43.Bölüm:'Mr. & Mrs. Voland'

24.2K 1.2K 693
                                    

İyi okumalar dilerim.

Beğenmeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayalım. Duyurulardan haberdar olmak için beni takip etmeyi unutmayın.

43.Bölüm: Mr. & Mrs. Voland

🔫🔫

"Ölüm kaçınılmaz. Ama öldürmenin bir güzelliği olmalı, kir ve çamurdan yükseldim... Ben, bataklıkta açan bir çiçeğim. Ben güzelliğin tâ kendisiyim!.."

"Asena! Öldürmeyi çıkar aklından. Bir saattir boşuna mı konuşuyorum ben?" dedi Arda, sitemle.

Omuz silktim. "Ama Arda anladım. Yüzlerce kez tekrarlamaya gerek yok. Beynim buhar olup uçacak şimdi." dedim. "Ömrümü yedin şu bir buçuk ayda." dedi Arda. "İnsan aşık olduğu kadına böyle mi davranır?" dedim. "Eskidendi o. Psikolojim bana lazım. Mümkünse aynı yerde bile bulunmayalım." dedi Arda. Elimdeki su şişesini karnına fırlattım. Gülerek uzaklaştı.

Sonunda görevin başlayacağı güne girmiştik. Geçmiş zaman içinde kusursuz bir şekilde hazırlanmıştık. İstanbulda son hazırlıkları yapıp Fransa'ya uçacaktık. İlk defa bir operasyon için heyecanlı değildim. Biliyorum daha çok canımı yakacaktı, yaşayacaklarım.

Ama Vatan deyince gönül ferman dinlemiyor.

Otel odasının kapısı açıldı. Poyraz girmişti ilk olarak. Sonra da diğerleri. Arda'ya bakıp kaşlarını çatmıştı. Gözlerimi ondan alıp dışarıdaki manzaraya baktım.

Poyraz, sert rüzgâr demek. Her şekilde isminin hakkını veriyordu.

Yüreğime esti. Estiği yeri kurutup yangına sebep oldu. Yüreğimdeki ateş sönmüyordu. Poyraz benden vazgeçmiyordu.

Benim ona yaptıklarımı, bir başkası bana yapsaydı öldürürdüm galiba. Neyin sabrı var, anlamadım. Kedi ve fare gibiydik. Ben kaçıyordum, o ise kovalıyordu. Güler yüzünü asla eksik etmiyordu. Birçok şey yapıyordu ama hiçbiri umrumda değildi.

"Ben gidiyorum." dedi Arda. Birkaç adımda bana yaklaşıp sarıldı. "Şu adamı sinir etmek için sana aşıkmış gibi yapabilirim." diye fısıldadı, kulağıma. Gülümsedim. "Bence aşıksın, bahane arıyorsun." dedim. "Komik kız seni." dedi Arda. Kıkırdadım.

"Çok sarıldın. Ayrıl artık." dedi Poyraz. Arda geri çekilip her iki yanağımdan öptü. Poyraz'ı sinir etmek için elinden geleni yapıyordu.

"Allah'ım sabır ver."

Ve başarıyordu.

"Biz de çıkıyoruz. Fransa'da görüşmek üzere." dedi Batu. Ayrı uçaklarla gidecektik. "Ben de Ankara'ya dönüyorum. Haberleşiriz." dedi Arda. Başımı aşağı yukarı salladım. Arda, otel odasından ayrıldıktan sonra Batu ve Oğuzhan ile vedalaşıp gönderdik. Anadolu yakasına geçeceklerdi.

Poyraz ve Mert ile yalnız kalmak, bir hafta operasyona gidememekten daha kötüydü.

Dışarıyı seyrediyordum. "Galata Kulesi'ne çıktın mı?" diye sordu Poyraz. "Hayır." dedim. "Ben de çıkmadım. Beraber gidelim mi? Zamanımız var." dedi Poyraz. "Hayır." dedim. "Neden?" dedi Poyraz.

"Romalılara dayanan efsaneye göre Galata Kulesi'ne ilk kez beraber çıkan bir çift mutlaka evlenirmiş. Eğer o çiftin kaderinde evlilik yoksa ne olur, ne biter kuleye çıkmamaları için önlerine bir engel çıkarmış." dedi Mert.

"Kesinlikle gitmeliyiz." dedi Poyraz, heyecanlı bir şekilde.

Gözlerimi Poyraz'a çevirdim. Allah kahretsin sakal çok yakışmış.

Kırk dokuzun kare kökü-

Ne yapıyorsun?

Kafamı dağıtmaya çalışıyorum.

Dünya Ellerimde 'Vatan Uğruna' (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin