Yaz aşkım(GXG)

yine köle ve efendisi

Selin

Kaşları hafif çatıktı. Nefes alıp verişi üstünde battaniye olmadığı için belirgindi.  Onu dikkatlice süzüyordum. Çatık kaşları yüzünden tatlı diyemesem de etkileyici bir uyuyuşu vardı. Çok çekiciydi.
Yüzlerce kızı etkilemesi çok normaldi.
Hem zengin hem güzel hem de komik biriydi. Gerçekten ilgimi çekiyordu ama ona kapılmak istemiyordum. Başkalarıyla birlikte olduğunu duymak kalbime sızı veriyordu. Peki ya aldatırsa. Onun da bana boş olmadığının farkındayım... Ama eğer sadece hoşlantıysa ne yapacağım.
Ben bunları düşünmeye devam ederken tavana bakmaya başlamıştım.
Yanımda kıpırdadığında gözlerimi kapattım.
Uyandın da neden kaldırmadın diye soracaktı. Ona seni düşünüyordum ve izliyordum diyemezdim.

Gözlerim kapalıyken nefesini hissettim.
Neden bana yaklaşmıştı ki.
Yanağıma öpücük kondurdu. Çaktırmadım.

"Uyanık olduğunu biliyorum"

Yine sustum.
Gülmem geliyordu ama uyanık olmadığımı kanıtlamak istiyordum.

"Şimdi görürsün sen" dedi

ve elleriyle tenimde dolaşmaya, beni gıdıklamaya başladı.
Zaten gülesim gelmişti ve kahkaha atmaya başladım.

"Lütfen dur"

"Hayırrr sen kaşındın"

"Ahahahah tamam hahah  özür dilerim."

Durmuyordu. Gülmem hoşuna gidiyordu farkındaydım. Ama kalp krizinden ölmek üzereydim.

"Hemen dur seni Köle" diyip bağırdım.

Durdu ve yataktan fırladı.

"Köleniz size hizmet etmeye hazırdır komutanım"

Asker işareti verip beni selamladı. Sanki hâlâ gıdıklanıyormuşum gibi kahkaha attım.

"Çok tatlısın"
Diye mırıldandı. Sessizce söylemişti. Zor anlamıştım.
"Ha" dedim.

"Hiç. Kalkalım saat 6 buçuk. Orda kahvaltı yaparız."

Konuyu değiştirdi.
Zaman lazımdı bize. Sadece zaman...

***

Sadie genelde yönetiyordu. Odaların anahtarlarını veriyordu. Arada sıkışan insanlara yardım ediyordu.  Saat 7 den 1 e kadar zaman su gibi geçti.

Biz Sadieyle balayı odasını ayarlayınca öğle yemeğine geç oturmuştuk diğerleri kalkmıştı. Biz odalar hakkında sohbet ederken Süleyman Bey geldi.
"Selin kızım siz Sadie ile Saat 00.00 a kadar çalışacaksınız. Bugünlük böyle olacak" diyip arkasını döndü. Patron böyle diyince Sadie çok sinirlenmişti.

Süleyman Bey giderken arkasından bağırmıştı.

"Otelini de seni de si." Dediğinde koluna çimdik atıp susturdum.

"Sus köleee"

"Ne susucam ne susucam. Ben bu otelde saat gece 12ye kadar kalmam arkadaş. Benim otelim mi"

"Babanın oteli"

"Babamınsa babamın. Banane. Sanki parasını ben yiyorum amınakoyim"

"Sana küfretmeyi yasakladım köle"

Çatık kaşlarını düzelterek baktı bana.

"Biliyor musun diğer senelerde asla babama boyun eğmeyip başka yerlerde garsonluk yapardım. Her yaz beni buraya getirmek için kovdururdu başka yerlerden. Gideceğimden korktuğu için üstüme gelmezdi. Şuanda farkında birşeylerin "