4.9K 434 148
                                    

Taehyung kucağındaki omegasıyla dikkatli olmaya çalışarak koşuyor, yüzüne çarpan kar tanelerinin görüşünü bozmaması için gözünü bile kırpmıyordu. Arabası çok uzakta değildi, fakat korkudan eli ayağı titreyen alfa ne kadar hızlansa, yol o kadar uzuyordu sanki. Dolmuş gözlerini kucağındaki omegasına çevirdi saniyelik bir anda. Bilinci kapalı olsa bile acıdan kaşlarını çatmış olan Jeongguk'un solmuş tenini görmek olduğu yere çöküp ağlama isteğini körüklüyordu. Böyle güzel ilerleyen bir gecenin sonunda ailesini kaybetme korkusuyla yüz yüze gelmişti. Korkuyordu.

Arabasını görür görmez derin bir nefes aldı. Sakin kalmalıydı. Jeongguk'a iyi geldiğini düşündüğü feromonlarını yaymaya devam ederken kapıyı açtı ve yavaşça ön koltuğa yerleştirdi omegasını. Geri çekileceği sırada ellerine bulaşmış kanı görmek ise nefesini kesmişti. Buğulu gözlerindeki yaşlar yanağına düşerken birkaç saniye eline baktı daha sonra korkulu gözlerini Jeongguk'u eşofmanına düşürdü. Omegasının koyu mavi eşofmanına bulaşmış koyu kırmızılıkla olduğu yere mıhlanmıştı.

"Hayır" diye mırıldandı. Sesi titriyor, elleri incitir diye dokunamıyordu omegasına. "Hayır Jeongguk'um lütfen." Titreyen parmakları ehliyet kemerini takmıştı zorlukla. "Yapma bana bunu aşkım, bırakma beni." Jeongguk'un kapısını kapatıp kendi tarafına yöneldi hemen. Üşümemeleri için kaloriferi yaktıktan hemen sonra sürmeye başladı arabayı. Arabaya bağlı olan telefonundan Doktor Lee'yi ararken ağlamamak için direniyordu. "Taehyung?" Yaşlı doktorun cümlesini bitirmesine izin vermeden "Bay Lee" demişti Taehyung. "Jeongguk..." Sesinin tonundan bir aksilik olduğunu anlamıştı hemen yaşlı doktor.

"Jeongguk bayıldı. Ben anlamadım kollarıma yığıldı bir anda. Şu anda baygın. Sesleniyorum Bay Lee, açmıyor gözlerini, bakmıyor bana. Ne yapacağım." Alfanın bölük pörçük sözlerini böldü hemen doktor. "Taehyung sakin ol. Tane tane anlat bana, ne oldu." Taehyung direksiyonu kavrayan parmaklarını sıktı ve derin bir nefes aldı. "Biz akşam yemeği için dışarı çıktık. Bir şeyi yoktu Doktor Lee, gerçekten, çok mutluydu. Yemek yedikten sonra ufak bir dans ettik, ne olduğunu anlamadan kollarıma yığıldı. Sancım var dedi Bay Lee. Anlayamıyorum neden böyle oldu dans yüzünden mi?"

Taehyung konuşmayı bitirdiğinde "hayır" dedi doktor. "Dans yüzünden olduğunu sanmıyorum Taehyung. Doğuma az kaldı böyle sancılanmalar olabilir, ciddi bir sorun olduğunu sanmıyorum." Taehyung omegasına bakıp "kanasması var Bay Lee" diye fısıldadı. Hoparlördeki ses birkaç saniye sessiz kaldı. "Tamam. Tamam Taehyung endişelenme. Sadece olabilecek en kısa sürede Jeongguk'u buraya getir, bende şimdi çıkıyorum sizi bekleyeceğim tamam mı?" Birkaç dakika süren konuşma sonlandığında sakinleşmek adına derin nefesler aldı alfa.

Elini Jeongguk'a uzatmak istese de kaza yapmaktan korkutuğu için yapamıyordu. "Aşkım" diye seslendi uzaktan. "Uyan n'olur. Sakın bırakma beni." Jeongguk alfasının ağlamaklı sesini hissetmiş gibi rahatsızca kıpırdanmış ıslak kirpiklerini aralamıştı zorla. Canı hâlâ çok yanıyordu ve alt tarafında rahatsız edici bir ıslaklık vardı. "Taehyung" dedi zorlukla. Sancıdan kıpırdıyamıyordu. "Jeongguk" alfanın bakışları yüzü acıyla dolu omegasını buldu."Tanrım şükürler olsun, Jeongguk, uyandın."

Liar Omega/taekookWhere stories live. Discover now