Bölüm 17

497 37 12
                                    

"Baba?" 

"Evet, benim. Bana burada ne yapmaya çalıştığınızı anlatmak ister misiniz?"

Peter ile birlikte Adrian'ın sığınağı olduğunu düşündüğünüz yerde üçünüz birlikte bekliyordunuz resmen. Çöp kutusu siz gelmeden boşaltılmıştı ve ikinci planınız olan buraya gelmiştiniz. Mükemmel bir süper kahraman üçlüsü olmuştunuz. Peter şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırmış durumdaydı fakat sen bunu halledebilirdin. "Bunu bizi takip ettiğin için mi söylüyorsun yoksa Adrian'ı takip ettiğin için mi?"

Baban gözlerini devirip etrafını tekrardan kontrol etti. "Bu şu an fark eder mi? Sizin bur--"

"Evet. Çünkü eğer birincisiyse kızacağım ama ikincisiyse birlikte çalışabiliriz." Peter'a bakıp sana destek çıkmasını isterken bunun imkanı olmadığını fark ettin. Peter babandan korkuyordu. Fazlasıyla. Sana sırf babası dedi diye düşmanca yaklaşan birinden ne beklerdin ki.

"Pekala." Derin bir nefes alan baban inatlaşmanın bir anlamı olmadığını fark etti. Zaten karşısında onun kanından biri vardı ve bunun tek bir yolu olduğu çoktan belliydi. "İkinci sebep yüzünden. Sizin burada olacağınızı bilmiyordum. Araştırmalarım Adrian'ın burada bir boklar çevirdiğini gösterdi. Bunun ne olduğunu öğrenmeye hatta gerekirse durdurmaya geldim. Oldu mu?"

İkiniz de kafanızı salladığınızda bildiğiniz tüm bilgileri babanla paylaştınız. İçeriye girip neler olduğunu öğrenmek için giriş yolunu buldunuz. Görünen o ki Adrian evde değildi. Karanlık alana ulaştığınızda elinizdeki yeterli ışıkla büyük projeyi gördünüz. O gün saldırdığında giydiği kanatların gelişmişi ve ne olduğu belli olmayan ama kesinlikle birini öldürebilecek bir füze. 

"Işın füzesi gibi bir şey olabilir mi?" Baban, Peter'ın dediklerine katılırken etraftan kanıt toplamaya devam ediyordu. Kimse bu işin nasıl ilerleyeceğine dair bir plan kurmuşa benzemiyor gözükebilirdi ama o kurmuştu. Ta ki planı çöp olana kadar.

Ortam bir anda aydınlandığında içeride beliren dördüncü kişi ile hepiniz korktunuz. Ya Adrian güvenlik sistemi kullanıyordu ya da erken gelmeyi seçmişti. "Beklediğim konuklar da gelmiş." Pekala, birincisi. "Sevgili Bay Stark ve ailesi."

"Bana bak kuş adam. Derdin ne bilmiyorum ama ne benimle ne de ailemle bu şekilde konuşmaya devam etmemeni öneririm. Şu olayı bir an önce kapatalım ve herkes ait olduğu yere geri dönsün. Bu senin için hapis oluyor eğer anlamadıysan." 

"Oh, hayır. Ben bir daha oraya dönmeyeceğim. Ve evet olayı kapatacağım. Aynı sizin hak ettiğiniz gibi." 

Arkanızdaki kanatlar havalanıp üstünüzden geçti ve ona ulaştı. Kanatlar resmen uyumla kendisine bağlandığında babana baktın ve işin ciddiye bindiğini o an anladın. Kendisi de zırhı için geliştirdiği yeni nano teknolojisi ile hazırlandığında yanında sadece el ateşleyicisi getirmiş olduğunu fark ettin. Peter'ın ağ ateşleyicileri kostümsüz de işe yarıyordu ve zaten kendisi yeterince güçlüydü. 

Bir anda anlamadığın şekilde üçü savaşmaya başladığında kenarda kalmıştın. Yedeklere düşmüş oyuncu gibiydin. Fakat bunun kız olduğundan değil zeki olduğundan fark etmen uzun sürmedi. Onlar meşgulken arkaya ilerleyip Peter'ın füze dediği silaha yaklaştın. 

Kanatlar kadar büyük değildi ama bir insanın kullanması için kumandaya ihtiyacı olduğu belliydi. Ateşleyicilerin neden yapıldığı ve etkilerini çözdükten sonra makinenin içini incelemek için getirdiğin el ateşleyicisinin yanında akıllı gözlüğe teşekkür ettin. Bildiğin bütün bilgileri ve F.R.I.D.A.Y'den aldığın bütün yardımları kullanarak bu bebeği artık kendi yararına çevirebilirdin. Sadece yapman gereken tek şey aşırı zararlı olan kaynağını değiştirmekti. Kimseyi öldürmek istemiyordun.

Kapağı açarak doğru yaptığını düşündüğün hareket tam tersine makineyi uyandırmıştı ve şimdi herkes sana bakıyordu. Adrian hızla sana doğru hamle yaptığında Peter onu kanatlarından tutarak durdurmuştu. Yanına baban geldi. "Bu ne?"

"Gücünü elementten alan bir silah. Kumandayla kontrol ediliyor. Halledebilirim, sadece elementi çıkarmam lazım. Ama kumanda yok ve dokunduğum an çalıştı." 

Etrafı tarayan baban bir şey bulamadığında Peter'ı neredeyse öldürmek üzere olan Adrian'a gitti. Sen de peşinden gidip Peter'ı oradan çektin. Sinirleri iyice kızışmış olan bir Stark birazdan patlayabilirdi ve emindin ki o kumandayı yoktan var ederdi. Fakat bu baban mı olurdu sen mi belli değildi. Bu sırada Peter'a baktın. Kaburgasını tutarak kucağında doğruldu. 

"Tanrım, iyi misin?! Peter hareket etme!"

"İyiyim. Birazdan iyileşirim. Unuttun mu? Gücümün bir parçası." Saçlarını yüzünden çekip nefes almasını sağladıktan sonra onu yavaşça duvara yasladın. Bu iş beklediğinden fazla sürmüştü. Aptal bir adamın teki işten kovulduğu için sinirliydi ve hırsını ailenden çıkartıyordu. Hayır!

Elindeki ateşleyiciyi Adrian'ın üstüne doğru ateşlediğinde baban bile korkmuştu. Bu da onun geri çekilmesini sağlamıştı. Eğer Avengers binasında kalarak öğrendiğin şeyler varsa onlardan biri de gerçek suikastçılardan nasıl dövüşüleceğiydi. Koşarak hızını aldın ve gerçek anlamda adama uçan tekme attın. Sana karşılık vermeye çalışsa da buna izin vermeden dizlerinin arkasına vurarak yere çökmesini sağladın. Yüzüne ve karnına geçirdiğin yumruk ve tekmeler ile kendinden geçmesini sağladın. Saçlarını tutup yüzünü kaldırdın. "Ya kumandayı şimdi verirsin ya da burası içinde sen varken patlamadan önce ben senin toplarını patlatırım!" 

"S/N!"

Elindeki kumandayı sana uzattığında hiç düşünmeden onu bıraktın ve babanın uyarısına rağmen kumandayla birlikte cihaza ilerledin. Hallederim dediğin gibi hallettin ve her şeyi durdurdun. Motorunu açtığında elementi orda ve sıcak olduğunu gördün. Buradan sonrasını yetkililer halledebilirdi.

Senin için yapacak iki şey kalmıştı: Babandan azar yemek ve Peter ile ilgilenmek. İkincisi daha heyecan vericiydi.


Bu da gececi tayfama gelsin. Yorumlarınızı okudum ve motivasyonumu toplayıp bölüm yazdım. Umarım beğenirsiniz. Mental ve fiziksel yorgunluğumu buraya yansıtmamaya çalışsam da bazen böyle şeyler olabiliyor. Bundan sonraki bölümler bolca aşk olacak bebeklerim. Okumak istediğiniz date fikirleri varsa bekliyorum. Sizleri seviyorum öpüldünüz 😽💜

BİR YILLIK YALAN |PETER PARKER|Where stories live. Discover now