15.bölüm-Adım sesleri-

53 11 4
                                    


Umarım beğenirsiniz, Hepinize iyi okumalar dilerim.🩸

*O an duyduğum ve gördüğüm 2 iki şey iliklerimi kadar korktuğumu hissetmeme neden oldu birincisi telefonumun şarjımın %10 kalması ve merdivenlerden gelen adım sesleri.*

Ne yapacaktım şimdi adım sesleri alt katlardan geliyordu bende en üst kattayım ve sadece alt kata inersem kaça bilirim ama bunu yapacak cesareti kendimde bulamıyorum telefonum kapanmadan titreyen ellerimle gruba girip;

-

Bulut: abi çevrim içi değil ya bir şey olduysa Açelya cevap ver bize,

Minik sincap: Açelya bak seni korkutmamak için söylemedim ama sen gittikten sonra biz cesedin içindeki notu okuduk ve o katil buralarda olabilir şimdi neredeysen hemen yerini söyle yanına gelelim.

Tolga'nın mesajını görmem nefesimi kesti sanki aşağıdaki adım sesleri giderek yaklaşıyordu.

-Burada biri var adım seslerini duyuyorum..

Minik sincap: neredesin sen Allah aşkına bak okulun her yerine baktık sen yoksun lanet telefonunu da açmıyorsun şimdi okuldan çıktık okulun yokuşunun sonundayız buralara bakıyoruz neredesin aç şu telefonu.

-

Okuldan çıkmışlar yani aşağıdaki adım sesleri onlara ait değil ve ben bu okulda yalnızım öyle mi?

Telefonum elimde titremeye başlayınca hemen açıp kulağıma koydum, açar açmaz onun sesi geldi kulağıma bağırarak "neredesin söyle bana gelip alalım seni Açelya cevap ver bana hadi Açelya cevap ver bana" ağlamaya başladığımı hissettiğimde burnumu hafifçe çektim bu ses karşı tarafa gitmiş olacak ki "Açelya ağlama korkmada bak söyle yerini korkma konuş benimle." Eğer onun yanımdaysam korkma demişti bana ve şuan yanımda kimse yoktu dilim sanki düğüm olmuştu konuşamıyordu adım seslerinden hızını yavaşlattığını duyuyordum Tolga'ya cevap vermek için tekrar telefonu kulağıma götürdüm, "Tolga b-ben okuldayım" "nasıl lan her yere baktık yoktun bak şimdi dönüp okula geliyoruz tam yerini söyle bana neredesin Açelya ağlama yerini söyle bana." "Ben yan-" ben daha nerede olduğumu söylemeden telefonu kapandı ve şuan ben burada aşağıda kim olduğunu bilmediğim adamla bu okulda yalnızım adım seslerinin yanında yeni fark ettiğim sürtünme sesi de geliyordu sanki bir şey yere sürtüyordu ne yapacaktım Allah kahretsin resmen köşeye sıkıştım karnıma ağrılar girdiğini hissediyorum sanki kollarımı ve ayaklarımı hissetmiyorum.

Aklım çalışmıyor merdivenin kapısında öylece dizlerimin üzerine çökmüş bir şekilde duruyorum sadece kalkamıyorum bile dizlerim de hissetmeyince sırtımın yangın merdivenin kapısına değdiğini hissetim korku ele geçirmişti beni adım sesleri o kadar yavaştı ki sanki beni bu korkuyla öldürmeye çalışıyordu.

İçimden sadece yalvarıyorum burada değil anneme son bir kez sarılmadan değil başka kimsemiz yoktu bizim ben de gidersem annem nasıl dayanacak, zeminin ve kapının soğukluğu ele geçiyordu bedenimi vücudumun her yeri titriyor durduramıyorum, ölmek istemiyorum hiç bu şekilde öleceğimi hayal etmiyordum belki hastalanarak ölebilirdim, trafik kazasıyla veya belki bir yerden düşebilirdim ama bu şekilde değil ölümün bana geldiğini bileceğim bir an hiç düşünmemiştim adım sesleri o kadar yakındaki korku iyice bedeni mi ele geçirdi ve yabancı olmadığım o karanlığa tekrar gömüldüm.

En son hatırladığım adım seslerinin sonunda durduğu yanıma geldi galiba çünkü vücuduma bir acı saplanmıştı ama sonra geçmişti kalem kağıt sesi duydum, kağıdın kopartılma sesi, sonra sanki yanıma koydu o kağıdı, kağıdı koyduktan sonra alt katlardaki kapıların birinin hızlıca açıldığını duydum ,o adım seslerine ait kişide benim açamadığım kapıyı açıp okula girdi ve ardından kapıyı yavaşça kapattı sadece bunları hatırlıyorum ara ara vücudumun giderek uyuştuğunu hissediyordum bir zamandan sonra oda kayboldu ben tekrar ait olduğum karanlığa döndüm.

Tolga'nın ağızından:

Kazan dairesinden çıkıp koridora girdiğimde Bulut'un Umut'a bağırdığını gördüm yanlarına gidip, "Ne oldu Bulut neden bağırıyorsun Umut'a" Bulut bir hışımla bana dönüp "Benim bu akıllı kardeşim Açelya'ya bir ton bağırıp, ağlattı lan kızı neymiş efendim biz onu seni yanına yollamışız da o seni oyalamışta, lan kız bana gelip dedi gidip Tolga'yı uyarısın diye senin yanına yollamışız da o seni uyarmamış.

Lan zaten Açelya görmüş içeride kan olduğunu, benim bir boktan haberim yoktu ama yine suçlu Açelya oldu vay be." dedi bağırarak ne kadar öfkeli olduğu gözlerinden bile belliydi Bulut'u daha da sinirlendirmemek için Burak'a dönüp "Açelya nerede şimdi?" dedim Bulut Burak'ın konuşmasına izin vermeden "Benim bu gerizekalı kardeşim kızın üzerine yürüyünce merdivenlerde takılıp düşecekken Burak tutu sonra da koşarak gitti nerede olduğunu bilmiyoruz ya abi anlamıyorum bir kadına nasıl bağırılır ya aklım almıyor kafayı yiyeceğim olum sen annemin çektiklerini unuttun mu?" Umut hiçbir cevap vermiyordu merdivenin 2.basamağına oturmuş başının ellerinin arasına almış öylece oturuyordu. "Tamam öncelikle hepimiz sakin olalım Açelya'yı buluruz biraz yalnız kalsın." Bulut cümlemi bitirmeme izin vermeden "Sen bu durumu normal mi karşılıyorsun? sana da tebrikler Tolga Soykıran zaten hanginiz hak verdi ki bana ? ama bakın o kız katil olsa bile onu adalete bırakırım çünkü o bir kadın anladınız mı? benim adamlığım bir kadına bağıracak üstüne yürüyecek kadar alçak değil." diye haykırdı bildiğiniz koridorda okul boştu polisler gitmişti bu yüzden bu kadar rahat bağıra biliyordu.

Bulut'a dönüp "tamam bak ben de elbette ki kızıyorum Umut'a ama şuan bağırmak bize hiçbir şey kazandırmaz ceset hala yukarıda gidip ilk önce onun içindeki notu okumamız gerekiyor ama istersen sen yine de Açelya'ya yaz nerede olduğunu sor hatta dur bende yazayım-telefonumu çıkartıp Bulut'un altına bende Açelya'ya mesaj yazıp cebime koydum-bak yazdık eğer gerekirse ararız tamam mı? Şimdi gidip şu notu okuyalım" dememle hepimiz yukarı kata yöneldik üst kata çıkıp duvarı ittirdikten sonra dördümüzde içerip girip kapıyı kapattık ne kadar tiksinsem de cesedin yanına girmek te bu ilk değildi ve sonu da gelmiyor sanki kitaplıkta gizli anahtarı çevirip içeriye girdik ceset anlamadığım bir şekilde kokmuyordu, Bulut en çok korkan o olmasına rağmen hemen eğilip ipleri çözmeye çalışıyordu ipleri bir kişinin tek başına çözmesi gerçekten imkansız şifre gibi bağlamış ipleri bir ipi birimiz tutuyor diğeri altından geçiriyor vs. en sonunda ipleri çözdüğümüzde Burak hızlı bir şekilde kefeni açıp parmaklarının ucuyla notu alıp tekrar kefeni üzerine örttü Emre'nin, Bulut hem benim telefonumdan hem de kendi telefonundan grubu yazıyordu, ne yapmaya çalıştığını anlıyordum ama şimdilik bir şey demeyeceğim, Burak bana notu uzatıp "abi sen okuya ben dokundum ya ona bir tuhaf oldum" başımı sallayarak elinden zarfı alıp açtım ve notu sesli bir şekilde okumaya başladım.


Bu notu okuduğunuza göre polislerden cesedi saklaya bilmişsiniz demektir ve benim için her şey istediğim gibi gidiyor demektir.

Şimdi bildiğiniz gibi ben hepinizi çok iyi tanıyorum eminim ki ve gördüğüm gibi

Umut biricik zavallı yalnız savunmasız Açelya'ya bağırmış hatta üzerine yürümüş çünkü o sinirlenince gözü hiçbir şey görmüyor dimi.

Ama ne yalan söyleyeyim böyle güzel bir kızı öldürmek çok zorlayacak beni.

Yine söylüyorum "ilkti ama kesinlikle son değildi."

Hepinizi bitirene kadar oyun devam edecek iyi eğlenceler gençler..


oylamayı ve yorum yazmayı unutmayın lütfen!!

Suç MahalliWhere stories live. Discover now