7.8K 568 169
                                    

Jeongguk doktorunun kapısında sıranın kendisine gelmesini beklerken biraz yorgun biraz da gergindi. Bebek henüz dördüncü ayına yeni girmişti fakat getirdiği sorumluluklar büyüktü, özellikle de bir başına olan omega için. Ne kadar bir omega olup doğurganlık için uygun özelliklere sahip olsa da erkek oluşu bazı konularda yetersiz kalıyordu. Çünkü erkek omegalar, kadın omegalara göre çok daha zorlu geçiriyordu bu süreci. Genellikle ikinci ayda kesilen bulantılar bile Jeongguk'da hâlâ devam ediyordu, ki daha şimdiden beline saplanan ağrılardan bahsetmek dahi istemiyordu. Başı sürekli ağıran, midesi sürekli bulanan omega da haliyle güzel bir hamilelik geçiremiyordu. Tek tesellisi ise Lee amcasından bebeğin sağlıklı olduğunu duymaktı. Çünkü Jeongguk ne kadar zorlarsa da kendine iyi bakıyor bu sayede de bebeği güzel bir gelişim tamamlıyordu. Bugün Doktor Lee'nin oldukça fazla hastası vardı. Jeongguk bu duruma şaşırmıyordu artık, çünkü amcası ülkenin en iyi doğum doktorlarından biriydi. Sandalyelerden birinde sırasını beklerken kafasını kaldırmak dahi istemiyordu omega. Çünkü herkes eşiyleydi. Burada yanlız olan tek kişi kendisiydi ve bunu görüp yeniden ağlamak istemiyordu. Karşısındaki güzel omeganın hamileliğinin son aylarında olduğu belli eden büyüklükte bir karnı vardı. Yanındaki eşi sürekli elini tutuyor, anlını öpüyor ve destek verircesine kocaman gülümsüyordu ona. Jeongguk çekingen bir şekilde onları izlerken omega onu fark etmiş küçük bir gülümseme vermişti. Ne zaman karşılaşsalar hep tek başına görüyordu Jeongguk'u, bu yüzden bu gülümsemede biraz da burukluk vardı. Çünkü kendisi bir kez olsun tek gelmemişti buraya, yanında hep alfası vardı. Jeongguk'un yerinde olmak istemezdi.

Jeongguk biliyordu. Buradaki herkes her ne kadar nazik olmaya ve gülümsemeler vermeye çalışsa bile meraklı bakışların her daim kendi üstünde olduğunu biliyordu. Toplumun kafasının bazı kalıplardan çıkamadığını, eşsiz bir şekilde hamile kalmanın, hele ki erkek bir omeganın eşsiz bir şekilde hamile kalmasının hoş karşılanmadığını da biliyordu. Ama bunlar umurunda değildi. Onu kınamaları, hoş gözlerle bakmamaları umurunda değildi. Gün sonunda bebeğinin ona verdiği mutluluk herşeye değerdi. Ama yetmiyordu. Jeongguk'da herkes gibi olmak istiyordu. Yemin edebilirdi ki buradaki kimseyi kıskanmıyordu fakat imreniyordu işte. Onların mutluluklarına imreniyor, eve gittiğinde bunun yüzünden saatlerce ağlıyordu. Nihayet sıranın kendine gelmesiyle içeriye girdi. "Jeongguk'um hoş geldin." Kendisine kollarını açmış olan Lee amcasına sıkıca sarıldı omega. Alabildiği tek sarılma bu olduğundan kollarını iyice sıkıştırarak daha fazla sarılmak istediğini belli etti. Doktor Lee onun bu isteğini geri çevirmedi ve elini saçına çıkararak yavaşça okşadı. Güzel omeganın sevgi açlığı çektiğini çok iyi biliyordu yaşlı doktor, bu durum onunda canını yakıyordu. Jeongguk'un dünyadaki tüm güzelliklere sahip olması gerekirken yalnız kalması çok üzüyordu doktor Lee'yi. "Nasılsınız bakalım?" İkili sarılmayı bitirdiğinde "iyiyiz heralde" diye mırıldandı Jeongguk. "Neden heralde, bir sorun mu var?"

"Yok ama mide bulantılarım hâlâ devam ediyor, birde..." Jeongguk söyleyip söylememekle kararsız kaldığında "birde?" diye soru yöneltti doktor. "Cinsiyetini öğrenmek istiyorum artık." dedi bakışlarını kaçırarak. Normalde 3 aylıkken öğrenilen cinsiyeti henüz öğrenmiş değildi, çünkü hep bir umut demişti omega. O da diğer herkes gibi böyle bir haberi öğrenirken yanlız olmam diye umut etmiş, Taehyung'u beklemişti. Fakat anlamıştı artık, gelen kimse olmayacaktı. Taehyung asla onlara gelmeyecek, Jeongguk her zaman bebeğiyle tek başına kalacaktı." Yaşlı doktor önce şaşırsada bunu Jeongguk'a belli etmemeye çalışarak tebessüm etti. Çünkü omega baştan beri cinsiyet konusunda netti, bekleyecekti. "Demek dayanamadın. Güzel omega seni, tabi bakalım hemen ona da. Uzan sen." Jeongguk artık ezbere bildiği şeyleri yaptı ve karnını açarak soğuk jelin hissiyatını bekledi. Hâlâ daha alışabilmiş değildi bu hisse, karnından çok huylanıyordu. "Harika, oldukça sağlıklı gözüküyor. Birde kalbine bakalım." Omega gözlerine kapatarak atan kalbe odaklandı. Her defasında o kadar çok duygulandırıyordu ki bu ses onu. Gücünün kaynağıydı minik atışlar. "Duydun dimi ne kadar sağlıklı atıyor kalbi." Jeongguk dolu gözlerle başını salladı. "Şimdi cinsiyetine bakalım, emin misin peki?"

Liar Omega/taekookWhere stories live. Discover now