Anlaşma

46.1K 2.6K 1.3K
                                    

Medya: Linus

Diğer kitapta başka bir karakter paylaştım. Çünkü karar veremedim. Artık siz şey yaparsınız<3

(Fotoğraf The Boy filmindeki Brahms karakterine aittir)

🤎🤎🤎

Yatak odasına gittiğimde orasının da aynı vaziyette olduğunu gördüm. Kasayı kontrol ettiğimde Linus'un içeride olduğunu gördüm. Ancak kasanın kilidi açıktı.

Evi toparlamaya çalıştım ancak tek başıma çok zor oluyordu. Sadece yatak odasını toparlamamla bile çok yorulmuştum. Kan izleri kurumuştu ve çıkmak bilmiyordu. Ama asıl sorun bu değildi.

Asıl sorun bu kanın kime ve ya neye ait olmasıydı.

Linus'u kasaya kilitlediğim için kesinlikle çok kızmış olmalıydı bana. Gerçi bana zarar vermesi için illa kızması gerekmiyordu. Sonuçta o bir insan değildi ve bir şekilde lanetlenmiş bir oyuncaktı. Tabiiki de bana iyi davranacak değildi.

Gece saat 03:00'tü. Evi anca temizlemiştim. Ancak hâlâ uyumuyordum. Uyumaya korkuyordum. Yastığıma sarılmış öylece oturuyordum. Çok halsiz ve yorgundum.

Salondan gelen adım sesleri yavaş yavaş yatak odama yaklaşıyordu. Koşarak gidip kapıyı kilitledim.

Arkamı döndüğümde karşımda beyaz tenli ve gözlerinin tamamı simsiyah olan birisi vardı. Bu sanki Linus'un vücut bulmuş haliydi.

Korkuyla odamın kapısını açıp kaçmaya çalıştım ama açılmıyordu. Bana yaklaşıyordu ve ben ne yapacağımı bilmeden çığlık atıyor bir an önce bayılmak için dua ediyordum.

Dibime kadar geldiğinde yere çömelip elimle yüzümü kapattım. Hıçkırarak ağlamaya başladım. Korkudan kalp krizi geçirmem an meselesiydi.

Bir süre öyle durdum. Hiçbir şey olmadığını anlayınca gözlerimi açtım ve etrafa baktım. Karanlık odayı bulanık gözlerime aradım. Linus ya da her kimse ortada yoktu.

Ayağa kalktım ve yatağıma girdim. Telefonu elime alıp internetten Linus'u araştırmaya başladım. Ancak çıkan sitelerde Linus ile alakalı hiçbir şey yoktu.

Daha sonra lanetli ve ya büyü yapılmış bir şeyden nasıl kurtulurum diye araştırdım. Çok fazla ilgili yazı vardı. Neredeyse hepsinde kesinlikle yakmamam gerektiği yazıyordu. Oysa benim ilk yaptığım şey buydu. Acaba bu yüzden mi böyle olmuştu?

Bir sitede denize atmakla kurtulabileceğimiz yazıyordu. Bunu yarın kesinlikle denemem gerekiyordu.

Çok yorgun olduğum için telefonu kenara attım ve uyumaya çalıştım.

🍄

İşten çıktım ve bir taksiye binip eve geldim. Linus bir haftaya yakındır ortalıkta yoktu. Bu yüzden de denize atmak planı da suya düşmüştü.

Bir taraftan ondan kurtulduğumu düşünüp kendimi avuturken diğer taraftan bunun kötüye işaret olduğunu düşünüyordum.

Odama geçtim ve kıyafet almak için dolabı açtığımda Linus'un orada olduğunu gördüm. İçimde garip bir his yaranmıştı. Acaba bir haftadır buradaydı da ben mi farketmemiştim? Bu mümkün değildi.

Onu dolaptan çıkardığımda garip bir şey farkettim. Linus buz gibiydi. Evin bu kadar sıcak olmasına rağmen onun sanki buzluktan çıkmış gibi olması hiç normal değildi. Gerçi ne normaldi ki?

Neden yaptığımı bilmediğim bir şekilde onu yatağa yatırıp yorgana sardım belki ısınır diye. Sanki yardıma ihtiyacı varmış gibi hissediyorum. Çünkü bununla ilgili bir rüya görmüştüm. Linus benden yardım istiyordu.

Bir süre bekledikten sonra gerçekten de ısındığını farkettim. Ama bu sefer de gözünden koyu kırmızı kan gibi bir sıvı akıyordu.

"Ne oluyor buna böyle?"diye fısıldadım korkuyla.

Peçete alıp yüzünü sildim. Bir süre sonra sıvının akması durdu ve yine eski Linus oldu. Isısı da normale dönmüştü.

"Bak Linus, gel seninle ufak bir anlaşma yapalım. Sen beni korkutma, zarar verme ben de sana hiç bir şey yapmayayım. Tamam mı?" Evet saçma bir teklifti. Benden korkacak hali yok ya?

Cevap gelmediğini görünce -ki vermesini beklemiyordum- iki farklı renkte kalem koydum.

"Bak şimdi. Eğer kabul ediyorsan maviyi haraket ettir. Etmiyorsan kırmızıyı" Bir süre bekledim. Ve birden kalemlerin ikisinin de yuvarlanıp yere düştüğünü gördüm.

Çaresiz bir şekilde sadece ona baktım. Zaten ne bekliyordum ki?

LİNUS (Tamamlandı)Where stories live. Discover now