4

866 136 21
                                    

Dışarıdan görünmeyen pelerinin içinde, bu sefer daha erkenden yasak kütüphaneye yerleşmiş beden küçük puflardan birini kütüphanenin en arka raflarının olduğu sırada bir köşeye çekmiş, kucağına da okumayı uzun zamandır istediği bir kitabı almış sessizce oturuyordu. Ne kadar kitap okumak için geldiğini kendine söylese de sürekli başını kaldırıp gelen biri olması umuduyla kulak kesilirken gözleri kendi bulunduğu aralığa dönülen boşluğa dalıp gidiyordu.

'Saçma davranma Hyunjin. Aklını karıştırma. Sadece en iyisi olacaksın.'

İçinden kendine önemli bir hatırlatma yapıp asasının ucundan çıkan ışık sayesinde kitapta okuyabildiği yazılara dikkatini verdi. Dün gece ikilinin çıkmasını beklediğinden normalde kalacağından daha fazla uykusuz kalmasıyla çoktan esnemeye başlamıştı ancak hırsı kalkıp yatağa gitmesine el vermiyordu. Şu anda incelediği sayfadaki büyü fazlasıyla karışık olduğundan tekrar okumaya başladı. Kendinden çok daha büyük insanların öğrenmeye bile cesaret edemeyeceği, kimisinin adını dahi telaffuz edilmesinden hoşlanmayacağı tarzda büyüleri sürekli zihnine hapsediyor olmak bazen içini karartıyordu.

Ailesi diğer safkan aileler veya Slytherin aileleri gibi arkası boş bir kibir yansıtmıyorlardı. Hyunjin'e her zaman asil davranmasını söyler, sadece kan bağıyla diğerleri gibi kibirlenmesini değil güçlü olmasını ve insanların saygısını kazanmasını isterlerdi. Sarışın beden de bu güçlü olma konusunu kafaya takmıştı. Bu sebeple öğreneceği şeylerin ne kadar ruhunu karartacağını umursamadı.

İki kez daha dikkatlice okuduğu sayfayla gözlerini kapatıp büyünün yapılma aşamalarını gözünde canlandırmaya çalıştı. Bir insan kurban vermesini gerektiren bu lanet, deneyebileceği bir büyü değildi o yüzden şimdilik bu kadarının yeterli olduğuna karar verip diğer sayfayı çevirdi. Karanlık kütüphanenin bir köşesinde büzüşerek oturan çocuk çoktan az önce kafasını bulandıran iki bedeni unutmuştu fakat o iki beden bilmeden de olsa onun bu sakin gecesine yine dalacaklardı.

Hogwarts şatosunda kanat çırpan baykuşların haricinde hiçbir ses yokken yasak kütüphanenin kilidini açmak için büyülü kelimeleri fısıldadı kuzguni saçlı büyücü.

''Abernon.''

Kapı açıldığında ikisi de rahatlamayla derin bir nefes alıp içeri girdiler. Şu an birine yakalanırlarsa kesinlikle ne bir bahaneleri ne de kendilerini saklayacak bir şeyleri vardı. Gerçi homofobik olmayan okul yönetimlerine belki dürüst davransalar en azından okuldan atılmayabilirlerdi. İçeri girip kapıyı arkalarından kapadıktan sonra bir süre kulak kesildiler. Kendilerinden başka kimsenin olmadığına kanaat getirdiklerinde ise önceki gece olduğu gibi Jeongin, büyük olanın elinden tutup en arka rafın olduğu aralığa ilerledi. Hemen bir adım ötesinde görünmezlik pelerini altında, kucağındaki kitaba sarılarak büzüşmüş Slytherin'li gençten haberi olmadan.

Hyunjin, sesleri duyduğunda zar zor toplayabildiği dikkati dağıtıldığı için sinirlenerek pelerininin her yerini kapadığından emin oldu ve iyice yaslandığı rafa yapıştı. Gözleri hemen yanında duran bedenlerin üzerinde gezindiğinde yine aynı ikili olduğunu fark etti. Kendisi hep buraya yeni şeyler -karanlık ve onlara yasak olan büyüler olsa bile- öğrenmeye gelirken bu iki gencin sırf özlem gidermek için rahatını bozmalarını ve burayı işgal etmelerinden hoşlanmamıştı. Rahatsızca şekilli kaşlarını çatarken başını önüne eğip kucağındaki kitaba bir bakış attı.

Kitabı kütüphane dışına çıkarsam ne olur ki? İstediğim kadar bakıp yarın bırakabilirim.

Kararsızlıkla alt dudağını ısırdığında kendi binasındaki herhangi birinin böyle lanetlerle dolu bir kitabı ele geçirmesini, dahası kendi eşyaları arasında bulması riskini almaya değmeyeceğine kendini ikna etmeye çalışıyordu. Yan tarafından gelen küçük inlemeyle göz devirip bakışlarını oraya çıkarttı. Farkında olmadan sinirli bir şekilde bıraktığı nefesiyle siyah saçlı çocuk aniden gözlerini açıp duraksamıştı. Sarışın bedense neden durduklarını anlamaya çalışıyordu.

Slytherin Prince | HyunjeonglixWhere stories live. Discover now