51 - Bazen Bırakmak Gerekir

28 10 1.2K
                                    


Hello guys, uzun zaman sonra yeni bölüm atıyorum. Tetikleyici unsurlar bulunabilir. Mesela Safir'i öldürme isteği gibi. Kesinlikle bundan sorumlu değilim. Keyifli okumalar 💜

Zümrüt

Alihan gözlerimi elleriyle kapatmıştı, bir yandan da gülüyordu. Nereye geldiğimizi çok fazla merak ediyordum. Sevgili olalı neredeyse bir buçuk ay olmuştu ve düşündüğümden daha güzel geçiyordu günlerimiz.

Beni sevdiğini söylediğini günü daha dün gibi hatırlıyordum. Pikniğe götürmüştü beni ve sonra bana aşık olduğunu söylemiş ve öpmüştü.

Hayatım boyunca yaşadığım en güzel anlardan biriydi. On altı yıl boyunca kimseyi alamadığım kalbime Alihan'ı almıştım. Çok güzeldi Alihan. Kahverengi gözleri vardı, sıcacık bakardı, gülümsedi mi hele, tüm dünya ayaklarımın altından çekilirdi. Dudaklarını dudaklarımda hissettiğimde ise kalbim öylesine hızla atmıştı ki bir an ölüyorum sanmıştım.

“Ve geldik," Ellerini gözlerimden çektiğinde kirpiklerimi kırpıştırdım. Gözlerim sonunda kendine geldiğinde pastayla göz göze geldim. Tabii ya, bugün benim doğum günümdü.

“Doğum günün kutlu olsun sevgilim, on yedinci yaşını ve daha fazlasını benimle geçirirsin umarım."

Gülümseyerek ona döndüm. “Alihan," deyip ona sarıldığımda parmaklarını belime sardı. “Seni çok seviyorum."

Alihan başıma öpücük kondurdu. “Ben de seni çok seviyorum aşkım."

Geri çekilip yüzüne baktım. “Benim için parti vermen çok tatlı."

Dudaklarıma uzanıp küçük bir öpücük çaldığında benden ona karşılık verdim. Misafirlerin bakışlarını üzerimde hissederken geri çekildim.

Utanmıştım biraz.

“Senin için aldığım elbiseyi denemek ister misin?"

Başımı hevesle salladım. Odaya gitmek için bahçeden çıkarken bazılarının bakışları hala benim üzerimdeydi. Neden böyle baktıklarını anlamaya çalıştım. Belki de kıyafetlerim yüzündendi. Alihan bana yürüyüş yapacağız dediği için eşofman takımımı çekip çıkmıştım evden. Saçlarım bile özensizdi. Buna rağmen bana çok güzelsin demişti.

Yatağın üstündeki kutunun içinden elbisemi çıkardıktan sonra yatağa serdim. Yeşil renkteki elbisenin boyu kısaydı, hafif bir göğüs dekoltesi vardı.

Üzerimdekilerden bir çırpıda kurtulduğumda iç çamaşırımla kaldım. Eğilip elbiseye uzandığım sırada odanın kapısı açıldı. Panikle arkama döndüğümde sevgilimle göz göze geldim. Bakışlarını bedenimden uzak tutmaya çalışıyordu.

“Bakabilirsin ama birkaç saniye."

Odaya girip kapıyı kapattı. Bana doğru ilerlerken büyüleyici bir gülümseme vardı dudaklarında. Işıltılıydı.

“Çok güzelsin," dedikten sonra tam önümde durdu. Elini yanağıma koyduğunda ona yasladım elmacık kemiğimi. “Kendimi çok şanslı hissediyorum."

Diğer elini belime getirdiğinde biraz ürktüm. Daha önce beni böyle görmemişti, hatta parmakları tenime bile değmemişti. Sadece el ele tutuşmuştuk.

Yakut Pençe / Opal'ın Yansıması +18Where stories live. Discover now