57- Kırık Kalp

20 8 935
                                    


Bu sefer hızlı geldim kslsşe bölüm tamamen geçmiş. Yani tatlı tatlı Yakut ve Suna anları beklemeyin. Bir tane falan yine var ama günümüzdeki gibi değil. Bölüm tamamen toksik ilişki, toksik baba içeriyor. Sunacığıma bol bol üzülebililirsiniz.

Neyse şimdiden tüm yorumlar için teşekkür ederim, umarım okurken sinir krizi geçirip bana sövmezsiniz ve keyifle okursunuz. Öptüm. Ve Suna da sizi öpüyor. 😘😘

Suna

Sevgili günlüğüm;

Uzun zamandır sana yazmadığımı fark ettim ve bu yüzden yazmaya karar verdim. Değer ile ayrılalı çok az geçmesine rağmen sanki bir yıldır nefes alıyormuş gibi hissediyorum. İlk ayrıldığımızda ona haksızlık yaptığımı düşünmüştüm. Bir şansın ardından ne olduğunu biliyorsun.

Sonra onunla konuştuk. Bana aşkını ilan etti. Benim gibi birine aşkını ilan etti. Okulda geçen konuları biliyorsun. Daha önceden de bahsetmiştim sana ondan. En son lise birdeykendi ama olsun, bir de futbol takımı için röportaj yaptığımızda adını anmıştım. Sanki onun ismi bana yasaklı gibi. Sanki söylersem her şey tepetaklak olacak gibi hissediyorum. Hem kimse bilmesin adını. Görenler sadece aaa bu kim, neden yazmamış diye düşünsünler. Kulağına gitmesin.

Ben biraz ondan etkileniyorum. Gerçekten. Beni çeken bir şeyler var onda. Tam olarak çözemiyorum. Belki de gizemine kapıldım. Koca iki yıl boyunca etrafımızdaydı ancak kimse onun kim olduğunu bilmiyordu. Belki de ben buna kapıldım. Yoksa neden doğru düzgün konuşmadığım birine karşı böyle şeyler hissedeyim ki?

Her neyse günlük, bugünlük bu kadar yeterli. Bu yüzden başka bir şey konuşalım.

Babam artık neden beni sevmiyor günlük? Biliyorsun ki en son sana yazdığımda doğum gününü kutlamıştık. Bana üflettirmişti tüm mumlarını. Sonra bir şeyler oldu, bana kızmaya başladı. Neden bana kızdığını bilmiyorum. Sadece işe yaramadığımı söyledi ki bu beni inanılmaz kırdı günlük. Sonra bir şeyler duydum. Babamın arkadaşları konuşuyordu. Benim işe yarayabileceğim tek yerin... Neyse adlandırmayacağım. Çünkü bunların hiçbiri olmayacak. Yine de kızları yaşındaydım ve benim arkamdan böyle konuşmaları hoş değildi, tamam mı?

Her neyse. Gündemimizdeki diğer konuya geçelim.

Abimi henüz bulamadım sevgili günlüğüm. Kesin şimdi gerçek insan olsaydın yine mi, neyi becerdin ki diye sorardın ama ben tek başımayım günlük. Babam birkaç hafta önce abimin öldüğünü söyledi. Bana mezarlık fotoğrafı gösterdi. Abim on beş yaşındayken ölmüş güya. Buna inanmak istemiyorum ben günlük. Abim ölmüş olamazdı. Yoksa olabilir miydi?

Bunu söylemek benim için çok zor günlük. Ziyaretine gitmek istedim ama babam okulum yüzünden izin vermedi. Abim Ankara'daymış. Oraya gitmiş. Bu yüzden bulamamışız. O yüzden beni bulmaya gelememiş. Buna inanabiliyor musun?

Benim abim ölmüş.

Yalan olmasını istiyorum ama yalansa babama çok kırılırım günlük. Babam benim her şeyimden bir parça. Onu çok seviyorum, ona kötü şeyler bulaşmasını istemiyorum. Sonra düşünüyorum, neden bana yalan söylesin? Ne çıkarı olacak ki? İnanmayı seçmeye karar veriyorum ama o da olmuyor. Eksik bir şeyler. İnanamıyorum. Söylesene günlük sence abim yaşıyor mu?

Elime kırmızı kalemi alıp ok çizdim. "Yaşıyor," diye yazarken elim bir an olsun titremiyordu. Günlüğün kapağını sertçe kapatıp açık çekmecemin içine attım. Kolyelerimden birine astığım anahtarı çıkarıp çekmeceyi kilitledim. Babamın odama gelip bunları görmesini istemiyordum. Beni deli sanabilirdi. Tekrar ilaç almak zorunda kalabilirdim.

Yakut Pençe / Opal'ın Yansıması +18Where stories live. Discover now