AYKIRI

21 #Kaçırılma

"sıkıldım"

Yine adelleydik. Sahilde geziyorduk. Evde canımız sıkılmıştı.

"hadi basketbol oynayalım"

Elimden tutup sahaya götürdü. Elime de top verdi.

"yoksaa bilmiyor musun? "

" biliyorum da sence iyi bir fikir mi? "

" neden olmasın? "

Benim kıpırdamayacağımı anlayınca elimden topu aldı ve potaya gönderdi. Tam isabet!

Topu alıp bende attım.

" vayy iyisin"

"tabii ki"

Maça başladık. 10 olan kazanır...

...

Son basket onun. Durum 9-9du.

Nefes alıp geri çekildi. Topa abandı. Ve basket!!

Sevincini izleyemeden yere bıraktım kendimi. Hemen o da yanıma uzandı.

"tebrikler"

"sağol ama sende fena değildin. "

" biliyorum. Ama çok fazla yoruldum ben"

Elini elimin üstünde hissedince yüzüne baktım. Gözlerini kapatmış yüzünde bir tebessüm vardı. Elimi sıkıca kavradı.

"mutluyum" diye fısıldadı.

"mutluyum " tekrar ettim...

2 hafta sonra...
Adel den

Gözlerimi araladığımda yanımda lina yoktu. Oysaki dün gece birlikte uyumuştuk.

" lina" diye seslenmeden edemedim. Ama cevap yoktu. Elimi telefonuma atınca elime bir not geldi. Gözlerimi biraz daha açıp okudum.

'su aradı. Hemen gitmem gerekiyor. Okulda görüşürüz... '

Giyinip bende okula gittim. Ama göremedim onu. Saat 10daki derse de gelmeyince merak ettim. Aradım ama telefonu kapalıydı. O sırada babam aradı.

"şirkete gel! "

Yine ne zırvalayacaktı bu adam?

Şirkete gittiğimde yerindeydi. Beni bekliyordu...

" 2 aya yakın o kızla görüşüyorsun. Beni anneni Taylor ı unuttun. Seni çok mu eğlendiriyor? Taylor ın yapamadığı şeyleri falan mı yapıyor?"

"evet baba! Taylor ın yapamadığı şeyi yapıyor. Duygularımı bana veriyor. Bir daha onun hakkında tek kelime edersen... " sinirlerimi bozmuştu hemen.

" sen babanı tehdit mi ediyorsun? Şuan o kız nerde biliyor musun? "

" ne... Nerde? "

" Sam in adamlarının elinde"

Zaten bu cümlesi şirketten fırlamama yetmişti. Sam yani Taylor ın babası. Ahh lina nerdesin?

Telefonuma gelen mesajla hiç düşünmeden tarif edilen adrese gittim. Arabayı ortalığa parkedip depoya girdim. Her yer karanlıktı. Bir ışık gördüm. İlerleme başlayınca linayı tutan 2 adam gördüm. Görüş açıma koltukta oturan bir adam ve yanındakilerde girince yanıma silahımı almadığım için kendime küfrettim.

Linanın 'göt herif' diye sızlanmasını duyunca harekete geçtim. Türkçe söylemişti. Ve adamlar hiçbir şey anlamamıştı. Bense 2 hafta içinde bayağı şey öğrenmiştim. Lina da yardımcı olmuştu hem.

Kafama silah dayanınca kolumdan tutulup Linanın önüne fırlattılar beni.

"ooo adel beyimizde gelmiş"

"ne istiyorsunuz lan! " tüm şiddetimle bağırdım.

" ne mi istiyoruz? Bu güzelliği bize vermeni"

"ölsem de vermem. Şerefsizler! "

" yavaş ol bakalım. Ondan bir şey istemiyoruz. Derdimiz senle"

"bırakın onu gitsin"

"olmaz. Zekiliği başımıza dert zaten. "

" derdiniz ne o zaman! "

" bu kızı bırakıp Taylor la evleneceksin. Sam beyin kesin emri var. "

" söyle patronuna ben ölsemde... "

" zaten öleceksin! "

" adel onunla evleneceğini söyle" Linanın sesi ilk defa çıkmıştı. Yine türkçe konuşuyordu.

"olmaz lina"

"ne diyorsunuz siz? Sakın ha kurtulma planı yapmayın! "

Linayı baktım. Yüzü yine ifadesizdi. Mavi gözlü adama bakıyordu gözünü kırpmadan.

" adel evlenecek bırakın artık bizi! "

" zeki kız, bence bu çocuk seni seviyor ve... "

" hayır evlenecek!, dimi adel? "

Ne diyeceğimi şaşırmıştım. Kafamı sağa çevirdim. Ve yerde yatan 2 adama baktım.

Ben sormadan mavi gözlü adam cevapladı.

" boşuna zeki demiyorum sevgiline. Sandalye ye bağladık. Kendini kurtarmayı başarıp sandalyeyi adamlarımın kafasında parçaladı. "

Lina da bunu yapabilecek güç vardı gerçekten. Bir kere elime yumruk atmasını istediğimde bileğim yerinden çıkıyordu.

" bana beni yiyecek gibi bakma zeki kız. Burada kurban sensin! "

Lina adama çok pis bakıyordu. Sanırım bu bir taktikti.

" adamların çok zayıf be.... Adın neydi? "

" Tomas "

" Tomas " diye tekrar etti lina.

" emin ol onlar.... " Tomas konuşmadan lina iki adamın elinden de kurtuldu. Beni tutan adama oranla onu tutanlar izbandut gibi değildi. Lina iki silahı da alıp ikisininde topuklarından sıktı. Beni tutan adamında omzuna vurunca adam elini gevşetti. Lina elimi tutup beni arkasına çekti. Bi dakka... Benim ona aynı şeyi yapmam gerekmez miydi?

Silahları elinden alıp onu arkama çektim bende.

"ne yapıyorsun? "fısıltısına aldanmadan.

" şimdi söyle adamlarına çekilsinler. Yoksa başlarında bir Tomas olmaz! "

Tomas bir bana birde lina ya baktı.

" beni zorlayan en zor çiftsiniz. "

" dediğini yap! " lina yine soğukluğunu kullanmıştı.

Tomas adamlarına emir verdi. Hepsi silahlarını yere attı.

Tomas bize yaklaşmaya başladı. Dur diye bağırsamda dibime girdi.

" içimde kaldı" nereden geldiğini anlamadığım bir ses, Linanın sırtıma tutunuşu ve hayır. Lina ya alçak herif vurmuştu. Arkama dahi dönmeden adama geçirdim bi yumruk.

"şerefsiz!! " sesin depoda yankılanmıştı. Tomas 2.yumruğumda yere düşünce adamları arkasına bakmadan kaçtı. Üstüne çıkıp yumruklamaya başlamışken aklıma lina geldi. Öfkem önüne geçmişti. Adamı yerde bırakıp Linanın yanına gittim. Yere oturmuş yüzünü buruşturmuştu. Kaşından oluk oluk kan akıyordu. Kucağıma alıp depodan çıkardım.

"iyi misin?"

"evet. Gidelim hadi buradan! "

Arabaya bindirip eline peçete tutuşturdum. Tüm ısrarlarıma rağmen hastaneye gerek yok diyerek beni eczane ye soktu. Pansuman malzemelerini alıp evine götürdüm onu. Durmuş olan kanını temizlerken yüzünü şekilden şekle sokuyordu. Bir an onu rahat bırakmak geldi içimden. Bırakayım gitsin. Kendi yolunda mutlu olsun... Benim çöplüğümde boğulmasın. Dağılmasın. Ben daha dokunmaya kıyamazken ona el kalkıyor. Kaşı patlıyor... Pansuman bitince alnından öptüm ve bir karara vardım. Henüz onsuz yaşayamam demezken birbirimizden ayrılmaktı en doğrusu...