8.1K 651 203
                                    

"Ne yapacağım ben." Omega kolunun altına sıkıştırdığı karton kutunun kaymasını umursamadan defalarca kere mırıldandı. "Ne yapacağım ben." Hâlâ daha anın şokunu atlatabilmiş değildi. Çenesi titriyor, ağlamamak için birbirine bastırdığı dudakları gözyaşlarının tuzlu suyuyla nemleniyordu. Üşüyordu. Başından aşağıya yağan şiddetli yağmur ince kıyafetinin içine sızmış buz gibi yapmıştı tenini. Şirketten ayrılalı yarım saat, Taehyung'dan o sözleri duyalı ise yaklaşık bir saat oluyordu. Kulaklarına tekrar tekrar dolan o ses acıyla gözlerini kapattırdı omegaya. Bu hareketiyle bile yanan gözlerinin acısını hissedebiliyordu. Kirpikleri ağlamaktan birbirine yapışmış, göz içleri ise kızıla boyanmıştı. Yine de ağlamayı durduramadı, oturduğu parkın bankında iyice küçülüp hıçkırıklarını yağmurun sesine bıraktı. Ne yapacağını şaşırmış haldeydi. Bir anda peri masalının içinden çıkarılıpda acımasızca soğuk zindana atılmış gibi hissediyordu. Kalbi acıyla sıkışıyor, Taehyung'un ona söylediği sözlerin ağırlığının altında kalıyordu. Bir umutla gitmişti oraya Jeongguk. Taehyung'a ve kendisine ait olan bu umudun başına böyle bir felaket açacağdan haberi yoktu.

Kendisini şirketten dışarı attığı anda adımlarının onu nereye getireceğinen bir habersiz ilerlemiş, daha sonra ise ağlamaktan önünü göremeyecek raddeye gelince sığınmıştı bu banka. Hayatında hiç bu kadar çaresiz kaldığını hatırlamıyordu Jeongguk, şimdi ise bedeni boşlukta sallanıyor gibiydi. Öyle ki hâlâ sıkı sıkıya tutmaya çalıştığı kutunun tenini acıtacak raddeye getirdiğini fark edemiyordu. Etrafta kimsecikler yoktu. Yağan şiddetli yağmurun etkisinden çocuklar bile terk etmişti parkı. Belki de çok az bir süre önce burada oynayan çocukları düşündüğünde ise omuzları sarılacak kadar şiddetli ağlamaya başladı omega. İşte o vakit tutmaya çalıştığı kutu tam ayak ucuna düşmüş, içindeki birkaç şey kutunun içinden fırlayarak etrafa saçılmıştı.

"N-nasıl inanmaz bana?" dedi hıçkırıklarının arasından. "Hiç, hiç mi tanımadı beni? Hiç mi g-güvenmedi bana." Sesinin kırıklığı kulaklarına ulaştığında elleri istemsizce karnına doğru gitti. Islanmış kıyafetlerinden başka birşey hissedemeyeceğini bile bile sardı ellerini sıkıca karnına. Bir anda avcunun alev gibi yandığını hissetse, bu his kalbini bin parçaya bölse de çekmedi ellerini oradan. Birkaç dakika daha o şekilde ağladıktan sonra ellerinin altındaki histen güç alıyormuş gibi toparlanmaya çalıştı ve hıçkırıklarının yerini iç çekmelere bıraktı. Şimdi, yağmur biraz da olsun şiddetini azaltmış fakat ardından soğuk bir rüzgarı getirmişti. İçine işleyen soğuğa karşı dişlerini birbirine bastıran omega, hiçbir şeyin Taehyung'un gözlerinde gördüğü o soğukluğun yanından geçmeyeceğini iyi biliyordu.

"Ne yapacağım?" dedi yeninden. Sonra sanki henüz varla yok arası olan bebeği onu duyabilecekmiş gibi devam etti. "İnanmadı bana. Ben ona hiç yalan söylemedi ki, nasıl inanmaz." Jeongguk hayatının en mutlu ve en mutsuz gününü aynı anda yaşarken yapayalnızdı. Ne bir arkadaşı vardı arayabileceği ne de bir annesi vardı saçını okşayacak. Hoş şu ana kadar kimseye ihtiyaç duymamıştı ki. Annesi gittikten sonra Taehyung'un aşkına sığınmış ondan başka kimseyi görmez olmuştu gözleri. Şimdi ise içinde Taehyung'dan bir can taşırken ve bu can bir mucize sonucu var olmuşken yapayalnızdı. Taehyung yoktu, aşkı yoktu, kalbinin bir yarısını bıraktığı adam yoktu, sadece bebeği vardı.

Jeongguk bu farkındalıkla derince nefes aldı. Onun artık bir bebeği vardı ve dakikalardır burada bu şekilde oturuyor oluşu bebeğe zarar verebilirdi. Bir anda içi korkuyla doldu. Kurdu kırılmışlığını bir kenara bırakmaya çalışarak yavrusu için endişelenmeye başlamıştı bile. Jeongguk birde bunun için doldurdu gözlerini "b-ben yapayalnızım, tecrübesizim, baksana daha ilk andan zarar vermeye başladım sana. Nasıl iyi bir baba olacağım ki? Nasıl bakacağım s-ana?" Zar zor bitirdiği kelimelerin ardından kaçıncı olduğunu sayamadığı bir ağlama krizine daha girdi. Kurdu ise içinde huzursuzluk ve yorgunluktan bitap düşmüş, omegaya desteğini kesmişti. Jeongguk orada kaç dakika daha ağladı, kaç kere daha kalbi acıyla sancıdı bilmiyordu. Tek hatırladığı tir tir titreyen bedeniyle zorlukla ayağa kalktığı ve her şeyi geride bıraktığıydı. Her şeyi.

Liar Omega/taekookWhere stories live. Discover now