Bölüm 1

2.2K 92 21
                                    

Öncelikle yayınlayacağım ilk fic olduğu için kısa bir açıklama yazmak istedim.

Olaylar manga / animeden bağımsız olarak ilerleyebilir ,aot evreninde gerçekleşecek fakat zaman kavramı animedeki / mangadaki gibi ilerleyemeyebilir.

Tamamen kendi uydurduğum karakterler ve olaylar vardır.Rahatsız edici unsur ya da yetişkin içerik sayılabilecek sahneler bulunabilir .

Rahatsız olabilecek kişilerin okumasını tavsiye etmiyorum .

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Hafif esen rüzgarın karnındaki yarayı sızlatmasıyla uzandığı kan gölünden yavaşça doğruldu.Etrafında göz gezdirdiğinde ağlayan ,bağıran,sağa sola koşuşan insanları görmeyi beklemiyordu .

Usulca ayağa kalkmaya yeltendi.Ne olmuştu böyle? Her adımında bir başka bedene ,uzuva ya da binalardan kopan tahta parçalarına çarpıyordu.

Buraya nasıl gelmişti ? Ne biçim bir rüya bu diye sorguladı.Karnında hissettiği keskin acıyla rüya olmadığını anca kavrayabilmişti.

Küçük bi çocuğun tiz çığlığıyla herkes bakışlarını aynı yöne çevirmişti. Küçük kızın parmağını gösterdiği yerde ,koşarak gelen insan görünümlü belki de kendinden 3 kat büyük olan yaratığa baktı.

Koşarak yaklaşan tuhaf varlık böyle devam ederse büyük bi insan topluluğunu ezecek ya da diğer devlerin yaptığı gibi herkesi yiyecekti.

Savaşan askerlerin oldukça uzakta olduğunu fark ettiğinde ne yapacağını bilemez hâlde sağa sola bakındı.Her saniye yükselen acı çığlıklar başını ağrıtmıştı.

Daha fazla beklemeden ölü bir askere doğru koştu.Yarasına bastıran elini yavaşça kaldırdı, karşısındaki bir çift kılıca yöneldi.Kılıçları eline alıp inceledi.Oldukça yıpranmış hatta işine yarayabilir mi bundan bile emin değildi fakat etrafta hiç başka asker yoktu.

Aklı karışmıştı cidden ne halt yiyordu burada?

Bir evin duvarlarına yöneldi. Çevik hareketlerle çatıya tırmandı.Evin üzerinden etrafına bakındığında devleri tek tek yere seren askerlere odaklandı.

Enseleri... Zayıf noktaları enseleriydi.

Ne yapması gerektiğini anca kestirebilmişti. Büyük yaratığın kendisine daha da yaklaşmasını bekledi.Kalbi hızla atıyor, yaptıkların bir anlam veremiyordu.

Belirli mesafeyi ayarladığında acısını hafifletmeye calisarak nefesini tutup bir sıçrayışta devin ense hizasına gelmişti.Tek hareketle devin ensesine bir kesik açtı. Hızla yere yığıldında devin omuzunda olduğunu fark etmesi uzun sürmüştü.

Yere kapaklandığında acıyla inledi.Hareket etmeye çalıştı fakat vücudunun her zerresinde hissettiği acı onu durdurmaya yetmişti.

Başına toplanan çekingen ve ürkmüş bakışlar daha da bunalmasına neden oldu. Kanlı ellerini havaya kaldırarak inceledi.Her tarafın kan kokmasından ve üzerine bir balçık gibi yapışan bu kırmızı sıvıdan nefret etmişti.

Son kez turunculaşmış gökyüzüne bakıp kendini karanlığa bıraktı.

Aethra | Levi Ackerman Where stories live. Discover now