Olmadık zaman

2.5K 54 3
                                    

Sadie

Açıkçası bilerek öpmedim. Ama öpmeyi istiyordum. Hem sadece dudaklarımız değdi. Dudaklarını gerçek anlamda öpüp emip ısırmak istiyordum. Ve ... onun da karşılık vermesini.

Oysa şuanda özür dileyen bakışlarla ona bakıp sinirli  ve şaşkın bakışlarında istek arıyordum.

Göz bebeği mi büyümüştü. Ben mi yanlış görüyordum. İkimiz de donmuştuk.

"Kusura bakma. Kumandayı almaya çalışırken bi anda oldu" dedim.

Gülümsemeye çalıştı.
"Sorun değil" diyerek.
Kumandayı  açtı ve cinsel sahneleri atlattıktan sonra bana verdi. O filmi izlerken ben arada onu izler oldum. İstemeden olan öpücükten sonra kendime gelememiştim. Selin nasıl bu kadar rahattı ki. Bence zeki bir kız olduğu için duygularını dışa vurmuyordu. Böylesine güzel ve seksi bir kızın kat görevlisi gibi iğrenç bir işte işi neydi ki. Çok fazla güzeldi. Fındık gibi burnu ve yuvarlak dolgun dudakları beni cezbediyordu. Bana döndüğü an refleksim sayesinde çaktırmadan TV ye baktım.

"Film bitti Sadie. İzlemiyordun. Beni izlemekle meşguldün"

Ya da çaktırmadığımı sanıyordum. Onu izlediğimin farkındaymış. Ben ona bakıp düşüncelere dalarken kesinlikle anlamıştır hoşlandığımı.

"Yoo, izliyordum. Yüzündeki maskara göz kapağına bulaşmış gibi gelmişti. Ona bakıyordum."

"Hıhı tamam inandım."

Dediğine omuz silkip telefonumdaki bildirimlere bakmaya başladım.

Deniz umarım hiç gelmezdi. Ve de burda sabaha kadar kalırdım. Yarın da birlikte işe giderdik evli çiftler gibi...

"Canım sıkılıyor bırak şu telefonu da benimle ilgilen"

Güzelime bak . Kafamda birbirimizi evlendirdim. Aklım sürekli onunla ilgileniyor. Bana benimle ilgilen diyo.

Ona bakıp sırıttım.

"Benim de canım sıkılıyo. Asıl sen benimle ilgilen."

"O zaman oyun oynayalım"

"Ne oyunu. Bardaki gibi içip salak salak sorular mı sorucaz yine."

"Yaa hayır . Jenga var bende. İddiaya girelim. Kaybeden birşey yapsın"

"Jengayı okulda çok oynardım. Benden iyisi yoktur."

"Görürüz."

Biraz düşündükten sonra kaybedenin ne yaptıracağını buldum.

"Kaybeden kazananı 3 gün evinde ağırlayacak. Herşey beleş. Kaybeden kazanana hizmetçi olacak. Tabi ki iş saatleri dışında."

"Çok iyi fikir. 3 gün hizmetçim olacaksın. Görürsün sadiecik."

"Çok konuştun sen bıcırık. Git Jengayı getir."

Otuz iki diş sırıttı. Koşarak gitti oyunu getirip boşalttı masaya. Dizmeye başladık.
Taş kağıt makasla başlayanı belirledik. Ben kağıt yaptım. Selin taş.

Gülümsedim ve konuştum.

"Başla bakalım selin hanım"

"Of" diyerek başladı.
 
Gözlerime bakarak çekti. Şov yapıyordu. Yani demek istediği. "Ben bakmadan bile çekiyorum "
Gıcık oldum. Ben dikkatle yapacaktım. Ve yapıyordum.

Bir süre sonra tahta bloklar azaldı. Hepsi delik deşikti. Sıra bendeydi ve nereden çekeceğimi bilmiyordum. Şansıma bir bloğu seçtim ve çekmeye çalıştım.

Birden hepsi yıkılınca selinin gülüşü ve kahkahası çatık kaşlarıma inat artıyordu. O gülerken sinirlenip gıdıklamaya başladım. Kendini yere attı.

"Be - ni. Bı-rak -hahahah-. Kö -haha- leeee"
(Beni bırak köleee)

Beni 3 günlük hizmet etmemi kast ederek kölesi ilan etmişti.
Bir anda beni yatırıp hareket etmiyim diye üstüme çıkıp gıdıklamaya başladı. Gıdıklanmıyordum. Ama ellerinin vücudumda dolaşması hoşuma gidiyordu ve gülümsüyordum.

"Bi dakika ya sen gıdıklanmıyo musun"

"Evet. Şuan ellerin beni etkilemekten başka birşey yapmıyor."

"Doğru. Sen ve şu libidon, en olmadık zamanda beliriveriyo"

Kahkaha attım.

"Kucağımdasın şuan. Olmadık zaman mı gerçekten?"

Hâlâ kucağımda olması beni delirtiyordu. Etkilenmiştim. Yavaşça kasıklarıma sürtündü kasıklarımdan ilerlemeye başladı.

Gözlerimi kapattım. Tam o sırada kapı sesi geldi. Selin'i üzerimden incinmesin diye yavaşça  atacakken kendisi iki metre ileri uçtu.

Yaz aşkım(GXG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin