AYKIRI

5 #Davet

"Oraya geliyorum lina. Son sözüm bu ve yarın akşam bir davet vericez nokta."

Yeni ortaklarımız yüzünden düştüğüm hale bak. Şimdi alışveriş mi yapıcam ben. Of baba of.

Moda evini arayıp bana siyah bir davet elbisesi ayarlamalarını söyledim. Ayakkabı ve çanta içinde bir avm ye gittim. İşlerimi halledip okula sürdüm arabayı. Okula geldiğimde kıvanç'ın yanına gittim.

"Kardeşim nolur yarın işim yok de."

"Yok da ne oldu ki?"

"Ne olmadı ki davet var."

"Ortaklar meselesi mi?"

"Evet adel falan da orda olucak beni babamla yalnız bırakma nolur"

Adeli gördüğümü onlara anlatmıştım. Ve bizim restaurant da gördüğümüde söylemiştim.

"Peki ama takım elbise giymem."

"Giyme canıma minnet."

"Sen ne giyeceksin? "

"Siyah bir elbise istedim moda evinden."

"Kısa falan olmasın uğraşamam erkeklerle. "

"Tamam kıskanç kardeşim."

Aslında bu dünyada sevgiliyi en çok hak eden kıvançtı. Çünkü çok iyi niyetli ve mutlu olmaya ihtiyaçı var. Ailesi öldüğünden beri babam onun okul masraflarını karşılıyor. Onu benden hiç ayırmadı. Kıvanç da babama minnettar tabii ama onunda bir gururu var. Ve bu onu çok farklı bir insan yapıyor. Diğerlerinden ayırıyor. O benim 2. Abim gibi. Bende onun 2. Kız kardeşi.

Adel den davet günü

Telefonum çalmaya başlayınca önce şarkıya baktım. I am machine çalıyordu. Sonra telefonu açıp "eğer three days grace hayranı bir kız bulursam onunla evlenicem" diyerek açtım. Tabi bir cırlamayla karşılaştım. "Hayatım sen yine saçmalamaya başlamışsın hadi kalk davet var bu akşam."

"Tay sana da Günaydın. " bu kızın bu huyunu hiç sevmiyorum. Babam zorlamasa hayatta evlenmezdim de zaten.

"Sanada bebeğim kıyafet gönderdim sana akşama görüşürüz bys."

Ah bide taylor hanımı alıcaz evinden. Uflaya puflaya kalktım. Kahvaltı spor giyinme derken saat 5 oldu. Gidip tay i aldım. Sevmediğim ama ona yakışan renklerden turuncuyu giymişti. Allahdan takımımı lacivert seçmiş.

"Güzel olmuş muyum?"

Bir kerede nasılsın diye sor be kadın.

"İyi iyi olmuş işte." Yine odunluğumu konuşturdum. Aman banane yaa.

Arabayı vale ye verip içeri girdik.

Sütlü kahve bir dekor yapmışlardı. Çok kalabalık değildi. Etrafa bakındım ve babamın olduğu yöne doğru ilerledik. Linaya benzeyen kızıl saçlı adamla konuşuyordu.

"Merhaba siz selim bey olmalısınız. "

"Evet adelcim tanıştığımıza çok memnun oldum. Leo oğlun gerçekten çok yakışıklı. "

"Sağolun efendim"

"Kızımla tanıştın mı? -linaya seslenir- kızım gelin buraya"

"Biz tanıştık efendim zaten"

Lina mı o? Siyah ona o kadar yakışmış ki içimden keşke benim olsaydı diye geçirdim. Bacakları yine ön planda ve göğüsleri. Çok zarif.

"Nasılsın lina"

"İyi adel sen nasılsın?" Bu kadar soğuk olma.

"İyiyim teşekkürler. Bu arada nişanlım taylor." Tay in dürtmesiyle kendime gelmiştim.

"Tanıştığımıza sevindim taylor."

"Bende linacığım."

Gecenin sonuna kadar kıvançla linayı izledim. Abi kardeş gibiydiler. Kendimi linaya yaklaşmak ister gibi hissettim.

Davet bitişi babam biraz kaynaşmamızı isteyince lina karaokesine gitmeyi teklif etti. Taylor itiraz etse de ben kabul ettim.

Karaoke ye vardık. Çok kalabalık tı.

Ama lina çalışanlarla konuşunca sakinleşti. Tek tek odalar yoktu. Bar gibiydi ve sahneye çıkan herkesi dinlemek zorundaydınız.

Kıvanç "ee hadi lina güzel sesini duyalım."

Lina güldü." peki size en sevdiğim grupdan şarkı söyleyeceğim." Diyip sahneye çıktı.

Bu şarkı. Hayır ama lina...