Selinin oyunu

575 31 24
                                    

Sadie'den

Eve Selin'i getirdiğimde rahat bir şeyler verip giyinmesini bekledim. Salonda oturdum. Yanıma geldiğinde o da dakikalarca sessizce oturdu. Yanımda sus pustu. Ben de onu izleyip durdum. En sonunda ben kalkıp mutfağa gidecekken elimi tuttu. Çekip oturttu. Kalbim hızlandı. Gitme dercesine baktı. Ben donarak ona bakarken elini çenemin altına koyup dudaklarıma uzandı. Bir eli boynumdayken ellerim boş kalmasın diye belini tuttum. Öpüşürken nefesimiz kesilmişti. Durdurup yüzüne baktım.

"Selin" dediğimde yüzüme baygın gözlerle baktı. Hızlı nefes alıp veriyordu.

"Öp beni" diyip dudaklarıma uzandığında kendinden geçtiğini düşündüm. Ama durdurmak istedim. Geri çekildim. Noldu dercesine baktı.

"Biz neyiz sorusunu sormama gerek var mi?"

Gözlerini kaçırdı. Sustuğu için ben devam ettim.

"Sence de bu olanları oturup konuşmamız gerekmiyor mu?"

"Bilmiyorum"

"Selin kendine gelir misin artık? Bir sabah durup dururken kayboluyorsun bütün gün gelmiyorsun. Sonra geldiğinde en ufak yanlış anlaşılmada bana küsüyorsun. Kuzenin gelmiş haberim yok. Sema patronun olmuş haberim yok. Senin için yaptığı torpile ne demeli? Sen neden kabul ettin ki? Paraya ihtiyacın varsa bana söyle... Ama doğru biz neyiz ki. Biz neyiz ki eceden kıskanıyosun beni."

Gözleri dolmuştu. Önüne dönüp gözlerinden akan yaşı sildi. Ben de üzgündüm ama haklı taraftım. Yine de ona sarıldım. Kokusunu çektikten sonra ayrılıp elimi yüzüne götürdüm. Çenesini kavrayıp bana doğru döndürdüm.

"Selin gözlerime bak... Beni seviyor musun?"

Vereceği cevaptan korkmuştum. İçimdeki korku kaybetme korkusuydu. Onu bir daha görememe korkusu hayatımda hiç bi korku bu kadar yoğun değildi.

"Çok seviyorum" gözlerinden süzülen yaşları ben temizledim.

"Ben de seni seviyorum" diyip yanağına buseler kondurdum.

"Sadece uyuyalım lütfen. Yarın her şeyi anlatıcam sana"

Oturduğumuz çekyatı açtım. Tv den şarkı açıp kollarımla sardım. O kadar bitmiş gözüküyordu ki. Gözlerinin içi kırmızıydı uyumadan önce.
Benim düşünürken uykum asla gelmezdi. O mışıl mışıl uyurken ben telefonda gezinmeye başladım. Bir taraftan da merak edip düşünüyordum Sema o esranın nesiydi. Neden "benim hatrıma selin kalsın" demişti.

Ceydaların mesajlarına hiç bakmamıştım. Merak dahi etmiyordum.
Gözlerimi kapatıp çalan şarkıyla birlikte kendimi uykuya bıraktım.
Uyanırken boynumda bi ıslaklık vardı.
Islaklığı hissedip gözlerimi tamamen açtığımda selinin boynuma öpücükler kondurduğunu fark ettim. Sırıtıp onu kendime çektim. Kucağıma çıkardım.
Üstündeki sweatin içinden ellerimi sokup tenini okşadım. O da dayanamayıp sweati çıkardı. Kucağımda kasıklarımdan gerisine doğru ilerledi. Gözlerimi kapatıp yaptığı baskıdan zevk almıştım. Ellerimle kalçalarını okşamalıyım diye düşündüm. Elimi uzatırken göbeğindeki dövmeyi fark ettim.

"Bu ne. Daha önce var mıydı" dedim oraya bakarken.
Onda dövme yoktu. Bir an afalladı.

"Geçici dövme ya önemli değil. Yeni oldu"
Onu durdurup yavaşça yataktaki boşluğa ittim. Kalkıp üstüme çekidüzen verdim.

"Anlaşılan sen gidip bensiz dövme yaptırdın. Ve yalan söylüyorsun "

"Yaptırdıktan sonra pişman oldum ki"

"Tek başına mı yaptırdın. Kim teşvik etti seni"

"Tek gittim" gözlerini kaçırdı.

"Selin yalan söylüyorsun"

Yaz aşkım(GXG)Where stories live. Discover now