❥❥
Sadece ikisinin nefeslerinin duyulduğu büyük oda yoğun feromon kokusuyla kaplanmıştı. Tabiki bunun büyük çoğunluğu Taehyung'a aitti fakat, Jeongguk odaya girdiğinden beri fazla heycanlandığından olsa gerek hatrı sayılır derecede hissediyordu kiraz çiçeği kokusu. Taehyung ne kadar zor durumda olsa da sadece Jeongguk'un güzelliğine odaklı bir seyire daldığından adım atmayı unutmuş gibiydi. Belki birçok kez görmüşdü onun yüzünü. Farklı farklı hallerine şahit olduğu çok olmuştu. Mesela geçen ay düzenlen büyük davette bizzat katılmıştı Jeongguk ve büyük bambi gözlerine oldukça buğulu bir makyaj yapılmıştı. Sadece o da değil kış aylarında sürekli hasta olduğundan akan burnunu silmek için peçeteleri sertçe bastırır ve sevimli burnunun kızarmasına sebep olurdu. Gözleri de ekstra dolu ve parlak olurdu tabi bu zamanlarda.
Yani, Jeongguk Taehyung'a göre her şekilde ve her haliyle güzeldi fakat yemin edebilirdi ki onun bu haline, bu güzelliğe daha önce şahit olmuş değildi. Hâlâ kollarından bıraktığı yerde biraz ürkek fazlaca heycanlı bir şekilde bekliyordu. Gelecek hamleyi beklediği kesindi fakat Taehyung ona nasıl yaklaşmalı henüz kestirebilmiş değildi. Jeongguk onun teklifini kabul etmişti sonuçta ona istediği gibi yaklaşma hakkını elinde bulunduruyordu ama Taehyung ona herkesmişcesine davranmak ve bu düşünceyle dokunmayı asla istemiyordu. Hem istese bile bunu yapmazdı. O kadar güzel duruyordu ki karşındaki omega, onu alıp tüm gün sevmek üstüne tek bir toz tanesinin konmayacağı yerlerde saklamak istiyordu.
Bu büyülü andan çıkmasına sebep olan kasıklarına saplanan ağrı olmuştu. Bu kadar dayanması bile mucuze olurken sadece karşısındaki omegayı korkutmak istemiyordu. Yoksa ipleri kurdunun eline verirse omegayı fazla zorlar ve canının yanmasına sebep olabilirdi. Yine de daha fazla katlanabilceğini sanmıyordu. O yüzden iki büyük adımda omeganın yanına ulaşıp yumuşacık yanaklarına ellerini koymuş ve anlını anlına yaslamıştı. Jeongguk'un elleri de onun bileklerine tutunduğunda bakışları birbirlerine değdi. Yansımalarını birbirlerinin gözlerinden izlerlerken Taehyung onun kıvır kıvır saçlarını şefkatle yukarı tarayıp parlak ve eyelinerle süslenmiş gözlerini daha çok ortaya çıkardı. Kan kırmızısı, minik ama dolgun dudaklarına kapanmadan önce omegaya 'çok güzelsin' diye fısıldamış daha sonra ise kiraz tadını aldığı dolgunluklara saldırmıştı.
Öpücüğün tadını damaklarında hissetmeye başlayan ikili çoktan akıllarının uçtuğunu hissediyorlardı. Öyle ki Taehyung Jeongguk'u yanaklarından sıkı sıkıya kavramış daha sonra yeterli gelmemiş olacak ki yanağındaki elini aşağı indirmiş inceliğine hayret ettiği beline dolamıştı. Jeongguk ise nefes nefese karşılık vermeye çalışmakla meşguldü. Meşguldü çünkü Taehyung onu gerçekten de hayallerinin çok ötesinde bir hızda ve tutkuyla öpüyordu. Belinde hissettiği el ise öpücük içinde hıçkırmasına ve parmak uçlarına daha çok yükselerek kollarını dolandığı enseye daha sıkı tutunmasına sebep olmuştu. Dudaklarının şimdiden sızladığını farkında olsalar bile durmadılar. Taehyung'un ustaca ve Jeongguk'un acemice birbirini yediği öpücük, alfanın biraz hırsla omeganın dudaklarını ısırmasıyla son buldu. Jeongguk minik iniltiyle kafasını biraz geri çekince Taehyung da müptelası olduğu dudaklardan geri çekilmiş omeganın öpüşmekten ve ısırmadan kızarıp şişmiş dudaklarına bakmıştı. Gayet nazik davranmaya çalışıyordu Jeongguk'a karşı fakat kızgınlık hassasiyetiyle biraz ileri gitmiş olabilirdi. Ama ondan duyduğu iniltinin devamını duymak istediğini yalanlayamazdı.
Neyse ki Jeongguk'un yüzünde olumsuz hiç bir ifade görmemişti. Yinede onu rahatlatmak için ısırdığı dudağına küçük ama yoğun bir öpücük bırakmış Jeongguk gözlerini kapattığı esneda ona sıkıca sarılıp, burnunu kulak altındaki hassas noktaya sürterek konuşmuştu. ''Seni asla incitmem Jeongguk, asla da incitmeyeceğim. Bana dokunurken çekinme veya tereddüt etme. Bu gece sen nasıl benimsen bende seninim bunu unutma. Tamam mı?''
