüzden unu yere saçarak ilerliyordum böylece yolumu kaybetmezdim.

𝕷𝖎𝖋𝖊 𝕿𝖗𝖎𝖆𝖓𝖌𝖑𝖊 "𝖑𝖆𝖇𝖎𝖗𝖊𝖓𝖙" 𝐾𝑖𝑚 𝑆𝑒𝑜𝑘𝑗𝑖𝑛Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin