Bölüm 7

710 66 10
                                    

"Sezgilerinize hayran kaldım Yüzbaşım "

Sessiz kalıp gözlerini gözlerime sabitledi . Boğazıma doğru yaptığı hamleyi bıçağı savurarak engelledim.Yüzüne savurduğum bıçak saçlarını hareket ettirmişti.

Hızla geri çekilip bıçağını kemerine sıkıştırdı. Olağanüstü bir hızla bacaklarıma doğru kaydı.Amacını zar zor kavradığımda kıl payı kurtuldum.

Toz bulutunun içinden aniden belirip suratıma bir yumruk savurdu.Özellikle aşırı güç kullanmamış olmasından fazlaca etkilendim.

Geriye sendelesemde attığı tekmeyi eğilerek engelledim.Güç aldığı denge ayağına vurmaya yeltendim fakat bir sonraki hamlesini kestirdiğimde yönümü değiştirdim ardından zıplayıp suratına bir tekme savurdum.

Kanayan kaşına dokunup kanı temizledi.Avucuna yayılan kan suratının daha da ciddi bir hâl almasına neden olmuştu. Yüzünde beliren saliselik gülüşle üzerime doğru koştu.

Bir anlık boş anımdan yararlanıp karnıma bir tekme geçirdi. Yere kapaklandığımda kalçamda hissettiğim sızı canımı acıtmıştı. Hızlı bir hareketle kalkar gibi yaptım. Savurduğu tekmeyi yeniden eğilerek boşa aldım. Seri bir hareketle tekme savurduğu ayağını yakalayıp kendime çektim.

Profesyonelce dengesini kontrol etmeye çalıştı.Boş anını fırsat bilip karnına bir yumruk savurdum. Geri çekildiğinde yüzünde tek mimik oynamazken elimdeki bıçağı yere attım.

Sorgularcasına yüzüme baktığında arka kemerime sıkıştırdığım bıçağı gösterdim.Kemerini yokladığında elimdekinin kendi bıçağı olduğunu kavrayabilmişti.Eskilerden kalma bu hareketim çocukken yaptığım hırsızlıkları önüme serdi.

Olduğum duruma dönüp keyiflice güldüm.Bıçağı sağ elime aldım.Atağa kalktığımda kendine gelip zıplayarak kurtuldu. Boynuma dolanan bacaklara bir anlam veremezken kendimi yerde buldum.

Levi Ackerman beni şaşırtıyordu...

Bir bacağıyla sağ elime bastırıp bıçaktan korunuyordu. Diğer elimi arkamda sabitlemişti. Yüzümün yere değiyor olması canımı fazlaca sıkmıştı.

"Yüzünü görmek istiyorum "

İmalı konuşmama kaşlarını çattığını hissedebiliyordum.

"Pes et Yüzbaşı !"

Asla...

Bıçağı tuttuğum sağ elime yaptığı baskı canımı acıtıyordu. Hatta ezildiğine dair bahse bile varım. Bacaklarımdan güç alarak dönmeyi başardım. Geriye kaçıp sırıtarak yüzüme bakıyordu. Levi'dan gördüğüm ilk sırıtıştan ölesiye nefret ettim.

Sızlayan kolumu arkaya sakladım , bıçağı sol elimle kavradım. Üzerine koşup koluna hamle yaptım. Dönerek kurtulduğunda arkasında olmamı fırsat bilerek bacağına bir tekme attım. Yere düştüğünde üzerinde ki yerimi aldım.

"Rakibinize sırtınızı dönmemelisiniz Yüzbaşım "

Keyiflice güldüğümde yüzümdeki gülüş acıyla dolmuştu.Kolumdaki acı kendimden geçmeme neden oldu. Saliselik açıklıktan yararlanıp harekete geçti. Bir elini boğazıma bir elini de sol elime kilitledi. Sağ elimi kullanamadığımı düşünüyor olmalıydı.

Sol elimdeki bıçağı ileriye ittikçe tutuşlarını sıkılaştırıyordu. Bıçağı sağ elime atıp kolunda derin olmayan bir çizik çektim.

"Artık eşitiz Yüzbaşım "

Daha fazla uzatmak istemiyordum ki benim kalkmama kalmadan kendisi kalkıp üzerini silkelemişti. Elini bana uzattığında kalkmak için destek aldım.Arkasına dönüp ilerlediğinde içimde beliren kahkaha isteğini bastırıp güldüm.

Levi Ackerman'ı kimseye el uzatırken görmemiştim...

.
.
.
.
.
.
.

Yatağımın üzerinde oturup sızlayan bileğimi sardım. Akşam yemeği saati yaklaşıyordu. Yatağımın kenarına attığım gömleği kavradım. Odadan çıkıp yemekhaneye ilerledim.

Üst rütbeli askerlerin toplandığı masaya oturdum. Az sonra Hange ve Levi oturdular .

"Erkencisin Aethra "

Başımla onaylayıp gözlerimi dinlendirmek için kapattım. Bir kaç dakika sonra gözlerimi aralayıp Levi'ın kolunda göz gezdirdim. Ceketinin kol kısmının kabarık olması yaralı kolunu sardığına işaretti. Çok ciddi bir yara değildi fakat yine de Yüzbaşıya ufak bir zarar gelmesi canımı sıkıyordu. Her ne kadar ben yapsam da ...

Herkes masaya oturduğunda Hange durgun bir sesle konuştu.

"1 hafta sonra keşif var "

Ani bilgi sarsılmama neden olmuştu. Aylarca eğitim ve eğlenceyle uğraşırken keşif birliğinin asıl amacını unutmuştum. Elimde ki kaşığı bırakıp Hange'ye baktım. Bunun ne demek olduğunu anlayabiliyordum. Aramızdan birilerinin bir hiç uğruna ölebilecek olması gerçeği suratıma bir tokat gibi çarpmıştı.

Masada ki gerginlik arttığında sertçe yutkunup arkama yaslandım. Başımı geriye atıp derin nefesler aldım. Korku vücudumu ele geçirmişti fakat kesinlikle ölüm korkusu değildi. Yeni yeni kurduğum arkadaşlıklarımın birinin ölümüyle son bulacağı korkusu...

Nefeslerimi düzene sokamıyordum. Ne ara bu kadar korkak birine dönüşmüştüm ben ? İzin isteyip yemekhaneden ayrıldım .

Hızlı adımlarla odama ilerledim . Kapıyı kilitleyip yatağımın köşesinde soğuk zemine oturdum. Keşif birliği her keşif sonrası ölü haberleri ve yaralı askerlerle geliyordu. Ne kadar güçlü olsam da ne olduğu belirsiz yaratıklarla mücadele etmek beni de korkutuyordu.

Şimdiye kadar hep insanlarla kavga etmiştim. Hiç bir korkum olmadan kalabalık bir grupla kavga ettiğim bile olmuştu. Fakat şimdiki durum aynı değildi...

O gün zar zor hatırladığım anılar beynime doluştu. Kocaman ağızları ve sürekli güler gibi görünen suratları... Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım. Aldığım onca eğitimin birer palavradan ibaret oluşu göğüsümü sıkıştırıyordu.

Ya yoldaşlarımı koruyamazsam düşüncesi ölümden daha korkunçtu. Düşüncelerimi bölen sesle gözlerimi araladım.

" Konuşmalıyız , kapıyı aç "

Hızla ayaklanıp üzerimi düzelttim.Derin bir nefes alıp kapıyı araladım. Ellerini cebine atmış bekleyen Levi'a göz gezdirdim. Gülümseyip kapıyı sonuna kadar açtım.

" Ne hakkında konuşacağız ,Yüzbaşım ?"

İçeriye girip camın yanındaki boş sandalyeye oturdu.Gözleriyle odayı inceledi. Bakışları yüzüme ulaştığında dudaklarını araladı.

"Rol yapmayı bırak "

Anlamış olmasını beklemiyordum. Büyük bir yenilgiyle oturduğum yatakta uzanır pozisyon aldım. Kolumla gözlerimi örtüp güldüm.

" Yakalandım "

İşittiğim adımların odada gezindiğini fark etmiştim. Yatakta doğrulup Levi 'ı izlemeye koyuldum.




Aethra | Levi Ackerman Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin