1.1: Güvenilebilecek Biri

228 19 9
                                    

22. 04. 2007
-Suzume-

Motordan indiğimizde garip şekillere girerek vücudumu esnettim. Sanzu'ysa buna alışmış olmalı ki, kütük gibi duruyordu. Bana takmadan yürümeye başladığında onu takip ettim. Burası neresi hiçbir fikrim yoktu ama Kantou Manji'nin mekanlarından biri olmalıydı.

İçeri girdiğimizde, buranın bir bar olduğunu fark ettim. Yüksek sesle metal bir müzik çalıyordu. Rengarenk ışıklar haraket ederek etrafı aydınlatıyordu. O kadar kalabalıktı ki iğne atsan yere düşmezdi. Kaybolmamak için Sanzu'nun bileğini tuttuğumda, suratıma birlikte bakmadı.

Erkekler tuvaletine girdiğinde duraksadım. "Beni direkt Mikey'in yanına götürsen? Böyle bir yerde beklemek istemiyorum."

"Biraz sessiz ol ve beni takip et." diyip içeri girdi. Bıkkınlıkla bir nefes verdim ve onu takip ettim.

İçerideki birkaç kişi-yiyişen iki gay ve onlara şok içinde bakan bir adam-beni karanlıktan görmedi bile. "YALNIZCA PERSONEL" yazan kapıyı açtı ve içeri girdik. Bodrum katına benziyordu, merdivenlerden inerken Sanzu'yu zorlukla görüyordum. Sonunda indiğimizde cebinden bir anahtar çıkardı ve küf kokan kapıyı açtı.

Kapı açıldığında, aniden gözüme gelen ışıkla afalladım ve gözlerimi kırpıştırdım. Sanzu kapıyı hafifçe tıklattı. Gerçi kapıyı çoktan açmıştı ama... Girmeden önce içeriye göz gezdirdi ve onu takip etmem için işaret etti.

Konforlu bir yerdi. Özellikle de az önce geçtiğimiz merdivenleri ve kaçırıldığımız depoyu göz önünde bulundurursak. O karanlık yerden sonra ışıl ışıl gelmişti. Tek odalık bir yer olmadığını, yandaki diğer kapılardan anlamıştım. Bu oda toplantı yeri gibi bir şeydi herhalde. Siyah, L şeklindeki koltuklar vardı. Haitaniler bir köşede oturuyorlardı, Rindou Ran'ın saçını örüyordu. Bir köşede Kara Ejderler'in eski lideri Madarame vardı, salağın tekine benziyordu. Kanji de ona yakın bir mesafedeydi. Mikey, o tipsiz suratıyla oturuyordu. Kakucho'nun hemen yanında biri vardı.

"İzana!"


"BAJİ-SAN! HANEMİYA-SAN!" Chifuyu'nun sesi dehşete düşmüş gibi çıkıyordu. Karşısında saçları karmakarışık olan Keisuke ve ıslahevi kıyafetleri içerisinde, saçları kısacık kesilmiş olan Kazutora vardı.

"Kulağımı siktin ha..." diye mırıldandı Baji. Ardından gururla gülümsedi. "Size ikinci nesil Toman'ın yeni üyesini getirdim: Kazutora Hanemiya!"

"Vay anasını..." dedi Senju, kendi kendine. Bedeni git gide zayıflıyordu. Baji'nin yaptığı... Aptalca ama cesurdaydı. Aynı şeyi neden Suzume için yapamamasındı ki?

Karar verdim, diye düşündü Senju. Suzume'yi kurtaracağım.

-Suzume-
"Çok gürültü yapıyorsun" dedi İzana, suratını buruşturarak. "Garip bir sesin var. Kesinlikle cırtlak değil ama..."

"Şimdiye seni öldürdüklerini düşünmüştüm." dedim. Bir kaşını kaldırdı.

"Beni öldüremezler, Suzume."

"2005 yılında öldün, İzana."

Kakucho'nun gerildiğimi, bu mesafeden bile hissedebildiğim için çenemi kapadım. Söylenecek daha önemli şeyler vardı.

"Şu an hiç de tutsak gibi görünmüyorsun." dedim konuyu değiştirerek. Bunu, onların yanında söylemem ayrı bir saçmalıktı.

"Onun tutsak olduğunu kim söyledi?" dedi Ran Haitani, alayla. Kaşlarımı çattım.

"Ne demek istiyorsun, Haitani?"

"Ben artık Kantou Manji'nin bir üyesiyim." dedi İzana, yüzünde bir ifade olmaksızın. "Bunu kendi isteğimle seçtim."

Sikeyim... İzana da mı onların tarafında? Tabii, Mikey ve Kakucho orada. Bu durumda ne yapmalıyım? Kantou Manji'de güvenebileceğim kimse kalmadı. Üstelik Sanzu benden nefret ediyor... Bu neden bu kadar umurumda ki? Belki Mikey bana yardım eder. Gerçek olmasa bile onun kardeşi sayılarım.

"Böyle dertli dertli ne düşünüyorsun, Kurokawa?" dedi Kanji, piç gülüşü sundu. "Biricik Senju'ya kavuşamayacağınız için mi-"

"Kes sesini, Kanji." Sanzu'nun sesi soğuk çıkıyordu. Aslında onun söylediği iyi olmuştu. Muhtemelen Senju'ya laf ettiği için kendimi durduramayacaktım ve ağzıma geleni söyleyecektim. Şimdilik bu çetedeki kimseyle kötü bir anım olsun istemiyordum. Şimdilik.

Bir planım vardı.

O an aklıma gelen şeyle duraksadım. Az önce Sanzu beni mi korumuştu?

"Sanırım Akashi ailesi Suzume için ölüp bitiyor..." dedi Kanji. Onun gülüşünü hiç sevmemiştim.

"Kapa çeneni." Sesi bile tüylerimi ürpertmeye yetmişti. Mikey. Kanji yutkundu ve başını başka yöne çevirdi. Ortam epey gerilse de, Ran'ın hafifçe kıkırdadığını duymuştum.

"Zu'yu eğit, Sanzu. Kendini korumasını istiyorum." dedi Mikey.

"Zaten kendimi koruyabiliyorum. Sanzu'yu devirmiş-"

"Yalnızca göt korkusu olunca dövüşebiliyorsun." Haklı olduğunu bildiğim için sustum. Sanzu Mikey'e baktı. "Şimdi başlayın."

"Çok erken ama..." diye homurdandım.

"Üşengeçin tekisin," dedi Sanzu. "Beni izle."

"Bir dakika." diye durdum. Mikey bana döndü. "Ben de Kantou Manji'ye katılmak istiyorum."


"Ya polisler Kazutora'yı bulursa?" dedi İnui. Mitsuya ona katıldığını belirtircesine başını salladı.

"Siz söylemezseniz bulmaz." dedi Baji.

"Bu sefer gerçekten ıslah olmam gerekiyordu." dedi Kazutora, hayal kırıklığıyla. "Mikey buna gülecek."

"Mikey'i siktir et," diye araya girdi Senju. "Artık Suzume'yi görmek istiyorum."

"Seni anlıyorum. Ama biraz daha sabırlı olman gerek." dedi Takemichi.

"Zamanımız daralıyor." dedi Senju. "Hem Toman'ın kurucu üyelerinden 4'ü bizimle birlikte. Yalnızca bu da değil. Sayıca az olabiliriz ama adamlarımız çok güçlü. Biraz daha fazla uğraşırsak..."

"Hepsinin içinden geçelim." dedi Chifuyu.

"Ayın 24'ünde," dedi Takemichi, kararlı bir sesle. "Onları kavgaya davet edeceğiz."

Kanji haklı. Takeomi dışında tüm Akashi ailesi Suzume'ye düşüyor-

Baji Kazutora mı, Chifuyu Kazutora mı, Baji Chifuyu mu karar veremiyorum! Neyse artık bir şeyler olacak.

746 kelime.

Çok iyi değil mi resim?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Çok iyi değil mi resim?

Tekrar|Tokyo RevengersWhere stories live. Discover now