3

23.3K 1.5K 444
                                    

Yüzüne bakmadan kafasını sallayan omega kaderine boyun eğdi.

Eve geldiklerinden beri neredeyse iki saat geçmişti sadece koltukta oturmuş ona bakıyordu. O da öylece oturmuş minik omegayı izliyordu.

"Kızgınlığa girdin mi?"

Sorduğu soruyla omeganın yanakları kızarırken başını eğip mırıldandı.

" Gir-Girmem gerekiyordu ama stres yüzünden gecikti."

Ciddiyetle ağzından çıkan kelimeleri dinliyordu.

" Mühürlenmemiz gerektiğinin farkındasındır umarım." Dedi. Söylediğiyle yüzüne baktı omega. Parmaklarındaki papatyalar baktı. Zaten mühürlü değiller miydi?

"Ama parmaklarımda papatya var bu mühürlü olduğumuz anlamına gelmez mi?"

Kalın sesiyle güldü alfa.

"Hiç bir şey bilmiyorsun omega. O sadece bizim ruh eşi olduğumuzu gösterir biz mühürlü değiliz."

Aldığı cevapla susmuştu omega. Kafasını tekrar eğdi. Ona bakmaya utanıyordu. Omega nasıl mühürleneceklerini düşünürken içeriye heybetli bir alfa girdi.

Omegaya şaşkınca bakıp karşısındaki vahşi alfaya döndü.

" Taehyung? Bu omegada kim?"

Adının Taehyung olduğunu öğrendiği vahşi alfa omegaya bakarak konuştu.

" O benim ruh eşim baba."

Duyduklarıyla utanıp başını eğdi omega.

"Bu güzel bir haber oğlum. Yıllar sonra eve bir omega kokusu girecek."

Alfa Taehyung sinirle solurken, omega merakla başını kaldırıp parıltılı gözlerle heybetli alfaya baktı.

"O kadının hiç bir şeyini duymak istemiyorum baba."

Jeongguk kalın sesi duyduğu anda titremeye başladı. Neden bu kadar korktuğunu bilmiyordu. Sonuçta onun eşiydi, ona zarar vermezdi değil mi?

Heybetli alfa omegaya bakıp gülümsedi.

"Ailemize hoş geldin omega. İsmini bana bahşeder misin?"

Jeongguk titrek sesiyle konuştu;

"J-Jeongguk. Jeon Jeongguk."

Heybetli alfanın gülüşü büyüdü. Oğluna dönüp gözleriyle bir şeyler anlatmaya çalıştı. Tabi oğlu anlamadı. Tekli koltuğa oturup eliyle Jeongguk'un kalktığı koltuğu gösterip omeganın oturmasını istedi.

Jeongguk yavaşça oturup sakince nefes almaya çalıştı. Lâkin pek mümkün gözükmüyordu çünkü kalbi bir anda hızla atmaya başlamıştı. Elini kalbine götürüp karşısındaki ruh eşine baktı. O ise direkt babasına bakıyordu.

"Nereden geliyorsun Jeongguk?"

Jeongguk duyduğu soruyla tedirginlikle yerinde kımıldadı. Ruh eşi ona bakmayı reddediyor gibiydi.

"E-Efendim ben, ben savaşlarda ganimet olarak tutulan omegalar arasından geliyorum. O beni kurtardı."

Eliyle karşısında duran ruh eşini gösterip mırıldandı. Durumundan utanıyordu pazarlara düşüp satılmayı kim isterdi ki zaten?

Taehyung omeganın sesiyle ona döndü. Sesi o kadar yumuşaktı ki. Omega sürekli konuşsa hemen uykuya dalacağından emindi.

Omega sonunda vahşi alfaya döndüğünde gürültülü bir şekilde içeriye küçük bir çocuk koşup geldi. Küçük çocuk vahşi alfanın kucağına atladı ve yanaklarına ellerini sarıp sevimlice konuşmaya başladı.

"Tetem sonunda gelmişsin. Çok özledim seni."

Taehyung gülüp küçük çocuğu dikkatli bir şekilde tutup kucağına güzelce oturmasını sağladı.

Heybetli alfa omegaya hitaben konuşmaya devam etti.

"Senin için zor olmalı. Burada bizimle birlikte yaşayacaksın."

Jeongguk başını sallayıp minnettar bir gülümseme sundu.

"Efendim sizin adınızı bilmiyorum."

Yanakları kızarmıştı. Bu kadar çok konuşmaya alışık değildi. Muhafızlar omegaların arasında konuşmasına bile izin vermezdi.

Heybetli alfa gülümseyip konuştu.

"İsim Namjoon. Ama sen bundan sonra baba diyeceksin."

☾︎☾︎☾︎

Umarım beğenirsiniz.

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın :)

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın :)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Wild Alpha • taekookWhere stories live. Discover now