35 #Sevgi

152 10 0
                                    

Adelden

Linanın beni okulda bırakıp gitmesinden sonra bende şirkete gittim. Nasıl olsa linanın gönlünü alabilirdim ama babamın bendeki nefreti asla bitmeyecek.

Arabayı vale ye verip odasına çıktım. Tüm kızlar yine bana yiyecekmiş gibi bakıyordu. Aynı linanın bahsettiği gibi. Haklı ama onlara kızmak yerine beni sahiplense daha mantıklı olur aslında. Kapıyı tıklattım. Sonra içeri girdim. Bu sefer başında dosyalar falan yoktu. Kahve i çiyordu.

"geç oğlum" dedi.

İkiletmeden oturdum masanın önündeki koltuğa.

"şimdi direkt konuya giricem. İyileşmene sevindim çünkü sen hastanedeyken canımdan can gitmişti. Sen yanlış tercihler yapsanda hala benim oğlumsun. Ve bende hatalar yapsamda senin babanım..."

"geçelim bu faslı"

"peki" babam yerinde dikleşti.

"samlerle ortaklık sözleşmesi devam ediyor. Ve ben ölene kadar devamda edecek. Ben senin linadan sıkılmanı bekleyeceğim.."

"öyle mi baba?" kafasını salladı sırıtarak. "ozaman linadan hiç sıkılmayacağımı bilmeni isterim.." dedim onun aksine ciddi bir tavırla. Gülümsemesi silindi yüzünde. "ozaman sevgili oğlum.. Ortak projemizi iptal etmek zorunda kalacağız.."

Bu adam şirketi hiç mi düşünmüyordu yaa?

"şirket zarara uğrayacak. Hadi yaptın diyelim. Beni linadan uzaklaştıracak mı bu?"

"bir yerden başlamak lazım oğlum.."

"baba" dedim sinirle. "beni linadan ayıramazsın. Boşuna uğraşma ve bam telime basma."

"ya linaya zarar verirsem? Yinede ayrıl..."

"denemedim mi sanıyorsun?" bağırmaya başladım. "her şeyim olmuş, bırakamıyorum artık onu. Çektiğim sıkıntıları görmüyorsun. O, tüm sıkıntılarımı bir gülümsemesiyle silip atıyor."

Babam kafasını sallayıp "sen fena aşık olmuşsun" dedi.

"ama her aşk ölümsüzdür oğlum... Elbet bir gün rüya bitecek." Ayağa kalktım. "ben ölmedikce rüya bitmeyecek. O beni bıraksa bile ben onu bırakamam baba!"


...

Şimdi tüm stresimi, sıkıntılarımı linanın dudaklarına dokununca atmıştım. Beni sakinleştirebilen tek kişiydi. Geri çekildiğimde başparmağımla yüzünü okşadım. Gülümsüyordu. Bu kıyağım hoşuna girmişti. "sevgilim, her şeyim. Sen mutlu ol yeter."

O da elini boynumda gezdirmeye başladı. "sen de mutlu ol ama. Sen benim mutlu olma sebebimsin. Her sabah seni görücem diye kalkıyorum."

Bu samimi itirafı beni keyiflendirdi.

Elimi eline kilitleyip sağ elindeki poşetleri aldım. O da boşta kalan elini benim koluma koydu. Etrafta kızlar varken bu hareketi gayet doğaldı.

"tüm hemcinslerimden nefret ediyorum. Yere bak adel!"

Kahkahamı bastırarak " sana bakan şu erkeklerde beni kızdırıyor. Sende yere bak lina!" dedim. Allahtan gülümsememi görmedi çünkü bunun için fırça yiyebilirdim.

Arabaya binip onu sahile götürdüm. Linada en sevdiğim özelliğinden biride ne olduğunu sormaması ve zamanı geldiğinde anlatmamı beklemesi. Yine aynı şey oldu. Sahil kenarına gelip bir yerde durduk. Arabadan inmeden anlattım tüm olan biteni.

AYKIRIWhere stories live. Discover now