29.bölüm-Anahtar-

30 1 0
                                    

Selamlar, suç ortaklarım nasılsınız umarım iyisinizdir.
Şimdi kendinize sessiz bir köşe bulun ve buyrun bölüme.
~~

*“ee şey,ben,ben aslında bir şey arıyordum ama bir türlü bulamadığım için en sonunda ne aradığı unuttum,o yüzden sen bile bana yardım edemezsin annecim!”dedim annemi geçiştirmeye çalışarak.*

Tolga’nın ağzından

Annem odadan çıktıktan sonra bende odaya son bir kez göz ucuyla baktıktan sonra odamdan çıkıp alt kata indim anahtarları genellikle portmantonun çekmesine koyardık,portmantoya yönelip çekmeyecek açtım her anahtar buradaydı ama ağzına 
sıçt*ğımı  anahtarı burada değildi.

Montumu alıp üstüme geçirdikten sonra kiraz ablayı, evimizde çalışıyordu “Kiraz abla!”diye seslendim arkasını dönerek “Efendim Tolga oğlum.” kiraz abla benim bebekliğimden beri bu evde olduğu için annem gibidir ve bana da oğlum diye seslenir “Kiraz abla bizim okulun anahtarlarını gördüm mü?” dedim aynı zamanda kimsenin gelip gelmediğini kontrol ederek “Valla bilmiyorum ki Tolga oğlum onları genellikle Harun bey(Tolga’nın babası)veya Sibel hanım(Tolga’nın annesi) biliyor istiyorsan hemen sorup geleyim!”dedi içeriyi göstererek “Yok yok önemli değildi zaten hadi görüşürüz.”dedim kapıyı açıp dışarıya çıktım.

Bizimkiler arabadaydı, arabaya doğru yönelip şoför kapısını açıp arabaya bindim bir küfür savurarak, kafamı direksiyona yasladım Burak Umut’un bana baktığını hissediyordum sessizliği bölen Umut oldu;
“Ne oldu abi  neden gitmiyoruz?”

başımı direksiyondan  kaldırıp 
“Siktiğim okulun  anahtarları yok!”dedim sinirle,
“Ne demek anahtar yok.”dedi Burak 
“Anahtar yok yani bulamadım.”dedim dışarıya bakarak,başımı Burak ve Umut’a çevirdim 

“Şimdi okula anahtarla giremiyoruz başka bir şekilde girmemiz lazım varmı önerisi olan?”

ikiside bir süre düşündü sonra Burak;

 “Abi bu yangın merdivenlerinden bir tanesi sürekli açık kalmıyor mu? oradan girelim.”, 

“Aslında mantıklı başka çaremizde yok zaten.” diyerek arabayı çalıştırdım evin bahçesinden çıkıp okula doğru sürmeye başladım yaklaşık 5 dakika sonra okulun bahçesindeydik arabadan inip okulun arkasına doğru yürümeye başladık “Hangi yangın merdiveni olduğunu hatırlıyor musunuz?”Burak’tan ses çıkmadı Umut’da bilmiyorum dercesine başını iki yana salladı.

“O zaman dağılalım ben buradaki bakayım sizde arkadakilere bakın açık kapı bulan haber versin.” ikiside başıyla beni onayladıktan sonra ben okulun sağ tarafında kalan yangın merdiveni yöneldim kapıyı zorladım fakat bu sikik kapı açılmıyor o sırada cebimde telefonun titrediğini hissettim telefonu cebimden çıkarıp kulağıma götürdüm.

-Buldunuz mu buradaki açılmıyor?
Burak:Yok buradadaki ne kadar zorlasamda açılmıyor.
Umut:Bir saniye..(kapı açılma sesi)
-Açıldımı?
Burak:Olum cevap versene
Umut:Bir durun da telefonu yere düşürdüm açtım kapıyı gelin.
-Açtın mı?Helal be sana.

Telefonu kapatarak Umut’un kontrol edeceği yangın merdivenine yöneldim okulun arkasına dönünce ikisinide gördüm koşar adımlarla yanlarına gidip kapıyı açıp merdivenlere yöneldim “Bir dakikaya bu kapı, Açelya'yı bulduğumuz yangın merdiveni bu merdiven dimi? dedi merdivenlere dikkatlice bakarak arkamda duran Burak cevap verdi “Evet abi bu merdiven,ne oldu ki?”, 

“Açelya adım seslerinden bahsetmişti hatırlıyor musunuz? 
O şerefsiz okuldan biri artık buna eminim.”

“Nasıl eminsin abi?”dedi Umut

“Nasıl mı? baksanıza bu kapıyı açık bıraktığımızı biz dördümüz biliyorduk hatta hatırlamakta bile zorlandık sen hatırladın sadece bu kişi bu kapının açık olabileceğini bilen, Emre’nin el yazısı kullanan, güvenlik kamerasındaki görüntüleri silen ve hatta o görüntüler dakikası dakikasına silen, 
zaten görüntülerin okuldan silindiğini biliyorduk bu yüzden o gün okuldaki kişileri inceliyorduk, o şerefsiz köpek kimse bütün gizli yerleri biliyor ve tam bir olay olunca görüntüler siliyor artık emin olduğum tek birşey var.”

Arkamı dönüp Burak ve Umut’un gözlerini içine baktım;

“Düşmanı dışarıda aramaya gerek kalmadı,düşmanımız bizzat içimizde!”

Okuduğunuz için teşekkürler♡

Suç MahalliKde žijí příběhy. Začni objevovat