4

1.2K 99 2
                                    

Hiç düşündünüz mü tesadüfen tanıştığınız insanların bir gün hayatını tamamen değiştireceğini?  Bu belki iyi, belki kötü olabilir.  Öyle bir gün gelecek ki siz bile kendinize inanamayacaksınız. En önemli şey ise o kişi ile ilerleyip ilerlemeyeceğinizdir.

      Eve geldiğimde sorguya çekilmiştim  Sena tarafından. Şimdi ise dibimde dikilip oturduğum yerde iyice içeriye sinmemi sağlıyordu. “kızım sen şimdi cidden biriyle yattın ama yüzünü görmedin öyle mi?”

Kafamı sallayıp onaylamıştım. “ ve olanları, geceye ait yaşanan hiç bir şeyi de hatırlamıyorsun doğru mu anladım?” Tekrardan onayladığımda
“insan yüzüne bakar odadan çıkmadan. İlk defa biriyle oluyorsun. İnsan yüzünü dahi olsun bilmek istemez mi? Belki yakışıklıdır? Fiziği falan nasıldı? Onu da mı hatırlamıyorsun?”

Ayağa kalkıp omzuma sert bir o kadar da yumuşak bir şekilde yumruk atıp
“boş yapma Sena. Adam sarhoşluğumdan faydalanmış belli ki.”  O yanımda sırıtırken Ne var? Dercesine ona baktım. “ya sen  adamdan sarhoşluk manasıyla faydalandıysan?”

Hah! Ben mi? Buna kendisi de inanmıyordu ama beni sinir etmek için söylediğine gülüp duruyordu. Yanından geçip odama gideceğim sırada Sena’nın dediği şey ile olduğum yerde mıhlanmış gibiydim.

“Siz korundunuz mu?”

Biz mi? Korunmuş muyduk acaba? Bilmiyorum ki?  Ertesi günü hapı kullanmam gerek. Bundan sonrası Allah’a emanet haydi bakalım. Birşey demeden odaka girip arkamda kapıyı kapattım.

   “Ciddi misin Işıl? Hata sende değil, hata sizi oraya götürüp sizi yalnız bırakan o piç Efe’de! Sizi iki dakika yalnız bıraksam hep bir şeyler oluyor." O olay üzerinden dört gün geçmişti.  Semih Bolu’dan geleli iki gün olmuştu. Daha fazla dayanamayıp olanları anlatmıştım. Ama o delirmiş bir şekilde başımda dolanıyor benden çok kafayı takıyordu. Gerçi bundan bir kaç gün önce bende Semih gibiydim.

“ Efe sıçtım bu sefer o sik- tövbe estağfurullah.” Kafasını çevirip bir şeyler mırıldandığında içinden bolca küfür ettiğini anlamıştım. Bu kadar dellenmeye gerek yoktu. Olmuş bitmiş, geçmişti. Geçmişi değiştiremeyeceğimize göre artık bu konunun üzerinde durmanın da bir manası yok. Öyle değil mi?

Kimi kandırıyorsun ışıl. Her gün o geceyi hatırlamayı çalışan sensin.

“Sakinleş artık. Efe’nin bu olayla bir ilgisi yok. Özledim hem ben seni.” Kollarımı boynuna dolayıp sarılmıştı. Çok geçmeden kollarını belime dolayıp sımsıkı sarıldım. İstifimi bozmadan “ Anneannen nasıl? Daha iyi mi?”

Derin bir nefes verip kendini sakinleştirmeye çalışıyordu “ yaşlılık işte. Nefes almakta zorlanıyor. Kalbi zorluyor biraz. Bir ayağı çukurda işte.”

Bir süre öylece birbirimize sarılı kalmıştık.  Semih’in anneannesi ve dayısından başka yakını yok. Annesini kalp krizinden küçük yaşlarda kaybetti. Babası daha doğmadan önce inşaat kazasından kaybetmişler. O zamanlar Semih’in doğmasına iki ay kalmış. Babası hastane masrafları için bir çok işte çalışıyormuş. Söylenenlere göre o gün babasının yorgun olduğu söyleniliyormuş. Üçüncü katta ise dengesini kaybedip düşmüş. Babası öldükten sonra ise babaannesi oğlunun ölüm haberinden sonra yere yığılmış ve bir daha kalkamamış.

Semih’in anneannesi karşı komşumuz olurdu. Semih’in annesini hayal meyal hatırlıyorum. Semih ile beş yaşından beri tanışıyoruz.  15 yaşımda babamın isi için İstanbul’a taşındık. Semih ise üniversiteyi İstanbul’a kazanınca buraya geldi.

Ondan ayrıldığımda aklımda bir anı canlanıyordu. Kabul et sende beni istiyorsun. Dilin bunu söylese de altımdaki şey beni istediğini söylüyor değil mi?” aklımda canlanan bu şey o geceye ait olabilir mi? Bu geceyi başlatan ben miydim? “sana istediğini vereceğim küçük kız. Beni çok zorluyorsun.”

Gölge'nin Gerçek YüzüWhere stories live. Discover now