Taehyung ağlayışı daha içli bir hale gelen omega adına oldukça endişeleniyordu. Jeongguk'un yanaklarını nazik bir şekilde kavrayarak göz göze gelmelerini sağladı. Omega puslu görüşüne rağmen alfanın gözlerindeki endişeyi görebiliyordu. "Bebeğim ne oldu sana? Neden ağlıyorsun?" Alfanın meraklı sesiyle daha çok yaklaştı ona Jeongguk. Neredeyse kucağındaydı. "Jeongguk beni korkutuyorsun güzelim. Ağrın mı var? Hastaneye gidebiliriz hemen." Hayır Jeongguk alfanın kollarındayken çok iyiydi. Sadece mental olarak çok yorgundu. Son günlerde olanlar, Taehyung'un özürleri, Jimin'in anlattıkları çok fazla gelmişti Jeongguk'a. Gurursuzluksa, gurursuzdu şu anda omega. O yüzden başını olumsuz anlamda salladıktan sonra burnunu çekti ve Taehyung'un boynundaki ellerini sıkılaştırdı.
Alfa onun feromonlarından ruh halini anlayabiliyordu. Jeongguk'un kafasının çok karıştığını, duygularının birbine girdiğinin de farkındaydı. Bunların sorumlusu olmak istemezdi. Keşke en başından kırıp dökmemiş olsaydı güzelini. Jeongguk'un ona daha sıkı sarılmasıyla kendisi de belindeki ellerini sıkılaştırdı. Mesafeler, kırgınlıklar umurunda bile değildi Taehyung'un. Bu yüzden omeganın saçlarının arasına daldardı dudaklarını. Jeongguk'un içini titreten bir sürü öpücük kondurdu saçlarına. Jeongguk Taehyung'un dokunuşlarıyla iyice mayıştı ve ağlaması iç çekişlere döndü. Alfayla olan bu teması yorgun ruhuna ilaç gibi gelmişti. Hele Taehyung'un elleri hırkasının altına girip de tişörtü üzerinden karnına yaslandığında heyecandan nefesini tuttu.
Taehyung artık dayanamamış bebeğiyle temas etmek istemişti. Hem Jeongguk ona çok güzel bir adım atmıştı. Kendisi de bazı şeylerden çekinmeyecekti artık. Ellerini hareket ettirerek bebeğini hissetmeye çalıştı. Büyüklüğü orta derece olan çıkıntının altında hissettiği hareketlilik daha önce hiç tatamadığı duyguları yeşertmişti içinde. Jeongguk kalp atışlarının arttığını hissederken beyaz elini Taehyung'un esmer elinin üzerine koydu. Taehyung beklemediği bu temasla sarsılmıştı. Omega kendi elini alfanın eli üzerinde sıkılaştırarak karnına bastırdı. Taehyung'un bebekle daha çok temas etmesini istiyordu. Çünkü farkındaydı. Taehyung her ne kadar bir hamle yapmışsa da çekingendi. Yaptığı bu hareketle çekinmemesi gerektiğini belli etmişti. Taehyung Jeongguk'un vermeye çalıştığı bu desteğe mest olmuştu. Jeongguk gerçekten de eşi benzeri bulunmamış bir inci tanesiydi.
Bir süre Jeongguk'la beraber elini hareket ettirdi. Daha sonra ise usulca tişörtün eteklerini yukarı ittirerek çıplak tene dokundu. Jeongguk bunu beklemiyordu işte. İrkildi ve karnını içeri çekti. Taehyung bunun olumsuz bir hareket olmadığını anlamıştı. Sadece heyecanlanmıştı bebeği. Elini yavaş yavaş hareket ettirerek alışmasını bekledi. Jeongguk'un karnı sıcacık ve pürüzsüzdü. Bebeğin tekmelerini bu şekilde daha net hissediyordu. Jeongguk alfanın eline alışınca yüzünü gömdüğü boyundan kaldırdı ve bakışlarını kendisine üsten bakan alfanın bakışlarıyla buluşturdu. Büyük kahveleri Taehyung'un keskin gözlerine aşkla bakıyordu. Taehyung, onun anlına dökülen bukleleri geriye doğru taradı ve açıkta kalan anlına, omeganın gözlerini kapatacağı kadar yoğunlukta bir öpücük kondurdu.
