27.bölüm-Tehtit

31 3 1
                                    

Merhaba Suç ortaklarım,

Sizlerde artık bu oyuna dahil olduğunuza göre ve şuan buradaysanız sizde bu oyunda onlarla ve tabi ki benimle ortaksınız, umarım bu oyun bitene kadar bize destek olursunuz, iyi okumalar..

*"O notlardan yine!" demesiyle ben hariç herkesin odak noktası o siyah üzerinde anlam veremediğim şekiller olan düzgünce katlanmış bir kağıt parçası olmuştu...*

2 gün önce

Cesetten çıkan not;

*Ama ne yalan söyleyeyim böyle güzel bir kızı öldürmek çok zorlayacak beni.

Yine söylüyorum "ilkti ama kesinlikle son değildi."

Hepinizi bitirene kadar oyun devam edecek iyi eğlenceler gençler.*

Merdiven basamaklarında bulunan not;

*Merhabalar tekrardan şu anda bunu hanginiz okuyor bilmiyorum ama umarım sen okuyorsundur Tolga ama fark etmez şimdi gelelim asıl oyunumuza,

Yukarıda size mükemmel bir hediye bıraktım umarım fazla geç kalmışsınızdır.

Çünkü sayının şimdi den azalmaya başlaması beni çok üzer.

Umarım hediyemden fazla korkmazsınız!!

Elim ağırdır da canı biraz fazla yanmış olabilir!*

Açelya'yı yangın merdivenlerinde baygın bir şekilde bulduğumuzda Açelya'nın yanında bulunan not;

*Tüh bu kağıdı bulduğunuza göre Açelya

Ya kefeni yırtacak ya da şuan ki uykusundan uyanamayacak.

Şimdi şöyle ki zaten size de söylemiştim güzel bir kadını öldürmenin ne kadar zor olduğunu.

Ben de Açelya'nın vücuduna bir ilaç enjekte ettim.

Eğerki Açelya'nın katil olmadığını düşünüyorsanız veya keyfiniz isterse Açelya'yı hastaneye götürmek için maksimum 45 dakika minimum 30 dakikanız var.

Tabi ki sizin Açelya'yı ne zaman bulduğunuz da çok önemli...*

ve dahası...

Günümüz

"O notlardan yine!" demesiyle ben hariç herkesin odak noktası o siyah üzerinde anlam veremediğim şekiller olan düzgünce katlanmış bir kağıt parçası olmuştu. Hepsinin yüzü bembeyaz olmuştu Tolga'ya bakıp "Ne olduğu bana anlatacak mısınız?" dememle Tolga'nın bakışları ilk önce elindeki kağıda sonra bana kaydı "Bu not o şerefsizlere ait sen okulda kaybolduğunda da bu notları bulup duruyorduk ve şimdi senin montunun cebine kadar koymuşlar,-başını Burak, Umut ve Bulut'a çevirip-acaba o gün yangın merdivenlerinde baygınken mi koydular cebine?" diye sordu Tolga düşünceli sesiyle, "Abi ilk önce ne yazdığını bize de bir okusan mı?" dedi Umut, Tolga'nın bakışları ilk önce beni ardından tekrar kağıdı bulduğu parmak uçlarında olan kağıdın katlı olan bir kısmını ve sonra diğer kısmı açıp okumaya başladı;

Sevgili Açelya meslektaşım, bugün az kalsın bizi yakalıyordun ama bilmiyorsun ki biz yanarsak sende o yanında sandığın salaklarda yanar ve en önemlisi ne biliyor musun? ben, biz hiç birinize yabancı değiliz, sadece sizi bu dünyadan silmek istiyoruz ve durum şu ki ilk önce seni sileceğim, sileceğiz, zaten kendi ayaklarıyla her seferinde bize geliyorsun çokta zor olmayacak. Sevgilerimle bol kanlı ve cesetli günlerle kalın...

İçimde bir korku vardı gerçekten de her seferinde bir şekilde onlarla karşılaşıyorum, gözlerimi Tolga'nın elindeki o siyah not kağıdından alamıyordum açık açık beni tehdit ediyordu hem sadece beni de değil hepimizi ama ilk önce beni neden? Bakışlarım not kağıdından kaldırıp ilk önce Bulut'a, Burak'a ve Umut'a baktım hepsinin aklında aynı cevapsız sorular döndüğüne yemin edebilirim ama ispatlayamam başımı tekrar Tolga'nın elindeki nota ve oradan onun kahverengi gözlerine çevirdim oda bana bakıyordu düşünüyordu çok derine bakıyordu, gözlerinin içine bir kere düşsem bir daha çıkamayacakmışım ama hiç yabancısı değilmişim gibi geliyor, sanki hep oradaymış da oradan çıktığım için yolumu kaybetmiş gibiyim.

Salonda sadece nefes alış veriş seslerimiz vardı, bu sessizliği bölen Burak oldu bakışlarımı Tolga'dan alıp Burak'a baktım "Abi tamamen yeni bir plan yapmamız lazım artık bazı şeylerin gün yüzüne çıkması lazım çok bile sürdü yeni bir plan yeni yol çizmemiz gerekiyor he birde malum ceset hala okulda onu ne yapacağız?", tekrar bakışlarımı Tolga'ya çevirdiğimde onun hala bana baktığını fark ettim bu durum kaşlarımı çatmama neden oldu "Tolga!" dedim onu kendine getirmek için öylece bana bakıyordu çünkü,  gözünü bile kırpmıyordu ilk seslenişime cevap vermedi onu sarsmak için omuzuna dokunduğumda bir anda gözlerimde olan kahverengi gözleri elime kaydı elime bakmasıyla elimi çekip dizlerimin üzerinde birleştirdim gözleri dizlerimin üzerinde bağladığım ellerime indi bu sefer görüş alanına girmek için kafamı hafifçe aşağıya doğru eğdim "Tolga sen iyi misin?" dedim bana cevap vermeden bakışlarını bu sefer Burak'a çevirdi;

"Biz şimdi gidelim madem seni buradan dışarıya çıkman yasak o zaman biz gidip şu cesetten kurtulalım." dedi emin sesiyle "Ama-"lafımı bitirmeme izin vermeden "Açelya ilk hedefleri sensin ölmek istiyorsan gel peşimden ama şahsen ben kimsenin ölmesini istemem, hem sen yanımda olduğun sürece bizde tehlikede oluruz. Şimdi uslu bir kız ol ve burada bekle bizi!"-bakışlarını Bulut'a çevirip-"Bulut sen burada Açelya ile kalır mısın ne olur ne olmaz belki o it kuruları gelir en azından yalnız kalmasın, bir şey olursa ararsın." dedi bana imalı bir şekilde bakarak ve  Bulut'un cevabını bekledi "Tamamdır abi ben buradayım siz de haber verin" dedi Bulut, Bulut'un cevabından sonra Tolga hiçbir şey söylemeden çıkışa yöneldi ardından Burak ve Umut dışarı çıktılar kapı açılıp kapandıktan sonra arabanın çalışma sesi geldi ve ses giderek uzaklaştı.

Bir yanlış olduysa kusura bakmayın, desteklerinizi bekliyorum.

Sağlıcakla kalın....

Suç MahalliDove le storie prendono vita. Scoprilo ora