12

338 73 25
                                    

Hyunjin önceki gece olanlardan sonra çilli çocuğu yatakhanesine bırakıp astronomi kulesine çıkmıştı. Profesörlerinden birinin ölü bedeninden çok oraya gelen ve yüzünü göremedikleri diğer kişi kafasını karıştırmıştı. Geceleri hep şatonun içinde gizlice gezinen kendisi oluğundan gizli kapaklı işler çevirmeye çalışan kim olsa fark edeceğini düşünürdü ancak tek umursadığı kitaplar olduğu için fark edemeyişini de mantıklı buldu.

"Nerden sizin dramınıza bulaştım ki sadece daha fazla şey öğrenmek istemiştim."

Kendi kendine fısıldadıktan sonra gecenin sabaha doğru döndüğünü hafifçe aydınlanmaya başlamış gök yüzünden fark edip oturduğu yerden kalktı. Derslere girmeden önce birkaç saat uykunun ona yetmesini umuyordu. Üzerine geçirdiği görünmezlik peleriniyle astronomi kulesinin uzun merdivenlerini inip Slytherin binası öğrencilerinin kaldığı yatakhanenin olduğu zindanlara indi. İçeri girmesi için gizli şifreyi fısıldaması yeterli olmuştu. Yeşilin ve koyu tonların hakim olduğu ağır bir auraya sahip boş salon onu karşıladığında sessizce Changbin ile paylaştığı odasına gidip pelerinini saklayarak yatağına oturdu. Üstünü değiştirmeye oldukça üşendiğinden basit bit büyü mırıldanıp asa hareketi yapması üzerinde pijamalarının belirmesi için yeterli olmuştu.  Asasını da meşe ağacından yapılma siyah komodinine bırakıp uyumaya çalıştı.

*

"Felix bekle!"

Siyah saçlı genç çillere sahip gencin dalgın bir şekilde yanından geçtiğini fark edince peşine takıldı. Sabah kahvaltıda da göremediği bedenin bu hali endişelenmesine sebep olmuştu. Hızlı adımlarla ona yetiştiğinde kendinden çok az bir farkla kısa olan bedenin omzuna kolunu attı.

"Hey neyin var? Beni duymadın."

"Jeongin- acelem vardı fark etmemişim."

Jeongin pek de doğru söylüyormuş gibi gözükmeyen çocuğa hafifçe kaşlarını çatarak baktığında bir şey gizlemeye çalışıyorsa neden gizlediğini anlamaya çalışıyordu.

"Nereye gidiyorsun ki? Öğle arasındayız."

"Jeongin..."

Sarışın genç karşısındaki çocukla ilişkilerinde çok derin konular konuşmaya henüz hiç başlamadıkları için gizlediği bir konu varken şu an bu sohbetin yeri ve zamanı olmadığını düşünüyordu. Rahatsız bir ifadeyle yüzüne bakarken onu kırmak ve kendinden uzaklaştırmak veya ilişkilerinin onun için tamamen tensel boyutta olduğunu düşündürmek gibi endişeleri vardı ancak büyük bir sır verme konusunda da kararsız hissediyordu.

"Felix sorun ne?"

Jeongin çilli çocuğu iki kolundan nazikçe tutup yolun ortasında durmamak adına kenara çekip sordu.

"Çok derin bir ilişkimiz olmadığının farkındayım ama bu olmasını istemediğim anlamına gelmiyor. Bir sorun varsa yardımcı olayım."

Tamamen samimi olmak istercesine sakince konuşup gözlerinin içine baktığında Felix'in ifadesinin yumuşadığını gözden kaçırmamıştı. Onun bakışları birkaç saniye yere inerken düşünceli ifadesinin kötü bir işaret olmadığına karar verdi Jeongin. Çünkü kollarındaki elini onu rahatlatmak için küçük ellere kaydırırken sarışının vücudundaki gerginliğin azaldığını hissediyordu.

"Şu an konuşamayacağımız bir şeyse seni zorlamayacağım fakat sonraya saklasak da bu durumu konuşmak istiyorum. Madem birbirimizle vakit geçirmeye devam ediyoruz -bitirmek gibi bir niyetim yok- o zaman birbirimize güvenme zamanımız da gelmiştir bence."

Tekrar gözleri buluştuğunda Felix rahatça nefes aldı. Bu konuşma için içten içe minnettar hissediyordu fakat hala kötü biri gibi görünmek konusunda endişeleri vardı.

"Aynı şekilde hissediyorum Jeongin inan bana. Sadece şu an zamanı değil ve Hyunjin'in yanına gitmeliyim merak edeceksen."

Jeongin o an Slytherin'li gencin neden her yerden fırlamaya başladığına dair söylenmek istese de kriz yaratmamak adına bu isteğini bastırdı. İstemsizce elleri arasındaki küçük elleri tutuşu sıkılaşmıştı ve tehlikeli gördüğü kişinin yanına yollamak istemiyordu onu. Bir yandan da neden kendisi değil de ona gittiğini sorgulamak istiyordu.

"Ben yardım edemez miyim Lix?"

"Bu tek başımıza halledebileceğimiz bir şey değil ve ona borçlu olduğum bir açıklama var."

Zorlamamak için daha genç olan iç çekerek tuttuğu elleri bıraktıktan sonra başını salladı. Tamamen kıskançlık duyacağı bir durum olsa da özellikle Slytherin'liye karşı soğuk duygularından dolayı, rahatsızlık duymamaktan rahatsız olmuştu.

"O zaman ben de yanınızda olmak istiyorum. Ne yapılacaksa üçümüz yapacağız."










Selam

Şu oy sınırı hakkında konuşmam gerekirse. Önceki bölüme en azından okunma var biraz oy gelsin diye oy sınırı koymayı deneyeyim diye düşünüp bu uygulamayı yapmıştım fakat baya uzun bir süre hatta aylarca okunmalar artsa da zar zor o sınır doldu. Ve sınır dolduğunda da finallerim çoktan başlamıştı okulumla meşguldüm kısaca ama dürüstçe söylemem gerekirse de sonraki süreçte alt tarafı 50 oyluk bir sınırın bile o kadar uzun sürede dolması yüzünden kafamda bitirmiştim bu durumu. Kısaca hikayeye küstüm kendimce. Gerçekten oy verip yorum yapıp bekleyenlere bir özür borçluyum belki ancak gerçekten heves kırıcı bir deneyim oldu. Zaten bu kitabın da o şekilde yürümeyeceğine emin olmuş oldum. O sebeple oy sınırı vs koymaya devam etmeyeceğim ve ilham oldukça yazacağım.

Slytherin Prince | HyunjeonglixDonde viven las historias. Descúbrelo ahora