0.5: İşine Yaramaz

290 27 10
                                    

"Bu piçlerin burada ne işi var?" diye mırıldandı İzana.

"Kantou Manji," diye açıklamaya başladım. "Mikey'in kurduğu çete. Sanzu ikinci lider. Haitani kardeşler de o çetede. Sağlam elemanları var. Muhtemelen her şeyi öğrendiler ve seni istiyorlar. Neden ki?"

"Mikey, ha?" İzana elini kütletti ve manyak gibi gülümsedi. "Dövüşmeyeli uzun zaman olmuştu. Sen geride dur, Suzume."

Dövüşmeyeli uzun zaman olduğunda ikisini birden nasıl halledecekti ki? Sanzu da, Rindo da güçlü elemanlardı. Ayrıca Rindo'nun elinde abisinin sopası, Sanzu'nun elinde de nereden bulduğunu çözemediğim bir boru vardı.

Gerçi İzana da bir çetenin lideriymiş eskiden. Güçlü olmalıydı. Onu ilk defa dövüşte izleyeceğim için heyecanlıydım.

Senju gibi mi dövüşüyordu acaba?

Elleri ceplerindeyken Rindo'nun suratına bir tekme geçirdi. Rindo sarsılmıştı, burnundan kanlar fışkırıyordu ama bununla pes etmeyeceğini biliyordum.

O sırada Sanzu arkadan İzana'ya boruyla vuracaktı ki İzana sağa doğru gitti ve saldırıyı ustalıkla savuşturdu. Sanzu'nun at kuyruğunu kavradı ve dizini suratına geçirdi.

Bu işte gerçekten iyiydi.

Rindo, İzana'nın bacağını kavradı ve yere düşmesini sağladı. "Eğer Ran ile adamları dövüşümüzü izlediysen şimdi ne yapman gerektiğini biliyorsundur, Sanzu." dedi Rindo.

Haitani kardeşlerin 100 kişiye bedel olduklarını duymuştum. Şimdiyse yalnızca Rindo vardı. Abisi olmasa bile yanındaki Sanzu'yla.

Sanzu, İzana'nın kafasına boruyu geçirdi. İzana bir küfür mırıldandığında, artık geride durmamam gerektiğini anlamıştım.

"Geçen yıllarda paslanmışsın İzana!" dedi Sanzu.

Rindo'nun yere bıraktığı sopayı aldım ve Sanzu'nun kafasına geçirdim.

"Benim burada olduğumu ne çabuk unuttun. Kırıldım~" dedim dalga geçercesine.

"Güçsüz biri olmana rağmen kendine fazla güveniyorsun, Suzume."

Karnıma sert bir yumruk geçirdi. Tek bir yumrukla aramızdaki güç farkını görmüştüm. Onu yenemezdim!

Suratıma bir yumruk daha geçirdi. Burnumdan kırılma sesi geldiğinde, Rindo'nun daha beter durumda olduğumu fark etmiştim.

Bir şey yapmalıydım. Boşa dayak yemek istemiyordum.

"Cidden, Mikey bu kızı neden yanında istiyor ki? İşine yaramaz."

Beni de mi istiyordu? Bir dur yerinde be!

Bir yumruk daha attığında dizlerimin üzerine çöktüm. Saçlarımdan tutarak beni kendi yüz hizasına getirdi. Birkaç saniye hissiz bir şekilde beni inceledikten sonra psikopat gibi gülümsedi ve suratıma bir yumruk daha geçirdi.

Yanağımdan bir gözyaşı süzülürken elimi sıktım.

Karnıma tıpkı İzana gibi dizini geçirdiğinde kan kustum. Ne ara Sanzu'yla bu hale gelmiştik ki?

"Tıpkı eskisi gibisin, Zu." Bana eski lakabımla seslenmesi garip hissettiriyordu. "Hâlâ korkak ve güçsüzsün."

Öfke nefret tüm bedenimi ele geçirmişti. Öfkenin ateş gibi olduğunu söylemişlerdi ama ben buz gibi soğuk hissediyordum.

O ne olduğunu anlamadan suratına tekmeyi geçirdim. İzana'nın tekmesinin aynısıydı bu.

Sanzu yerdeydi. Kıpırdamıyordu ama ölmemişti de.

Tekrar|Tokyo RevengersWhere stories live. Discover now