Bölüm 6

810 71 42
                                    

Aethra

Levi'ın arkasında dosya taşıyan kızıl saçlı askeri inceledim. Zorlansada kucağında sıkıca sarmaladığı dosyaları büyük bir gülümsemeyle taşıyordu.Bir kaç adım önünde yürüyen Levi , arkasını dönüp dosyaları almaya yeltendi.Genç asker itiraz etmeden dosyaların birazını verdi.Genç kızın kızaran yanakları fazla sevimli görünüyordu...

Henüz adını bilmediğim askeri incelerken üzerimde hissettiğim bakışlar dikkatimi dağıtmıştı.Levi ile göz göze geldiğimizde bozuntuya vermeden göz kırptım.Göz devirip yoluna devam etmişti.Oturduğum yerden kalkıp yarım saattir güneşin altında komut bekleyen birliğime ilerledim.

Verdiğim komutlarla şınav çeken birlik susuzluktan bitkin düşmüştü.Askerlerin arasında gezinirken neredeyse hiç yorulmamış gibi görünen askere ilerledim.

Reiner Braun

Hiç düşünmeden karnına bir kaç hafif tekme savurdum.Sıktığı karnı canının acımasına engel olmuştu.

"Yoruldun mu asker ?"

"Yorulmadım Yüzbaşım "

Bir bacağımı sırtına dayadım.Tek hamlede geniş sırtında bağdaş kurarak oturdum. Verdiğim komutla hareketleri yavaşlasa da nizami bir şekilde eğilip kalkabilmişti.

"Ağır mıyım asker?"

"Değilsiniz Yüzbaşım "

Derin bir nefes alıp konuştum. Kesinlikle ağır olduğumun farkındaydım.

"Doğru söyle asker "

"Ağırsınız Yüzbaşım "

Seslice gülüp dudaklarımı araladım.

"Demek öyle ... 20 tane fazladan şınav çekeceksin Braun "

Duruşumu bozmadan keyiflice bir komut daha verdim. Sahaya giren Levi ve ekibi sahanın boş tarafında sıraya dizildi.Çok geçmeden ısınmaya başladılar bile...

Duyduğum sesle başımı sağ tarafıma çevirdim.

"Askerlerinize eziyet etmeyin , Yüzbaşı "

Reiner 'ın üzerinden inip sırtını sıvazladım.

"Dinlen asker "

Diğer askerlere de işaret verip Levi'a odaklandım.İki elimi de arkamda birleştirip yüzüne eğildim.

"Sizi ilgilendirmez Yüzbaşım "

Geriye çekilip ağızından bir "tch" sesi çıkardı.

"Yarım saat sonra iki birlik yakın dövüş dersine girecek"

Onaylayıp saçındaki toza uzandım.Sert bir tepkiyle elime vurduğunda geri çekilip omuz silktim.

"Toz vardı "

Eliyle saçlarını karıştırdı. Sorarcasına yüzüme baktığında çocuksu tavrına gülmemek için zor durdum.

" Gitmedi "

Bir kere daha silkeleyip başını kaldırdı.Yine reddettiğimde yanıma sokulup başını eğdi .

"Çabuk ol "

Bu hareketine oldukça şaşırsam da belli etme gereği duymadım. Tek hamlede saçındaki tozu silkeleyip gülerek konuştum.

"Eğilmene gerek yoktu sanki ?"

Kendisinden uzun boyuma atıfta bulunarak konuştuğumda gözlerini devirip yüzüme baktı.

"Fazla konuşuyorsun velet "

Aethra | Levi Ackerman Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang