9

578 99 14
                                    

Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinden çıktıktan sonra baş ağrısıyla ince parmaklarını saçlarından geçirdi. Patronus* büyüsü onu hep biraz zorlardı. Büyüyü yaparken gerçekten en mutlu olduğu anları düşünüp büyünün gücünü buradan alması gerekiyordu ancak 'En İyi' olmak dışında buna uyacak pek anısı yoktu. Aklında kütüphaneye gitmek olsa da sınav zamanı yaklaştığı için kararsızdı.

Tam olarak ne yapacağına veya nereye gideceğine karar veremeden hızlıca ilerlerken kendisinden daha kısa bir bedene sertçe çarptı. Çarpışmanın etkisi ile çarptığı kişinin savrulduğunu hissedince de bileğinden tutarak düşmesini engellemek istedi. İrileşmiş gözler kendisine şaşkınca bakarken Hyunjin az önceki çarpışmaya sebep olan dalgınlığından sıyrılarak çilli bedeni tanıdı.

"Kusura bakma, fark etmemişim."

Soğuk bir tonda konuştuktan sonra tuttuğu bileği bırakıp bir adım geriledi. Böyle aptalca kazalara sebep olmaktan ve dikkatsiz olmaktan kesinlikle hoşlanmıyordu.

"Önemli değil."

Başka bir şey söyleme gereği duymadan arkasını dönüp yoluna devam etmek istiyordu. Bir hasar verip vermediğinden emin olmak için hızlıca çilli olan çocuğu süzüp tejrar yürüdüğü yöne döndü fakat kim olduğu malum siyah saçlı olan beden kadar sesini duymadığı çocuğun sesi onu durdurdu.

"Hyunjin..."

Çekingen bir sesleniş olsa da küçük bir boğaz temizlemesi de duyduktan sonra Hyunjin bedenini yarımca çevirip Felix'e baktı. Onun kendisiyle konuşacak bir şeyi olması şaşırtıcı gelmişti.

Hyunjin, Felix'in konuşmasını beklerken onun yüzündeki rengin gittikçe solması anında bir terslik olduğunu anlamasına yetti fakat tamamen zararsız olduğunu sezdiği ve genelde de öyle tanınan bu çocuğun neden bu hale geldiğini anlamazken fark etmese de endişe de duyuyordu.

"Bu gece yarısı buluşabilir miyiz?"

Felix kısık bir sesle konuştuğunda en medet umulmayacak insandan yardım istemek üzere olduğu için kendini deli gibi hissediyordu.

"Nerede buluşmayı düşünüyorsun? Kütüphane?"

"Hayır daha güvenli bir yer lazım. Görünmezlik pelerininle şişman kadının tablosunun önüne gel."

Tenha koridorda kısa olan, titreyen eliyle sarışın bedenin kolunu tutarak kararlı bir şekilde yeşil gözlere baktığında Hyunjin içinde bir yerde kötü bir şeyler olacağını hissetti. Yeşil irisleri parladı. Çilli çocuğun bir şeyleri berbat ettiği çok açıktı, Hyunjin onun yüzünden okuyabiliyordu. Cevap olarak sadece kısık bir sesle "Tam gece yarısı orada olurum, beni bekletme." dedi.

Okul birincisi olup karanlık büyüleri öğrenmek için yanıp tutuşan bir Slytherin'in yoluna çıkıp onu şüpheli bir duruma dahil etmek belki de yapılacak en iyi şey değildi. Böylece Felix kaderin ağına bir ilmek daha atmış oldu.

***

Gece yarısına altı dakika kalmışken Hyunjin söz verdiği gibi şişman kadın tablosunun olduğu kata çıkmak için merdivenlerin değişmesini bekliyordu. Olduğu yere bakan pencere olmadığından görünmezlik pelerini olsa da yaklaşan birini fark edememekten korkuyordu. Tedirgin bir şekilde üç dakika süren bekleyişinin ardından istediği gibi yerleşen sihirli merdivenlere atlayarak hızlıca çıktı.

Şişman kadın tablosunun Gryffindor ortak alanı ve yatakhanesinin gizli kapısı olduğunu tahmin ediyordu çünkü öğrencilerin pek çıktığı bir kat değildi. Merdivenler bittikten sonra sola dönüp ilerledi. Sarışın bedene söylediği gibi tam gece yarısı oradaydı ve tablo dışarı doğru açıldığında beklediği kişiyi görüp doğru bir tahminde bulunduğuna emin oldu.

Felix, görünmezlik pelerinin altındaki çocuğu göremese de farklı bir koku duyarak fark etmeden ona doğru döndü. Hyunjin ise pelerini unuttuğunu fark edip biraz araladıktan sonra kısa bedeni kendine doğru çekip ikisinin bedenini de gizledi.

İkisi de birbirlerine gereğinden daha yakın durduklarını fark etmediler. Felix, pelerinin altındaki lumos büyüsünden çıkan cılız ışıkla parlayan yeşil gözlere baktığında ona güvenmesinde sorun olmayacağına karar verdi.

"Göster bakalım çilli, neye bulaştığını."














Lumos: ışık büyüsü

Patronus: ruh emicilerden korunmayı sağlayan bir büyü. Güçlü olması için mutlu bir anıdan yararlanıp iyi hisler oluşturmaya çalışarak yapılır. Herkesin patronusu kendine özel bir hayvan şeklindedir ve kişinin yoğun duygu değişimine göre az da olsa değişebilir. Ör: filmde Snape'n patronusu aşık olduktan sonra değişiyordu.

Şişman kadın tablosu: filmde ne deniyorsu hatırlamıyorum ama Gryffindor salonunun kapısında bir kadın tablosu var şifreyi söyleyerek girilebiliyor.


Telefondan yazdığım için pek uzun olmadı, zaten kafa dağıtmak istedim biraz. Umarım seversiniz

Slytherin Prince | HyunjeonglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin