Bölüm 11

605 52 10
                                    

"Doğruluk mu cesaret mi?"

"Kaçıncı sınıfsın Ned?"

MJ'in sorusu ile omuzlarını silken Ned kollarını da göğsünde birleştirdi. "O zaman dahiyane fikirlerinizi duyalım. Sıkıldık diyorsunuz ama hiçbir teklifimi kabul etmiyorsunuz. Ben Bay Oyun Üreten değilim!"

Herkes gözlerini devirirken sen bunu yapmak yerine Peter'a baktın. O, sevimli halini korumaya devam ediyordu. Senin ona baktığından haberi olmadığını düşünürken kafanda neler geçtiğinin farkına varman ile önüne döndün. Tartışmanın hala devam ettiğini fark ettiğinde ellerini çırpıp dikkati üstüne aldın. "Lunapark!"

Herkes sana kaşları çatık bakarken omuzlarını silktin. "Öğle arasındayız ve herkesin canı sıkılmış durumda. Neden okul çıkışı lunaparka gitmiyoruz? Her türlü sorunun tedavisi olabilir." Herkes sana katılarak kafasını salladı. Anlaşmaya vardıktan sonra Peter'a göz ucuyla baktığında dudağının kenarının kıvrıldığına yemin edebilirdin. Fakat bu gülüş çabuk solmuştu. 

Zil çaldığında herkes derslerine gitmek amaçlı ayrıldı. Derse girmeden önce dolabına uğradın. Babanın sana öğrettiği şeylerden biri varsa o da her zaman etrafındakilerin farkında olup tetikte olmaktı. Bunun için özel bir güce gerek olmadığını her zaman söylemişti. Bunun sayesinde arkandan gelen Peter'ın farkındaydın. "Efendim, Peter."

Dolabının kapağını kapatıp bilmişlik tavırların ile arkanı döndüğünde Peter bu hareketine sadece saniyelik olarak şaşırmıştı. "Ben... Ben bugün belki seninle konuşabiliriz diye düşünmüştüm."

"Ne hakkında?"

"İşte, geçenlerde olan--"

"Pek havamda değilim. Şu an açıkçası mahallenin kahramancısını oynamak yerine seninle arkadaşlığıma odaklanmayı seçiyorum." Dediklerin ile pörtlettiği gözleriyle sana bakan Peter ile normal bir yüz ifadesi ile bakman beş saniye sürmüştü. Durumu toparlamak adına konuşmaya devam ettin. "Yani sen benimle arkadaş olmadığın için ve şu an her şeyi bildiğime göre benimle arkadaş olmaya başlayabilirsin diye düşünüyorum?"

Peter kafasını yukarı kaldırıp anladığını belli edercesine de yavaşça sallamaya başladı. "Anladım. Kendini sevdirme çabası yani?"

Kendini sevdirme? Kendini? Sevdirme? Hala bu çocuğun gözünde egoist biri olarak gözüktüğünü unutmuş olmalıydın. Ne yaparsanız yapın bazı insanların düşüncelerini değiştiremezsiniz derler. Bu özellikle terapide öğreneceğiniz ilk şeydir. İşte bu yüzdendi yüzünün de düşmesi. Hala sen onun için Bay Stark'ın kızıydın. "Ya, evet. Kendimi sevdirme. Ne diyebilirim ki, ben bir Stark'ım." Yüzüne kondurduğun sevimsiz ve isteksiz gülümsemeden sonra ona bakmadan koşar adımlarla sınıfına girdin.

Eğer bu lunaparka gidilecekse yapman gereken iki şey vardı: Eğlenmek ve Peter'dan intikamını almak. Herkes birer insan gibi davranılmayı hak ediyordu. Bir Stark olmak ya da bir örümcek çocuk olmak bunu değiştiremezdi. Peter Parker gerçek Y/N'yi görecekti.


Arkadaşlar aşk acısı çekiyorum ağlayacağım. Bana da terapi verecek biri lazım. Eğer bölümler kötüyse lütfen kusuruma bakmayın özür dilerim. Aşk acısı ve büyümenin verdiği hayat telaşı ile her şey zorlaşıyor. :((

BİR YILLIK YALAN |PETER PARKER|Where stories live. Discover now