Jeongguk ürkek gözlerle alfaya bakmıştı. Baş alfa ise omeganın korktuğunu anlamış ve onu sakinleştirmek için konuşmuştu.
"Korkmana gerek yok Jeongguk. Sadece çok sert bir yapısı var bu yüzden ona bela diyorlar."
Jeongguk derin nefes alarak önüne döndü. Zaten çoğu zaman eziyet çekmişti. Bela olan teyzeye bile katlanabilirdi.
Taehyung omeganın dikkati dağılsın diye tabağına bir sürü et parçası koydu.
"Güzelce karnını doyur."
Jeongguk gülümseyip çubukları eline alıp yemeye devam etti.
Yemekler yenilip içecekler içildikten sonra Lalisa ve Jennie masayı toplamaya başladılar. Jeongguk hemen ayağa kalkıp boş tabakları eline alıp mutfağa ilerledi.
Elindekileri bırakıp tekrar yemek odasına döndü. Yeniden tabakları almak için uzandığında Taehyung onu durdurdu.
"Ne yapıyorsun sen?"
Jeongguk şaşkınca alfaya baktı. Ne yaptığını görmüyor muydu?
"Buraları topluyorum."
Taehyung omeganın eline almış olduğu tabakları tekrar masaya koydu.
"Bu senin işin değil."
"Hayır benim de işim. Artık ben de bu ailenin bir üyesiyim."
Taehyung'un kalbi duyduklarıyla hızını arttırmıştı. Omeganın duymaması için dua etti. Seokjin babasına baktığında ikisine baktığını gördü. Jeongguk bir alfaya bir de alfanın üvey babasına baktı. Yanlış bir şey mi demişti?
Seokjin gülümseyerek gelecekte damadı olacak oğlana baktı.
"Sen bugünlük dinlen Jeongguk. Yorgun olmalısın."
Jeongguk olumsuz yönde başını sallasa bile Seokjin'i ikna edememişti. Bu yüzden eşinin elinden tutup oturma odasına sürüklemesine izin verdi.
Taehyung koltuğa oturup omegayı yanına oturttu. Jeongguk oturup ellerini dizlerinin üstüne koydu. Soobin gelip Taehyung'un kucağına oturana kadar sessizce edilen muhabbeti dinledi.
"Sen Tetem'in eşi misin?"
Çocuk konuşana kadar ona dönmemişti bile. Başını sallayarak küçük çocuğu onayladı. Soobin etrafını saran Taehyung'un kollarından kurtulup omeganın kucağına oturdu.
Soobin ellerini Jeongguk'un yüzünde gezdirip yanaklarını sıktı. Daha sonra başını omeganın göğsüne yasladı.
"Omega hyung çok güzel kokuyor. Tetem çok şanslı her gün bu kokuyla uyuyacak."
Soobin'in dedikleriyle ortam sessizleşirken herkes Jeongguk'a baktı. Jeongguk utanıp başını eğdi. Bu Soobin'in daha çok hoşuna gitti. Bu yüzden omeganın yanaklarını daha çok sıktı.
Taehyung ise omeganın kokusunu almak için çaktırmadan onlara yaklaştı. Kokusunu biliyordu. Ama daha çok burnuna dolsun istiyordu.
Jeongguk kucağındaki çocuğu düşmemesi için koltukta geriye kayıp yaslandı.
Bu sırada Seokjin ve kızlar içeriye ellerinde tepsilerle gelmişlerdi. Jennie omegaya bir tabak uzatıp almasını bekledi. Jeongguk onu bekletmemek için hemen tabağı aldı.
"Keşke zahmet etmeseydiniz."
Jennie gülümseyerek elindeki diğer tabağı abisine uzattı.
"Ne zahmeti canım. Biz bunu her gün yaparız."
Omega hayretle alfaya baktı. Hayatında böyle bir ortama girmediği için neler yapılır bilmiyordu. Bu yüzden suratı düşmüş dudakları büzülmüştü. Kucağındaki Soobin bunu farkedip omeganın dudaklarını parmakları arasında sıkıştırdı.
Taehyung, Soobin'in bu hareketini görüp kaşlarını çattı.
"Soobin yapma artık."
Soobin kıkırdayıp Taehyung'a baktı.
"Kıskanma Tetem o zaten senin eşin bol bol öpersin."
☾︎☾︎☾︎
Umarım beğenirsiniz.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın:)
ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।
