48#Tamam

95 9 0
                                    

Playlist: Jessie J - Flashlight

Uçağa binmeden önce içimi tuhaf bir his kapladı. Nedenini bilmediğim..
Belkide adelden ayrılıp gidişim aklıma gelmişti.
Sevdiğim adam alnımı öpüp "kendine dikkat et. Aklım sende. İnince ara. Seni seviyorum.." deyince gülümsedim.

"sende kendine iyi bak. Hasta falan olma. Sana bakacak bir lina olmayacak. Ve seni seviyorum her şeyim.."

Dudaklarıma öpücüğünü bıraktı.
"Çabuk gel.."

Çantamı elime alıp içeri girdim. Son kontrollerden sonra uçağa alındık. Cam kenarına oturdum. Bulutlar tam izlemelikti.
Koltuğumu yatırıp kulaklıklarımı taktım.

Uykuya dalmışım.

Hostesin beni dürtmesiyle uyandım. Esnerek indim uçaktan.
Babamın yolladığı şoförü bulup eve gitmek üzere yola çıktık.

Mezarlığa uğramak istediğimi söyledim. İstanbula kadar gelmişim abimi ziyaret etmeden olmazdı ya.

Yarım saatim abime olayları anlatmakla geçti. Sanki o hiç gitmemişti. Hep karşımda, dertlerimi dinliyordu. Onu o kadar çok özlüyordum ki.

İçim acıyor.

Beni en mutlu günümde yalnız bırakması içimi acıtıyor.

...

Beni annem le teyzem karşıladı. Ayaküstü bir iki muhabbetten sonra duş alıp yatağıma girdim. 2 saatlik uyku uyudum. Aşağı indiğimde babam daha gelmemişti.
Hazır annemle teyzem buradayken onlara haberi vermek istedim.

Karşılarına geçerken heyecanlanmıştım sanırım.

Derin bir nefes alıp "biz adelle evlenme kararı aldık" dedim.

Teyzemin gözleri irileşirken annem tepkisizce "bekliyordum" dedi.

Nasıl bu kadar duygusuz olabiliyordu ki? Tüm hevesimin içine etti.

"iyi" diye soğukca bir cevap verdim.

"bak lina bu kararına saygı duymamızı bekleme. Biz sana o çocuğu uygun görmüyoruz. Ki sende ona uygun değilsin. Aranızda farklılıklar var. Hem annesi bile seni sevmiyor. İnsan biriyle evlenirken ailesiyle de evlenir.."

Elimi durması için kaldırdım.
"biz farklı falan değiliz. Sadece siz fazla nankörsünüz. Bizim mutluluğumuzu kıskanacak kadar da fesatsınız ayrıca. Seni dinleyeceğimi falan mı düşünüyorsun anne? Hayır.. Bu zamana kadar ses çıkarmayabilirim ama bu zaman dan sonra asla benim hayatıma karışma. Ben buraya sizden izin almak için değil, hazırlığınızı yapmanız için uyarmaya geldim. "

Annem şok olmuş gözlerle bana bakmaya başladı. Teyzemse tepki vermiyordu. Yüzüğümü gösterdim.

"en yakın zamanda.." diye fısıldadım.

"evleneceğiz. Ve siz bunu engellemeyeceksiniz."

Telefonum çalınca ayağa kalktım. "babama bir şey demeyin"
Deyip bahçeye çıktım.

Arayan adeldi.

"lina.."

"efendim hayatım?"

"ne yapıyordun?"

"annemle konuşuyordum."

"sesin iyi değil?"

"evet karşı çıktı.. Ne bekliyordum ki?"

"sakin ol. Biz bu zamana kadar her şeyle başa çıktık. "

"evet ama morelim bozuluyor işte. Bana destek olan kimsem yok."

"ben varım ya işte"

"sen..sen tüm hayatımsın. Kimsem yok ama her şeyim var."

"şimdiden özledim seni. Ama konuşmam gereken bir annem, gitmem gereken bir şirketim ve girmem gereken finallerim var."

Güldüm.
"halledersin sen. En yakın zamanda oradayım."

"bencede burada ol"

...

Babam gelince sessiz bir yemek yedik. Yemekten sonra ise salona geçtik.

"ee kızım? Gelişinin bir sebebi var dimi? Yoksa sen hayatta buraya gelmezdin."

Kafamı salladım. Ellerimi önünde birleştirnekten vazgeçip iki yanıma koydum. Yerimde dikleşip öne eğildim.

"ne o? Adelle mi ayrıldınız?" diyen babama gülümseyerek baktım.

"biz evlenmeye karar verdik baba."

Gözleri boynumdaki zincire indi.

Kafasını olumsuzca sallayıp "olmayacak duaya amin demeyi çok seviyorsun abin gibi. Sonunda başına bir şey gelirse seni ben bile kurtaramayacağım.."

Kaşlarımı çatıp "abimi sen öldürdün baba" dedim.

"sen ve senin menfaatlerin. Annemi de kattın, evlat katili oldunuz."

Annemin gözleri doldu. Babam buna sinirlenip "ağlama be kadın.." dedi.

Bana döndü. "sende şu kadını ağlatıp durma işte! Ben mi öldürdüm be! Kendisi isteyerek öldü. Sen kabullenmedin!"

Bağırıyordu. Hemde abim yüzünden belkide yüzüncü kez.

"bana bağırma" deyip ayağa kalktım.

"sen bana bağıracak son kişisin. Şimdi hazırlıklara başlayın. En kısa zamanda beni istemeye gelecekler.."

Babam sinirli bir şekilde gülüp "istemeye mi? İstenmemeye mi?"

Deein bir nefes alıp verdim.
"lanet olsun ben kime diyorum ki? Olmayan annem ile babama mı? Onlar geliyor ve siz... Siz hazırlanıyorsunuz.."

Babam da ayağa kalktı. Yanıma yaklaşıp "kızım bak o çocuk seni üzecek. Olmaz. Anlamıyorsun.."

Omuzlarımı silkip ellerini çekmesini sağladım.

"ben seviyorum baba. Her şeyden çok seviyorum. Ne olur bir kere de bana köstek olacağınıza destek olsanız?"

Babam ellerini önünde birleştirip "peki" dedi.
"tamam. Sana destek olacağım. Ama pişman olursan.."

"olmam" dedim şaşkınlık içersinde. Gerçekten kabul ettiğini söylüyordu. Kulaklarıma inanamadım.

...

Adel den

Lina'm la konuştuktan sonra anneme gittim bende. Bu iş biran önce bitmeliydi.

Annem şaşırdı geldiğime. En son onu eve bıraktığımda "artık ne zaman gelirsem anne.." diye geçiştirmiştim.

Bana sandviç yaparken açtım konuyu.

"anne ben bir karar verdim."

Hiç bozulmadan domatesleri doğramaya devam etti.

"evleneceğim.." dediğimde elindeki bıçağı yavaşlattı.

Bana dönüp "o kızla mı?" diye sordu.

Başımı salladım.

Yüzünü buruşturup "sen bilirsin ama ben taylor la evlenmene bile razıydım oğlum.." dedi.

Kaşlarımı kaldırdım. "taylor mı? Anne ne diyorsun sen? Ben linayı seviyorum ve onu en kısa zamanda istemeye gideceğiz.."

Ekmeğin içine salam dizerken "nerde o şuan? Neden sana yemek hazırlamadı da aç geldin bana?" diye konuyu çarpıttı.

"İstanbula gitti. Ailesine evleneğini söyledi. Ve bizde o döndükten sonra İstanbula gidip onu isteyeceğiz. Konu kapandı!"

Kafasını sallayıp "sen nasıl istersen ama o kız benden sevgi falan beklemesin.." deyip hazırladığı sandviç i önüme koydu.

AYKIRIWhere stories live. Discover now