46#Yakalandık

124 10 0
                                    

Playlist: Birdy - Words as weapons

"b-ben....ah...şey..yani..hayır ben böyle...aa evet...yani.."
Adel gülümseyerek elini yanağıma koyuyor.
"güzelim.." diyor sesinin en tatlı tonuyla.
"evet mi diyorsun?"
Eline yaslıyorum kafamı. Gözlerimi kapatıp bu anın hiç bitmemesini diliyorum.
"evet ya. Başka ne diyebilirim ki?"
Gülümsemesi daha da büyüyor. Bu çocuk beni gerçekten seviyor.
Ellerini belime doladığı gibi etrafında döndürüyor beni.
"yaa adel düşeceğiz" diyorum.
Beni yavaşça indiriyor. "hayatımdaki en güzel şeysin. Sen hayatımdaki her şeysin.."
Küstah bir tavırla "biliyordum ki" diyorum.
Şen kahkahasını salıveriyor.
"ukala ama biricik.."

...

All of me şarkısında dans edip bu şarkıyı 'bizim' şarkımız ilan ettik.
Sonra ayrıldık restauranttan.
Arabaya bindik.
"şimdi nereye?"
Adel bilmiyormuş gibi omuzlarını kaldırıp indirdi.
"yaaa adel ama"
Elimi tutup "bundan sonra müstakbel kocacığım desen daha makbul olur aslında"
Gülmeye başladım.
"sende ozaman.."
Lafımı bölüp "karıcığım" dedi.
Sonra ikimizde gülmeye başladık.
Hava karardığı için tam olarak göremesemde iki katlı bir evin önünde durduk. Evin dış cephesi yeşildi.
Yani sanırım..
"evin dışı yeşil mi yoksa ben mi öyle sanıyorum?"
Adel kafasını usulca salladı. Arabadan inince bende peşinden indim.
Evin kapısına yaklaşıp anahtar çıkardı ve kapıyı açtı.
"önden geç" diyerek beni eve ilk o soktu.
Kapının kapanma sesinden sonra belime kollarını sardı.
İçeriye ilerletti.
Kapı direkt salonu görüyordu. "dikkat" deyip salona inen iki basamak merdivenlerden indik.
Sonra durduk. Adel "burası kış bahçesi, terasa çıkan merdivenler var. Bahçeye açılan kapı bu ve mutfağımız.." diye evi tanıtmaya başladı.

"mız derken?"

"burası bizim evimiz lina'm. Ve eve ilk girende sen oldun.."

Kaşlarımı kaldırıp etrafa göz attım yine. "adel sen.." dudaklarıyla beni susturdu.
"bir şey deme. Bana evet diyerek bütün cevapları verdin zaten.."

Gözlerimi şaşkınlıkla kırptım. Şaka yapmıyordu. Gerçekti.

"evimiz senin evine, benim evime, şirkete ve okula yakın. O yüzden bu mevkiyi seçtim. Yol üstü hem.."
Kafamı iki yana salladım.
"sen çok düşünceli birisin ve beni o kadar çok mutlu ettin ki.."
Gülümsedi.
"hadi şimdi yukarı çıkalım"
Yukarıda bahsettiği teras vardı. İki boş oda ve arka bahçeye bakan geniş bir oda daha.

"burası bizim yatak odamız olsun"
Kafasını salladı.

"zaten öyle olacak. Bak bu yatağı bu gece için getirttim."

Bahsettiği yöne baktım. Bahçeye bakan pencerenin tam karşısındaydı.

"sadece uyuyacağız. Bu konuda konuşmuştuk."
Anlamamış gbi ona baktım.
Gözlerindeki anlayıştan birlikte olacağımız günü beklediğini anladım.

"hadi güzelim.."

Diyerek beni yatağa teşfik etti.
O yatınca bende onun yanına iliştim hemen. Beni kucağına çekti. Başımı boynuna dayayıp kokusunda uykuya daldım.

...

"ne yapıyorsun?"

"iyiyim şirket işleri falan sıkıldım. Seni özledim ."

O günün sabahı yine güzel geçmişti. Kahvaltı etmiştik. Ertesi gün oldu ve adel şirkete gitti. Ben ise okula bile gitmedim. Tembellik işte.

"bende özledim seni. Ne zaman gelirsin?"

"sen okula gitmeyecek misin?"
"hayırr"

"tamam beni akşama bekle ozaman. Yorgun geleceğim ama sana geleceğim güzelim.."

AYKIRIWhere stories live. Discover now