8∆

1.5K 128 93
                                    

(Chanyeol)

Sehun'un evden kaçarcasına çıkıp gitmesinin üstünden hemen hemen on beş dakika geçmişti. Ev çok sessizdi, ne Baekhyun ne de ben konuşmak için herhangi bir adım atmamıştık. Çaprazdaki tekli koltuğa oturmuş yerdeki halıyı inceliyor, arada ben telefona bakınca da bana bakıyordu. Bu bakışları eskiden anlamsız gelirdi, takılmaya değer bulmazdım fakat beni sevdiğini yeni öğrendiğim için en ufak hareketine bile anlam yüklerken buluyordum kendimi.

Sol ayağını geldiğinden beri yere vurup duruyor ve sürekli dudağının kenarını ısırıyordu, böyle devam ederse kanatacaktı.

Başımı geriye atıp koltuğa yasladıktan sonra hafifçe yana eğip koltukta kendini kasmaktan minicik kalmış vücuduna baktım. O kadar küçülmüştü ki kollarımın arasına alsam kaybolacak gibi geliyordu. Yüzümde benden habersiz oluşan gülümsemeyle beraber transtan çıkmış gibi yerimde doğruldum hemen.

Hislerini öğrendiğimden beri bir saniye bile durulmamıştı aklım. Sürekli Baekhyun'u düşünüp duruyordum, o yüzden az önce onu kollarımın arasına aldığımı hayal etme sebebimi ona bağladım. Çok düşünmekten dedim, başka bir şey değil.

"Bir şeyler içmek ister misin?"

Sessizlik rahatsız edici bir boyuta ulaştığında onunla konuşmak zorunda hissetmiştim kendimi. Isırıp durduğu dudağını daha fazla ısırmasın ve kendini yanımda rahat hissetsin istiyordum.

Baekhyun, normalde yanımda böyle durmazdı. Çok konuşurdu, bazenleri benden utandığını hissetsem de bana dokunmaktan ya da konuşmaktan asla çekinmezdi. Onunla iki üç kez sarılmıştık ve o sarılmaların hepsinde ilk adımı o atmıştı. Bana karşı normal zamanlarda şimdiki gibi mesafeli değildi anlayacağınız. Şu an bu halde olmasının sebebi söylediği yalandı sanırım. Suçlu hissediyordu büyük ihtimalle, benim bildiğimi bilse utançtan yüzüme bile bakmazdı.

Jongin'e yalan söylememin en büyük sebebi de buydu. Baekhyun, bildiğimi öğrenirse kötü hissederdi diye düşünmüştüm. Okuduğumu öğrenirse yapacaklarım hakkında herhangi bir fikrim yoktu ama okumadım derken düşündüğüm ilk kişi Baekhyun'du.

Eğer beni seviyorsa, ki o yalanı söylediğine göre seviyor olmalıydı, bunu onun ağzından duymak istemiştim. Kendini söylemeye hazır hissetmiyor olabilirdi, mesajları okuduğumu öğrenince bir şeyler söylemek zorunda hissetmesini istemiyordum o yüzden o gelip konuşana kadar onu zorda bırakmayacaktım.

"Hayır," dedi, ben sorduğum soruyu bile unutmuşken. Kafam fazla doluydu, o kadar çok doluydu ki Sehun'u bizi böyle bir duruma soktuğu için fena dövecektim.

"Bugün hiç konuşmuyorsun?"

Ellerini, büyük ihtimalle terlediği için, pantolonuyla sildi.

"Ne konuşayım ki?" Bakışları yavaş yavaş gözlerime ulaşırken rahatlaması için gülümsedim. "Bilmem, normalde hiç susmuyorsun. " Omuz silkti. Sanırım bu konuşacak bir şeyim yok demekti.

"Sehun, bana bir şeyler söyledi," dedim birden aklıma gelen şeylerle. Onunla zaten bu konu hakkında konuşmayı düşünüyordum ve şu an ki ortam da bu konu için fazlasıyla müsaitti.

"Ne dedi?" İrileşen gözleriyle gece boyunca ilk defa tam anlamıyla yüzüme baktı.

"Jongin'in sevgilisi varmış, sen söylemişsin ona." Oturduğu yerde dikleşti ve bakışlarını kaçırdı. Gerginliğini apaaçık hissederken kollarımı dizlerine yaslayıp ona doğru döndüm. "Bir sorun mu var? "

"Yok!" Yüksek sesiyle irkilerek geriye çekildiğimde dudağını ısırarak bana baktı. Koparacaktı o dudağı bu gece.

"Olmadığına emin misin? "

abin sevgilim dedim || chanbaek & sekaiWhere stories live. Discover now